22.12.2012 / İstanbul
HABER VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ.
HABER FOTOĞRAFLARINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN.
İstanbul’da gerçekleşen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) 2012 Yılı Olağan Genel Kurulu’na DEİK ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile DEİK İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı’nın yanı sıra; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, AB Bakanı Egemen Bağış, DEİK üyeleri ve çok sayıda işadamı katıldı.
-10 öncelikli adım
Hisarcıklıoğlu Genel Kurul’un açılışında yaptığı konuşmada, “Dünyanın bugünkünden çok farklı bir geleceğe doğru ilerlediği yarınlardaysa, yerimizin nerede olacağı yine bizlere bağlı” dedi. Türkiye’nin artık yüksek gelir ligine çıkma hedefinde olduğunu vurgulayan M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Bunu başarmak için, gelecek 10 yıl, geçtiğimiz 10 yıldan daha fazla çalışmak zorundayız” ifadesini kullandı. DEİK ve TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu belirledikleri 10 öncelikli adımı şöyle anlattı:
“Birincisi, 50 bin olan ihracatçı sayısının, 2023 yılına kadar 70 bine çıkarılmasına katkı sağlayacağız.
Bu çerçevede “KOBİ İhracat Okulu” projesini hayata geçiriyoruz. Türkiye genelinde bugüne kadar hiç ihracat yapmamış 5 bin KOBİ’ye ihracat yapmalarına yönelik eğitimler vereceğiz.
İkinci olarak, 5 kritik sektörde, Makine, Tekstil, Tarım, Elektrik – Elektronik, İnşaat Malzemeleri alanlarında, Ekonomi Bakanlığı ile birlikte, uluslararası rekabetçiliği geliştirme projeleri hazırlayacağız.
Üçüncüsü; Türkiye’nin tarım ve gıda ihracatının artırılması, Latin Amerika, Afrika, Hindistan ve Çin başta olmak üzere hedef ve öncelikli ülkelere yönelik analitik projeler hazırlanması, yenilikçi kümelenmeleriyle yüksek katma değerli ihracatın artırılması ve “geleceğin ihracat sektörlerinin” belirlenmesi gibi kritik öneme sahip konularda stratejiler belirleyeceğiz.
Dördüncü olarak, yeni kurduğumuz “Küresel Enerji İş Konseyi” ile Enerji Sektörünün dışarıdaki gücü olacağız. Zira 2023 yılında 125 bin megawat’lık kurulu güce sahip olmalıyız. Bunun için gerekli yabancı yatırımların Türkiye’ye çekilmesinde, Enerji Bakanlığımızın koordinasyonunda, yurtdışında, Enerji Takımları projesini gerçekleştireceğiz.
Beşincisi, yeni kurduğumuz Uluslararası Lojistik İş Konseyi ile Türkiye’nin lojistik rekabetçiliğini artıracağız. TOBB olarak başlattığımız Büyük Anadolu Lojistik Projesi ve Londra-İslamabad treni projeleriyle bu alandaki sıkıntıların çözümüne katkı vereceğiz.
Altıncı adım, bir başka yeni konseyimiz olan Yurtdışı Yatırımlar İş Konseyimiz ile lider Türk şirketleri çıkaracağız. Ekonomi Bakanlığımız ile birlikte; hangi alanlarda yatırım ve şirket satın alımı yaparsak, daha başarılı olacağımızı inceleyeceğiz. Bu alanda Türkiye’nin en büyük 30 şirketini bir araya getirdik. 2023 yılında yurtdışında 100 milyar dolar yatırıma sahip bir ülke olmayı hedefliyoruz.
Yedincisi, uluslararası müteahhitliğimizin gelişmesi için teknik müşavirlik sektörümüzü geliştireceğiz. Müteahhitlerimiz daha büyük başarılara imza atsınlar istiyoruz. Bu alanın hükümetimizce teşvik kapsamına alınmış olması, şirketlerimize büyük moral vermiştir.
Bu iradeyle inşallah, 2023 yılında yıllık 100 milyar dolar müteahhitlik hizmeti üstlenme hedefini aşacağız.
Sekizinci adım, Türk Diasporasının güçlendirilmesi olacak. Yeni projeler üzerinde çalışıyoruz.
2023 yılında sayısı dünya genelinde 10 milyona yaklaşacak Türk diasporasının girişimci gücünün 100 milyar dolarlık bir güç olmasını hedefliyoruz.
Dokuzuncu adım; hizmetlerde “Mükemmeliyet Merkezi” olmaktır. Turizm, Sağlık, Eğitim, Film, Bilişim alanlarında dünya ihracat devi olmak istiyoruz. Şu an ülkemiz net hizmet ihracatçısı, 20 milyar dolara yaklaşan döviz gelirimiz var. Bunun İnşallah 2023’te 100 milyar dolara ulaşmasını hedefliyoruz.
Son olarak da, nitelikli yabancı yatırım çekmek amacıyla, Kalkınma Bakanlığı ile imzaladığımız Kalkınma Ajansları işbirliğini, Ekonomi Bakanlığımız ve Yatırım ajansımızla koordineli olarak, hayata geçirmeyi planlıyoruz.”
-İş dünyası İstanbul’da buluştu
Hisarcıklıoğlu, DEİK’in Genel Kurulu için İstanbul’da 200’den fazla ülkeye ihracat yapan tüccarın, Avrupa’da tüketilen her dört televizyondan ve beyaz eşyadan birini üreten, otomotivin anavatanına araba satan sanayicilerin, Sibirya’nın -40 derece soğuğunda toplu konut, Fas’ın 40 derece sıcağında rafineri yapan müteahhitlerin, Bombay’da, Macaristan’da havaalanı işleten, Katar’da, Tunus’ta, Makedonya’da havalananı inşa eden müteşebbislerin, küresel piyasalarda milyar dolarlık satın almalar yapan Türk şirketlerinin yöneticilerin, Türkiye’nin ürettiklerini karada, denizde, havada dünyanın dört bir köşesine taşıyan lojistikçin, sağlık turizmiyle, eğitim hizmetleriyle, yazılımla-bilişimle, Türkiye’yi cazibe merkezi haline getirmeye azmetmiş hizmet ihracatçılarının ve dünyada gücünü hissettirmeye başlayan Türk diasporasının buluştuğunu dile getirdi.
-Hedef ilk 10 ekonomi
Tarihçilerin, Osmanlı İmparatorluğu’nu incelerken önemli bir noktaya vurgu yaptıklarını belirten Hisarcıklıoğlu, aslında Osmanlı Beyliği Anadolu’daki en güçlü beyliklerden biri olmadığını hatırlattı. Hisarcıklıoğlu, “Ama diğer Beylikler zayıflayıp, çökerken, Osmanlı güçlendi ve yükseldi. Çünkü Osmanlı Beyliği, diğer beyliklerden farklı olarak dışa yöneldi. Etrafındaki coğrafyanın sunduğu fırsatlara odaklandı. Böylelikle hem hızla büyüdü ve güçlendi, hem de birliği sağladı” dedi.
Turgut Özal’ın temellerini attığı DEİK’in, Osmanlı’nın bu modelini benimseyerek büyüdüğünü anlatan Hisarcıklıoğlu “Bugün burada; bu kadar farklı kurumu bir araya getiren; bir tek neden, bir tek irade ve bir tek inanç var: 2023 yılında Türkiye’nin adını dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına yazdırmak, bayrağımızı yurtdışında dalgalandırmak, milli markalarımızla dünyanın her köşesinde var olmak. Biz bunları başaracağımıza inanıyoruz. İnşallah bir gün gelecek, dünyada her evde, mutlaka Türkiye’de üretilmiş bir ürün kullanılıyor olacak” dedi.
-Türk girişimcisi hedeflerine ulaştı
Ziya Paşa’nın “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” sözünü hatırlatan Hisarcıklıoğlu, TOBB olarak 2002 yılında Türk özel sektörü olarak kendilerine bazı hedefler koyduklarından bahsetti. Hisarcıklıoğlu bu hedefleri, 2010 yılında ihracatın 100 milyar doları aşması, kişi başına gelirin de 10 bin dolara ulaşması olarak ifade etti. “O gün ilk bizim dile getirdiğimiz bu hedefleri ulaşılmaz bulanlar oldu. Oysa biz Türk girişimcileri, kendi gücümüzü biliyorduk. Allah’a hamdolsun ki, her iki hedefimize de ulaşmakla kalmadık, bunların üzerine çıktık. Bugün bu salonda bir araya gelenler, Türklerin girişimci ruhunu tüm dünyaya gösterdi. Müteşebbis insanlarımızın dinamizmi, Türkiye’yi çok daha ileri noktalara taşıdı” diye konuşan Hisarcıklıoğlu, bilinen alışılan küresel sistemin değiştiğini kaydetti. DEİK ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Dün oyunu kurma iddiasında olanlar, bugün kendi kartlarını bile okuyamıyor. Kimsenin öngöremediği bu hızlı değişim sürecinde, kimse neyin nasıl şekilleneceğini öngöremiyor.
Değişimin merkez üssü, Türkiye’nin tam ortasında bulunduğu bu coğrafya. Batımızdaki ülkeler ekonomik krizlerle boğuşurken, güneyimizde ve doğumuzdaki ülkelerde siyasi krizler yaşanıyor.
Bu bölgede, son 10 yılda yakaladığı siyasi ve iktisadi istikrar ile öne çıkan tek bir ülke var; Türkiye.
Herkesin kendi sorunlarına odaklandığı bu süreci iyi değerlendirmeliyiz.
Batımızda en büyük tüketim pazarı Avrupa, doğumuzda en büyük üretim pazarı Asya var. Kuzey ve güneyimizse en büyük enerji kaynaklarına sahip.
Hepsinin ortasında Türkiye var. Bu coğrafi avantajı güçlü fiziki ve beşeri altyapıyla, iş ve yatırım dostu mevzuatıyla, dinamik müteşebbisleriyle birleştirdiğimizi bir düşünün şimdi.
İş dünyası olarak, kamu olarak ortak akılla ve birlikte çalışarak, bu sancılı sürecin sonunda kazanan oluruz.
DEİK buna katkı sağlamak üzere tabanını genişletti ve vizyonunu yeniledi. Bu sayede Türkiye’yi büyütmeye ve Türkiye’yle büyümeye devam ediyor. Son 10 yılda Türkiye’nin küresel gücünün artmasına, nüfuz alanının genişlemesine katkıda bulunduk.
Nerede bir Türk Büyükelçiliği varsa, hangi ülkede bayrağımız dalgalanıyorsa, orada bir iş konseyi kurduk, ikinci bayrağı diktik.”
-DEİK’in temsil tabanı genişledi
“2002 yılında 58 olan iş konseyi sayısını 112’ye çıkardık. Uluslararası Muhatap Kuruluş sayısını
39’dan 105’e taşıdık.
Temsil tabanımızı genişlettik. Kurucu Kuruluş sayımız 2002’de 8 iken bugün 40 oldu.
DEİK’in hem gücünü artırdık, hem hizmet tabanını genişlettik, hem de verimli kıldık. DEİK’in bütçesini 4 kat, üye sayısını 6 kat, etkinlik sayısını 9 kat artırdık.
Dün kısıtlı sayıda işletmeye hizmet verirken, kapılarını Anadolu’ya, KOBİ’lere açtık. 129 Oda ile işbirliği anlaşması yaptık. Latin Amerika’yı, Afrika’nın uzak ülkelerini, Pasifik’in hızla büyüyen ülkelerini Anadolu ile tanıştırdık.
İstanbul’a sıkışmadık; Isparta’da Brezilya’yı, Artvin’de Cezayir’i, Mersin’de Vietnam’ı, Adana’da Rusya’yı anlattık.
Dün iki dilde çalışan DEİK’i, yedi dilde hizmet verir hale getirdik.
Üyelerimize daha iyi hizmet verebilmek amacıyla, TİKA’yla, KOSGEB’le, TÜBİTAK’la işbirliği anlaşmaları imzaladık.
Sayın Başbakanımızın talimatıyla kurulan, Yatırım Destek-Promosyon Ajansı ve Yurtdışı Türkler-Akraba Topluluklar Başkanlığı ile en fazla ortak çalışma gerçekleştiren iş dünyası kuruluşu olduk.
DEİK, etkin ve aktif çalışan kurumsal yapısıyla, Türk iş dünyasının önde gelen kuruluşlarının temsil edildiği ve yönettiği, şemsiye kuruluş haline geldi.
Bu süreçte bize destek veren, yanımızda olan, bizimle beraber olan, Ekonomi Bakanımız sayın Zafer Çağlayan’a huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
DEİK’in büyüme sürecinde bize hep olumlu katkı yapan, AB katılım sürecine sivil toplumun katılımını sağlayan, Avrupa Birliği Bakanımız Sayın Egemen Bağış’ı da ayrıca tebrik ediyorum.”
-“Diaspora fikrinin takipçisiyiz”
Yurtdışında yaşayan Türkleri bir güç olarak bir araya getirmek amacıyla, Dünya Türk iş Konseyi’ni Başbakan Erdoğan’ın himayelerinde kurduklarını bildiren Hisarcıklıoğlu, göçmen işçi topluluğu değiliz, gurbet ve gurbetçilik dönemi bitmiştir diyerek ‘diaspora’ kavramının fikri ve fiili takipçisi olduklarını söyledi.
Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu:
Bu alandaki ilk kapsamlı strateji geliştirme çalışmasını gerçekleştirdik. İlk kopyasını da bizzat size arz ettik. Türk diasporası da milli strateji haline geliyor. Hükümetimizden diasporamıza yönelik faaliyet göstermek üzere bir kamu kurumu oluşturulmasını talep etmiştik. Ne mutlu ki, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı kuruldu.
Devletimizle diasporamız arasındaki köprü olma hedefimizde başarı sağladık. Artık daha örgütlüyüz.
İlk 3 yılımızı farkındalığı artırmaya, hükümetimizle beraber politika belirlemeye ve ilk diaspora örgütlenme adımlarına ayırdık. Şimdi, önümüzdeki 3 yıl ‘icraat’ dönemi olacak. 90’lardaki kayıp ve ıstırap dolu yıllardan sonra, son 10 yılda yakaladığımız istikrar ve büyüme, ekonomide kat ettiğimiz mesafe, hepimizi sevindirmekte.”
DEİK ve TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, DEİK’in başarı öyküsünü yazan herkese teşekkür ederken konuşmasını ölümünün 76’ıncı yılında anılan Mehmet Akif Ersoy’un şu dizeleriyle noktaladı: “Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez; Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.”
-Başbakan Erdoğan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise DEİK Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, Türkiye'nin ekonomisi büyürken, bölgesel ve küresel etkinliği artarken, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve mensuplarının, ülkenin bu büyük vizyonuna çok ciddi katkılarda bulunduğunu belirterek, ''Bu, bizim umut ve heyecanımızı artırıyor'' dedi.
DEİK'in, 2012 yılında 749 farklı etkinlik gerçekleştirdiğini, kendisinin de bazı etkinliklere katılma fırsatı bulduğunu belirten Erdoğan, DEİK yöneticilerini tebrik etti.
Erdoğan, ''Türkiye ekonomisi büyürken, Türkiye'nin bölgesel ve küresel etkinliği artarken, DEİK'in ve DEİK mensuplarının Türkiye'nin bu büyük vizyonuna çok ciddi katkılarda bulunduğunu yakından takip etme fırsatı buldum. Bu, bizim umut ve heyecanımızı artırıyor'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, sadece bu yıl 11 ülkeyle Türkiye arasındaki vizeleri kaldırdıklarını, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vizesiz gidebileceği ülke sayısını 64'e, sınırda vize alabildiği ülke sayısını 11'e yükselttiklerini hatırlatarak, şunları söyledi:
''Şu anda küresel finans krizi nedeniyle bir çok ülke yurt dışı temsilciliklerini kapatıyor, yurt dışı operasyonlarını askıya alıyor, bu yolla tasarruf sağlamaya çalışıyor. Böyle bir süreçte biz, yurt dışı temsilciliklerimizi çoğaltmaya ve güçlendirmeye devam ediyoruz. 2002 yılında Türkiye'nin dünya genelinde 93 büyükelçiliği vardı. Biz, 10 yılda 27 yeni büyükelçilik açtık ve toplam sayıyı 120'ye çıkardık. Afrika kıtasında sadece 12 büyükelçiliğimiz vardı. Bu sayıyı şimdi 34'e ulaştırıyoruz. 2002'de 163 olan dış temsilcilik sayımız, şu anda 204'e ulaştı. Bunu en kısa zamanda 231'e çıkaracak ve dünyanın en yaygın örgütlenmiş 5 ülkesinden biri olacağız. Bu yaygın örgütlenme içinde ekonomi özellikle öne çıkıyor. Sadece 2012 yılında 23 yeni merkezde ticaret müşavirlikleri tesis ettik. Ticaret müşavirlerimizin görev yaptığı merkez sayısı 2002'de 62 iken, rekor bir sayı 160'a ulaştı. 2002'de 84 müşavir görev yaparken, şu anda 238 müşavir bu merkezlerde görev yapıyor.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümetin aktif politikaları çerçevesinde başta DEİK olmak üzere uluslararası iş kuruluşlarının dünyayı karış karış dolaştıklarını ve tüm dünyada iş imkanlarını kovaladıklarını ifade ederek, DEİK'in iş konseyi sayısının 109'a ulaştığını bildirdi.
-Ekonomi Bakanı Çağlayan
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da, ''Türkiye son 12 aylık dönemde 151,5 milyar dolarlık mal ihracatını, 39 milyar dolara yakın hizmet ihracatını gerçekleştirmiştir'' diye konuştu.
Çağlayan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği talimatları yerine getirdiklerini belirterek, ''Bize verdiğiniz görev, Türk iş dünyasının önünde yoğun bir çaba, koşuşturma sarf ederek arkadaşlarımızın üretimini, yatırım ve ihracatını artırmaktır'' diye konuştu.
Uluslararası rekabetçiğin geliştirilmesi gibi birçok alanda ortak çalışmaların yapıldığını ifade eden Çağlayan, şunları kaydetti:
''Gerçekten Türkiye hem mal hem de hizmet ihracatında Türkiye'nin tüm güzelliklerine muhalefet yapanların adeta yüzünü kızartacak kadar önemli başarılara imza atmaktadır.
Küresel kriz başladığında dünyanın birçok ülkesinin ne yapacağını bilemediği bir ortamda Başbakanımız krizin Türkiye'yi teğet geçeceğini söylemişti. O tarihte sırf muhalefet yapmak adına bunun asla gerçekleşmeyeceğini ifade ettiler. Bugün görüyoruz ki onların yüzleri ciddi şekilde kızarmış vaziyettedir. 4 yıl önce Türkiye'yi uluslararası platformlarda şikayet ettiler. Türkiye'nin eksenini kaymakla şikayet ettiler. Türkiye'nin batıdan süratle uzaklaştığını, doğuya, kuzeye ve birçok ülkeye yörüngesini çevirdiği şeklinde suçlamak istediler. Evelallah bugün de yüzleri kızardı. Türkiye, 2008 kriziyle başlayan dönemde gerekli önlemleri almamış, dünyanın her bölgesiyle birliktelik sağlamamış olsaydı; böyle bir ihracat rakamını, büyümeyi ortaya koyamayacaktı. Türkiye'yi ekseni kaymakla suçlayanlar, aslında kendi eksenlerinin kaydığının farkında değildi.''
-Türkiye'nin son ihracat rakamları-
Çağlayan, Türkiye'nin pazar çeşitlendirmesine ve dünya ile gerçekleştirdiği gerek siyasi gerek ekonomik işbirliğine işaret ederek, ''Türkiye son 12 aylık dönemde 151,5 milyar dolarlık mal ihracatını, 39 milyar dolara yakın hizmet ihracatını gerçekleştirmiştir'' diye konuştu.
Türkiye'nin gelişmesi ve büyümesinden rahatsız olanların yüzlerini kara çıkarttıklarını ifade eden Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye artık ihracat ile büyüyen bir ülke haline gelmiştir. İlk 9 aydaki büyümeye ihracatın katkısı 4,6 puan olmuştur. Bu Türk sanayicisinin uluslararası rekabet alanında gösterdiği en büyük başarıdır. 20 Haziran'da Resmi Gazete'de yayımlanan yeni teşvik sistemimizin uygulamaya geçmesi ile kasım sonu itibariyle 1925 teşvik belgesi verilmiştir. 23,6 milyar liralık bir yatırım, teşvik sistemine bağlandı. 77 bin 889 istihdam öngörülüyor. Bu verilen teşvik belgelerinden 19,7 milyar lira değerindeki 1800'ü yerli, yaklaşık 4 milyar lira değerindeki 124'ü ise yabancı yatırımcılardan oluşacaktır.
-Pazar çeşitlendirmesi politikası-
Tüm dünya ile entegre çalıştıklarını anlatan Çağlayan, ''Eğer son 3 yılda pazar çeşitlendirmesi yapmış olmasaydık, Türk iş dünyası ile dünyanın her yerine gitmemiş olsaydık, bugün ihracatımızı 29 milyar dolar daha neden azaldığını açıklamak zorunda kalacaktık. Şükürler olsun ki son 3 yıldaki pazar çeşitlendirmesiyle ihracatımızın 29 milyar dolarını pazar çeşitlendirmesiyle sağladık'' şeklinde konuştu.
-DEİK İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı
DEİK İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı da konuşmasında. DEİK’in faaliyetlerinden söz etti. Yırcalı, “Bu yıl içinde 109 iş konseyimiz ile önemli işler yaptık. Yaptığımız etkinliklerin sayısı bir rekordu bu sene. Dış ekonomik ilişkilerimizdeki birçok önemli ülke için sorunlu bir yıl beklentisi hakimken Türkiye’nin etkisinin artması için DEİK’e önemli vazifeler düşmektedir. 2050 yılında Asya Pasifik bölgesinin küresel üretimin yüzde 50’sini üretmesi öngörülmektedir. Bu bölgede 3 ana kalemde 50’nin üzerinde faaliyetimiz olacak. Avrasya bölgesine yönelik çalışmalarımızı ise iki temelde şekillendireceğiz. Bir yandan Türkiye’ye yatırım yapmaları için firmaları çekmeye bir yandan da petrol geliri olmayan ülkelere Türk yatırımcıları götürmek için çalışacağız” diye konuştu.
Türkiye’ye gelen yabancı sermayenin yüzde 50’sinin AB kaynaklı olduğunu ifade eden Rona Yarıcalı, “AB ile vize, taşıma kotaları ve serbest ticaret anlaşmaları gibi yapısal sorunlar gündemimizde yer almayla devam edecektir. Hükümetimizin başarılı tercihleri ile Afrika kıtasının ticaretimizdeki payı artırıyor. Bizler de bu kıtadaki iş konseylerimizi artırıyoruz. Bu kıtadaki toplam iş konseyimiz 27’ye çıkacak” dedi.