Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Başyazı

ÖNCE TEDBİR SONRA TEVEKKÜL ANLAYIŞINI BENİMSEMEK ÖNEMLİ

 

Türkiye’nin neredeyse tamamı fay hatlarıyla ve depremlerle muhatap durumdadır. Bu gerçeği değiştirmemiz veya yok saymamız imkânsızdır. İşte bu yüzden yaşanabilecek potansiyel afetlere karşı nasıl hazırlıklı olacağımız konusunda da çalışmamız gerekmektedir. Önce tedbir sonra tevekkül anlayışıyla hareket etmemiz zaruridir.

 

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli, 11 İl’i ve yaklaşık 14 milyon vatandaşımızı doğrudan etkileyen korkunç bir deprem felaketi yaşadık. Son bilgilere göre 50 binin üstünde canımızı kaybettik. 300 bin civarında bina; yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit edildi. Evsiz veya barınma ihtiyacı olanların sayısı 2 milyon kişiye ulaştı. Böyle zor dönemlerde felaketi yaşayanlar için yalnız olmadıklarını görmek, her şeyden önemlidir. Millet olmanın gereği de budur. Depremin ardından gerek halkımız, gerekse özel sektörümüz dünyaya örnek olacak bir dayanışma örneği gösterdi. 70 ilimiz seferberlik duygusuyla bölgeye koştu.

 

2 trilyon liralık yük söz konusu
Yayımlanan Deprem Raporu’na göre, depremin yol açtığı felaketin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükünün yaklaşık 2 trilyon lira olduğu tahmin ediliyor. Depremin 2023 yılı büyümesi üzerinde yüzde 1 ila 1.4 puan arasında negatif etkisi olabileceği öngörülüyor. Ayrıca yıl boyunca beklenen harcamalar ve gelir kayıpları dikkate alındığında söz konusu maliyetlerin milli gelire oranının yüzde 2.6’ya kadar yükselmesi bekleniyor.

 

Buna ilave olarak bölgedeki tarihi eserlerin hasar görmesi, konaklama tesislerinin hızla devreye alınamaması, altyapıdaki sıkıntıları çözmenin zaman alması ve yurtiçi ile yurtdışı turistlerin bölgeye seyahat açısından duyabileceği kaygılar nedeniyle ülke genelinde turizm faaliyetlerinde de gelir kaybı ihtimali bulunuyor. Tüm bu faktörler topluca değerlendirildiğinde depremin 2023 yılı cari işlemler dengesinde yaklaşık 5 milyar dolarlık bir bozulmaya yol açabileceği hesaplanıyor.

 

Depremlerden etkilenen vatandaşlara yönelik hane başı destek ödemeleri kapsamında yapılacak ayni ve nakdi yardımlar için yaklaşık 130 milyar liralık kaynağa ihtiyaç duyuluyor. Bu kapsamda depremzedelere hane başı destek ödemesi, taşınma yardımı, hasar tazmin, kira ve yakıt yardımlarıyla hayatını kaybedenlerin yakınlarına acil ihtiyaçları için verilecek nakdi yardımlar bulunuyor. Depremzedelerin geçici barınmaları için çadır, çadır içi malzeme ve konteyner alımı için yapılacak harcamaların 25 milyar lira, konaklama ve iaşe giderlerinin 41 milyar lira, diğer harcamaların ise yaklaşık 10 milyar lira olması bekleniyor.

 

Deprem bölgesindeki imalat sanayinin GSYH’ye katkısı %11.5
Öte yandan, 2022'de toplam 254 milyar dolar olan ülke ihracatının yüzde 8.6'sına karşılık gelen 21.9 milyar dolarlık kısmı deprem bölgesindeki illerden sağlandı. 2021'de bölge illerindeki imalat sanayisinin ülkenin gayri safi yurt içi hasılası (GSYH) içindeki payı yüzde 11.5 olarak hesaplandı.


Deprem bölgesinde 314'ü büyük, 779'u orta, 3 bin 769'u küçük ve 42 bin 719'u mikro ölçekli olmak üzere 47 bin 581 imalat sanayisi firması yer alırken, buralardaki 38 organize sanayi bölgesinde (OSB) faaliyet gösteren 5 bin firmanın yaklaşık 550 bin kişiye istihdam sağladığı tespiti yapıldı. Bölge OSB'lerindeki istihdam, ülke genelindeki tüm OSB'lerdeki istihdamın yaklaşık yüzde 22'sine karşılık gelirken, 116 küçük sanayi sitesinde de 31 bin iş yerinin yer aldığı belirlendi.

 

Planlı sanayi alanlarında önemli bir hasar bulunmuyor
İlk değerlendirmelere göre deprem, bölgedeki planlı sanayi alanlarında önemli bir hasara yol açmadı. Ancak enerji ve ulaştırma-haberleşme altyapısında oluşan hasar veya iş gücü eksikliği nedeniyle bazı tesislerde üretimin bir süre aksayabileceği öngörülüyor.

 

Depremin imalat sanayisi iş yerleri üzerindeki en önemli ve telafisi güç olan etkisi, vasıflı iş gücünde ortaya çıkan kayıp oldu. Bazı tesislerde kilit personel kaybı ve personel koşullarından kaynaklanan zorluklar nedeniyle operasyonlarda kesintilerin olması bekleniyor. Yapılan ilk çalışmalara göre imalat sanayisinde toplam hasarın 81 milyar lira olması bekleniyor.  Bu hasarın 31 milyar lirası bina, 25 milyar lirası makine ve 15 milyar lirası ise stok hasarından meydana eliyor.

 

Enerji sektöründeki hasar maalesef 11.2 milyar TL
Rapora göre deprem felaketi nedeniyle enerji sektöründe, 2.3 milyar lirası kamuya ve 8.9 milyar lirası özel sektöre ait olmak üzere toplam 11 milyar liranın üzerinde hasar oluştu. Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Adıyaman illeri başta olmak üzere bölgedeki elektrik dağıtım hat ve trafo merkezlerinde büyük ölçüde hasar meydana geldi. 1128 kilometre uzunluğundaki elektrik iletim hattını birbirine bağlayan 11 direk yıkıldı, toplam 4 bin megavoltamper güce sahip trafo merkezi ve ekipmanında hasar meydana geldi.

 

Bölge, 7.4 milyar dolarlık gıda ihracatı yapıyordu
Tarım açısından bu illerin önemi büyük. Ülkemizdeki meyve üretiminin yüzde 20’si, sebze üretiminin yüzde 15’i 11 ildeki üreticilerden karşılanıyor. 25 milyar dolarlık gıda ihracatının 7.4 milyar doları bölgeden yapılıyor. Toplam tarımsal üretim alanlarımızın yüzde 17'si, bitkisel üretimin yüzde 17'si, hayvansal üretimin yüzde 18'i, tarımsal ihracatın yüzde 22'si de bu coğrafyadan gerçekleştiriliyor.

 

Türkiye kenetlendiğinde her zaman daha güçlü bir aile
Ülkemizin neredeyse tamamı fay hatlarıyla ve depremlerle muhatap durumdadır. Bu gerçeği değiştirmemiz veya yok saymamız imkânsızdır. İşte bu yüzden sonraki afetlere karşı nasıl daha iyi hazırlıklı olunur, buna yönelik de çalışmamız gerekmektedir. Önce tedbir sonra tevekkül anlayışıyla hareket etmemiz zaruridir.

 

Unutmayalım ki, bizler birbirimizin tutunacak dalıyız. Dayanışma ve seferberlik ruhu ile yaralarımızı birlikte saracağız. Türkiye kenetlendiğinde her zamankinden daha güçlü bir aileyi olmayı başarmıştır. Bunu yakın tarihimizdeki olaylarda defalarca gördük. Hepimiz depremzede kardeşlerimizle biriz. Onların tekrar normal bir yaşama dönmeleri için kenetlenmiş haldeyiz. Depremden etkilenmiş şehirlerimizi, ihya ve inşa edeceğiz. Tekrar ayağa kaldıracağız. Gün, her şeyden ve hepsinden önce; bir olma, beraber olma, kenetlenme ve aynı hissiyatla kucaklaşma günüdür. Gün, Birlik Olma Günü’dür. Bu kasvetli ve kederli günleri hep birlikte aşacağız.

 



 
Ekonomik Forum dergisinin tamamı için lütfen buraya tıklayınız.




Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA