TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Sırtında küfesi olan kavgadan korkar


27.04.2011 / İstanbul



Türk-Arap Ekonomi Forumu'nda konuşan TOBB ve DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, işadamları olarak istikrara büyük önem verdiklerini belirtirken, "Arap kardeşlerimizle azami işbirliği prensibiyle güçlü ekonomik ilişkiler tesis etmek istiyoruz” ifadesini kullandı.​ ​



Türk Arap Ekonomi Forumu İstanbul’da gerçekleştirildi. Foruma TOBB ve DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yanı sıra Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Arap Ülkeleri Ticaret Endüstri ve Tarım Odaları Birliği (GUCCIAAC) Başkanı Adnan Kassar. Al-İktissad Wal-Aamal Group CEO’su Raouf Abou Zaki ile Arap Devletleri Ligi Büyükelçisi Mohammed Abdul Fattah Al Naciri de katıldılar.

TOBB ve DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu Türk Arap Ekonomi Forumu’nda yaptığı konuşmada “Burada biz işadamları olarak, bu istikrarsız ortamdan en fazla etkilenen kesimi oluşturuyoruz. Siyasi çalkantıların ekonomik kalkınmanın önüne set çekmesine izin vermemeliyiz.” dedi.

İşadamlarının istikrarı sevdiğini bildiren Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: “Aynı zamanda istikrarı yaratırız. Birbirimize ne kadar kenetlenirsek bölge o kadar istikrarlı bir hal alır. Sırtında küfesi olan kavgadan korkar. Bu nedenle bölgede özel sektörün gelişmesi,  üretimin artması birinci hedefimiz olmalıdır”

Geçen  yıl haziran ayında yapılan Türk–Arap Ekonomi Forumu’nun,açılışındaz konuşan  Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Türkler ve Araplar arasında inşa edilmeye çalışılan duvarların birer birer yıkıldığını ifade edip, Türkiye, Suriye, Ürdün ve Lübnan arasında bir serbest ticaret ve dolaşım alanının kurulacağını duyurduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, daha sonra, aynı yıl içinde 4 ülke iş dünyası olarak, bu projenin takipçisi olduk ve 4 ülkenin iş dünyasını temsil etmek üzere Levant İş Forumu’nu kurduklarını hatırlattı.

-5 sektöre odaklanma ve odaarın eşleştirilmesi kararı

Dün sabah, Adnan Kassar’ın önderliğinde çalışmalarını sürdüren Arap Odalar Birliği ile, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) arasında işbirliğinin etkinleştirilmesi için yararlı bir toplantı yaptıklarını ve önemli kararlar aldıklarını dile getiren TOBB ve DEİK Başkanı Hisarcıklıoğlu, bu kararları şöyle açıkladı: “Öncelikle Arap Odalar Birliği ile her yıl biraraya geleceğiz. İkinci olarak 5 sektöre odaklanma kararı aldık. Ulaştırma-lojistik, bankacılık, müteahhitlik, turizm ve sağlık sektörlerinde somut işbirliği projeleri geliştireceğiz. Üçüncü olarak Türkiye’den 44 odamız ile 22 Arap ülkesinden 2’şer oda ‘kardeş oda’ olarak ilan edilecek ve birlikte çalışmaya başlayacaklar.Son olarak Türkiye’nin en gözde üniversitesi olan TOBB ETÜ’ye 22 Arap ülkesinden birer öğrenciyi burslu okutacağız.”

-“Daha yolun başındayız”

Hisarcıklıoğlu Arap ülkeleri ile Türkiye arasında imzalanan serbest ticaret anlaşmaları, vizelerin kalkması ile ekonomik ilişkilerin canlandığına işaret ederek; “Karşılıklı ticaret hacmimiz 2010 yılında 33.4 milyar dolara yükseldi. Ama bu yeterli değil. Bahsettiğimiz 33 milyar dolar ancak denizde su damlasını ifade ediyor.

Arap ülkeleri 600 milyar dolara yakın ithalat yapıyor ama biz ancak 23 milyar dolar satabiliyoruz. Biz 180 milyar dolar ithalat yapıyoruz, ama Arap ülkelerinden aldığımız malların toplamı 10 milyar doları ancak buluyor. Bunun da büyük bir çoğunluğu enerji ithalatından oluşuyor. Bir başka deyişle, daha yolun başındayız”
TOBB ve DEİK Başkanı Hisarcıklıoğlu ikili ticarette en azından bugünkü yüzde 4,2 oranından, yüzde 20’ye çıkmak gerektiğini anlattı. Hisarcıklıoğlu buu hedef etrafında hep birlikte kenetlenmeleri gerektiğini vurguladı.

Hisarcıklıoğlu şunları söyledi:
“Ben hepinizin gözlerinde bu ışığı, bu umudu görüyorum. Birbirimize inanırsak bunu başarabileceğimizi biliyorum.
İkili ilişkilerimiz ticaretle de bitmiyor. Türk müteahhitlik şirketlerinin Arap ülkelerinde üstlendiği proje bedeli,  76 milyar dolara ulaştı. Yani Türk müteahhitlik sektörü projelerinin yüzde 40’ını dost ve kardeş Arap ülkelerinde gerçekleştirdi.
Artan dostluk ilişkilerimiz turizm alanında da kendini gösterdi. Türkiye’yi ziyaret eden Arap turist sayısı, bundan 10 yıl önce sadece 250 binken, 2010 yılı sonunda 1.8 milyona ulaştı.
Son bir yılda, bölgemizdeki değişim ve dönüşüm süreci hız kazandı; bölge insanı değişim ve dönüşüm taleplerini daha yüksek sesle dile getirmeye başladı. Bu sürecin fitilini de tam da geçen sene bahsettiğimiz gibi işsizlik, yoksulluk ve açlık körükledi.

-Özel sektör üzerine düşeni yapmaya hazır

5 yılı aşkın bir süredir Filistinli kardeşlerimiz için bir sanayi hamlesini hayata geçirmek için uğraşıyoruz. “Barış için Sanayi” adını verdiğimiz bu projeyle Türkiye’nin organize sanayi bölgesi deneyimini Filistin’e taşıyacağız.
Cenin’de bir sanayi bölgesi kuruyoruz. Arazi tahsisi yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Başbakanımızın destekleriyle altyapıyı hazırlıyoruz. İnşallah çok kısa sürede Filistinli kardeşlerimize umut olacak fabrikaların da temelini atacağız.
Biz coğrafyamızın en gelişmiş özel sektörü olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bir oldukça, birlik oldukça kazancın ve mutluluğun daim olacağı inancındayız. Buradaki tüm kardeşlerimi de bu inancın etrafında kenetlenmeye davet ediyorum.

-Demografik baskı ve onurlu yaşam talebi

Önümüzdeki dönemde demografik baskı ve bölge insanının onurlu yaşam talebinin coğrafyamızı şekillendirecek iki temel dinamik olduğunu düşünüyorum.
1950 yılında 73 milyon olan Arap dünyası 350 milyon seviyesine ulaşmıştır. 2050 yılında ise 600 milyon olacağı tahmin edilmektedir.
Bugün Arap dünyasında gençlerin % 25’i işsizken, önümüzdeki 10 yılda 80 milyon gencin daha istihdam piyasasına katılacağı öngörülüyor.
Bu gençlerin piyasa koşullarına uygun mesleki eğitime tabi tutulması gerekiyor.”

-“Ya beraber kazanacağız ya da beraber kaybedeceğiz”

“Ankara’nın, İstanbul’un meselesi de hepimizin meselesidir, Şam’ın, Kahire’nin,  Sana’nın, Kudüs’ün meselesi de!” de diyen Hisarcıklıoğlu, bu coğranın kaderin birlikte yazılacağını bildirdi. TOBB ve DEİK Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Ya hep beraber kazanacak, gelişecek ve zenginleşeceğiz, yada hep beraber kaybedeceğiz.Biz Türkiye olarak, Türk iş dünyası olarak tercihimizi yaptık. Hep beraber kazanacağız! Hep beraber zenginleşeceğiz!” dedi.
Bu nedenle işbirliğini kuvvetlendirmek zorunda olduklarını bildiren Hisarcıklıoğlu, daha fazla üretmek ve daha fazla karşılıklı ticaret yapmak zorunda olduklarını ifade etti.

-“Üretim ve ticaret olmadan zenginlik sağlayamayız”

Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu:
“Çünkü üretim ve ticaret olmadan halkların zenginliğini sağlayamayız. Petrol zenginliklerinin halkın refahını artırmadığını, bu zenginliklerin belirli bir zümreden aşağıya inemediğini üzülerek görüyoruz. Bunu tersine çevirmeliyiz. Çünkü, halkların zenginliğini sağlamadan da bu coğrafyada ayakta duramayız.
Biz Türk iş dünyası olarak her türlü işbirliğine açığız ve ortak çalışma prensibimizin sonuna kadar arkasındayız.
Bölge içi sorunlarını çözmüş, meşruiyeti güçlü yönetimler tesis etmiş, petrol varlığının ötesinde ekonomilerini çeşitlendirmiş, insanının yaşam kalitesini yükselterek, küresel düzenin etkili bir oyuncusu haline gelmiş bir Arap Dünyası, Türk özel sektörünün ortak arzusudur.
Azami işbirliği ve entegrasyon prensibiyle, geniş Arap dünyasıyla tüm alanlarda ve tüm seviyelerde işbirliği tesis etmek istiyoruz.
Bizleri birbirinden ayıran,  Birinci Dünya Savaşı’nın 100. yıl dönümüne az bir zaman varken, şimdi bizleri tekrardan bütünleştiren, tekrar bir araya getiren mekanizmaları  kurmamız gerekiyor.
Birinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş’ın ürünü olan yapay jeo-politik, jeo-ekonomik, ve
Türk iş dünyası olarak, coğrafyamızın zenginleşmesi, tekrar istikrar ve refah havzası haline gelmesi için, Arap kardeşlerimizle azami işbirliği prensibiyle güçlü ekonomik ilişkiler tesis etmek istiyoruz.
Ülkelerimizi birbirine bağlayan ulaştırma ağlarını, aramızdaki gümrükleri çağın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde modernize edip, ülkelerimiz arasında güçlü bir bankacılık ağı tesis etmeliyiz.
Biz bu alanda önemli adımlar atıyoruz. Geçtiğimiz aylarda Nusaybin’de Suriye ile ortak gümrük kapısının temelini attık. Bu kapı sayesinde iki ülke arasında tek gümrüklü geçiş dönemi başlayacak.
Ülkemizde ve bölgemizde gümrük geçişlerinde modernizasyonu ve senkronizasyonu sağlamak amacıyla kurduğumuz Gümrük Turizm İşletmeleri A.Ş., Türkiye’de çok başarılı işlere imza atıyor. Habur, Cilvegözü, Kapıkule, Sarp, Hamzabeyli, İpsala kapılarının işletmesini şirketlerimiz yapıyor.
Umudumuz, benzer modelleri komşu ülkelerimizde ve Arap coğrafyasında da gerçekleştirebilmek. Buradaki tüm dostlarımıza buradan bir çağrıda bulunuyorum. Gelin birlikte modern ve hızlı gümrük geçişlerini sağlayacak yapıları kuralım.
Görüyoruz ki, küresel ölçekte son derece aktif olan Arap sermeyesi ve Arap yatırım fonlarının ülkemizdeki yatırımları maalesef sınırlı kalmıştır. Arap şirketleri ve yatırım fonlarını ülkemizde daha fazla yatırım yapmaya davet ediyoruz.
Ayrıca, yatırım konusunda yapabileceğimiz işbirliği Türkiye ile de sınırlı değildir. Yanı başımızdaki Avrupa, yaşlanan nüfusu ve artan işgücü maliyetleri dolayısıyla rekabet gücünü kaybediyor. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda yüz binlerce Avrupa işletmesinin kapanması, yüzlerce Avrupa markasın sahipsiz kalması söz konusu.
Türk ve Arap iş dünyalarının ortak girişimiyle bu markaları ve yatırımları ülkelerimize kazandırmalıyız. Birlikteliğimizden doğan deneyim, dinamizm ve sermaye gücü, Avrupalı markalar ile birleşince küresel ticarette önümüzdeki 50 yılın yıldızı olmak mümkündür.  
Şimdi gelin hayallerimizi hedef, hedeflerimizi gerçek yapalım...
Ticarette yüzde 4’ten yüzde 20’ye, karşılıklı yatırımlarda 100 milyar dolara, müteahhitlik hizmetlerinde yılda 10 milyar dolara, turizmde ise yılda 5 milyon turiste ulaşalım.
Bunları başardığımız zaman, çok daha güçlü olduğumuzu hep birlikte göreceğiz.” 





Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA