TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Kadın girişimciler Elazığ'da lavanta bahçeleri kuracak


08.09.2019 / Elazığ



TOBB Elazığ Kadın Girişimciler Kurulu üyeleri çalışmalarını basınla paylaştı. TOBB Elazığ Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Ayşegül Metin, "Lavanta bahçeleri kurmak istiyoruz. Elazığ'da çok kaliteli lavanta yetiştiğini gördük. İşleme tesislerini oluşturuyoruz. Lavanta değişik bir bitki. Bir sefer ekiliyor ama 10 yıl hasat verebiliyor. Üstelik yüzde 60'ı da dışarıdan geliyor. İsteyen herkesin yapabileceği sektörlerde yoğunlaşmak istiyoruz. Sadece lavanta değil, lavanta yağım ve suyunu da işlemek istiyoruz" dedi.​

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 2007yılında kadın girişimci potansiyelinin geliştirilmesi, daha donanımlı hale getirilmesi ve girişimcilik kültürünün gelişmesine öncülük etmek üzere TOBB Kadın Girişimciler Kurulunu (KGK) kurdu. TOBB KGK, Türkiye'nin 81 ilinde girişimcilik ekosistemini kadınlar için daha elverişli hale getirmek için her yıl yüzlerce faaliyet gerçekleştiriyor. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu'nun kadınların iş dünyasında hak ettikleri yeri almalarını sağlamak için kurduğu TOBB KGK sayesinde kadınlar arasında girişimciliğin bir kariyer seçeneği olarak önemi her geçen gün artıyor. 7 bin üyesi ile Türkiye'nin en geniş kadın girişimci ağı olan TOBB KGK'nın kurul üyeleri iş kadınları, profesyonel yöneticiler, girişimcilik konusunda akademik çalışma yapan akademisyenler ile bu sahada bölgesel ya da ulusal ölçekte faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşu yöneticilerinden ve girişimciliği destekleyen kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinden oluşuyor. Kadın Girişimciler Kurulunun Türkiye'nin 81 ilinde temsilcilikleri bulunuyor. TOBB İl Kadın Girişimciler Kurulları seçimle iş başına gelen 15 kişilik yönetim kurulundan oluşuyor.

 

- TOBB Elazığ Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Ayşegül Metin anlattı

 

TOBB Elazığ Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Ayşegül Metin, Elazığ dışında da yatırımları olan bir iş insanı. Moda tasarım mezunu olan Metin, işe gelinlik sektörüyle başladığını söyledi. Kendisini aktif ve enerjik olarak tanıtan Metin, "4 tane gelinlikçim var. Bir tanesi Ankara'da, Elazığ, Erzincan ve Batman'da da var. Markamızla hem üretim, hem satış yapıyoruz" dedi.

 

Aynı zamanda Türkiye'nin bez çanta üzerine en büyük kapasiteli tesisini yalan zamanda Ankara-Sincan'da açan Metin, yatırımcılık serüvenini şöyle anlattı: "Ailem ticaretle uğraşıyordu. Aslında ilk aşamada böyle bir planım yoktu. Ama evde oturmak beni çok sıkmaya başladı ve birden Elazığ'da tasarım gelinliklerin olmadığını fark ettim. 2010 yılı itibariyle çalışmalara başladım, o tarihten ben de çalıyoruz. Şu anda 10 kişiden fazla olan bir ekiple hizmet veriyoruz. Gururla söylüyorum ki hepsi kadın. Aynı zamanda inşaat işleri yapıyoruz. Bez çanta işine girmem ise tamamen tesadüfi oldu. Bir siyasi partide görev alıyorum. Bez çanta işi de bendeydi. Türkiye çapında bez çanta gerektiğinde, yeterli üretim kapasitesi olmadığını gordum ve hızlı bir kararla bu işe girdim. Elazığ'a dönüş hikayemin temel nedeni ise, burada ciddi bir potansiyel olduğunu düşünmem."

 

-3 milyon lavra dağıttık

 

Elazığ Kadın Girişimciler Kurulu'na seçildikten sonra ekip arkadaşlarıyla tanıştıklarını ancak şu anda büyük bir uyum içinde çalıştıklarını söyleyen Metin, "Mart'ta göreve geldik, ilk projemiz 'geleceği yazan kadınlar' oldu. İlk aşamada projede Elazığ yoktu, ama çok talep gelince bir sınıf açıldı. Hatta ikincisi de açıldı. 23 Nisan'da mahkûm kadınların masum çocuklarıyla ilgili bir proje yaptık. Bir başka deyişle unutulan çocukları bulduk. Hapishanede çocukların oynayabileceği bir park yaptık. Gıda desteği sağladık. Sonra çocuklarımızı tekrar ziyaret ettik ve oyuncaklarımızı götürdük" dedi. Metin bundan sonraki çalışma hedeflerini de şöyle anlattı: "Birçok projemiz var. Ama öncelikle TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu'na, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkamız Asilhan Arslan'a ve oda yönetimimize, Elazığ Valiliğimize, Fırat Kalkınma Ajansı'na ve Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'na teşekkür ediyoruz. İhtiyaç duyduğumuz her yerde bizi destekliyorlar. Göreve geleli kısa bir sure oldu. Ama çalışmalarımızın temelleri atıldı. Yerel lezzetler gıda girişimciliği kapsamında çalışmalar yaptık. İpekböceği projesine başladık. Bu nedenle Elazığ'da 3 milyon lavra dağıttık ve o lavralar şu anda koza olma surecinde. Koza yetiştirmek isteyen kadınlara eğitim vereceğiz. Amacımız Elazığ'da yetişen kozaların kalitesini görmekti. Oldukça güzel sonuçlar çıktı. Şimdi kadınlarımızı eğitiyoruz onlar da birer eğitmen olacak. Kadınlar sadece koza yetiştirmeyecek, aynı zamanda işleme tesisi kurarak, bu işin sanayisini de oluşturmak istiyoruz. Bu konuda ciddi bir potansiyel oluştu."

 

-Çok kaliteli lavantalarımız var

 

"Lavanta bahçeleri kurmak istiyoruz. Elazığ'da çok kaliteli lavanta yetiştiğini gördük. İşleme tesislerini oluşturuyoruz. Lavanta değişik bu bitki. Bir sefer ekiliyor ama 10 yıl hasat verebiliyor. Üstelik yüzde 60'ı da dışarıdan geliyor, isteyen herkesin yapabileceği sektörlerde yoğunlaşmak istiyoruz. Sadece lavanta değil, lavanta yağını ve suyunu da işlemek istiyoruz. Bir diğer projemiz de kerevit. Kerevit bir deniz canlısı ve biz bunu tüm Türkiye'ye tanıtmak istiyoruz. Kerevit pişirilen keyifler yerler yapıp, buralara insanları taşıyacağız."

 

-Elazığlı kadın girişimcilerin başarı öyküleri

 

Şeyda Akyıldız: “Fırat Üniversitesi elektronik-elektrik mühendisliği mezunuyum. Mezun olduktan sonra iki yıl Trabzon'da çalıştım. Bazı firmalardan teklif alınca, 'Neden kendi işimi yapmıyorum' dedim ve döndüm kendi işimi kurdum. Babam yıllardır ticaretle uğraşıyor ve beni çok destekledi. Kendi firmamla çalışıyorum. Türkiye'de üretilmiş cihazları ihraç ediyoruz. Aynı zamanda otomasyon yazılımlarım var. Endüstri 4.0 konusunda çok iddialıyım. Şu anda geliştirdiğim yazılımımla dünyaya açılacağım. Seracılık üzerine bir yazılım ama başka sektörlere de uygulanabilecek bir model. Otomasyon üzerine geliştirdim. Şu ana kadar geliştirilen yazılımlardan bir tık daha akıllı. Bunu tüm dünyaya tanıtmak istiyorum.”

 

İrem Taneli: “1976 doğumluyum. Fırat Üniversitesi kontrol sistemlerinden mezun oldum. 10 yıl ticaretle uğraştım. İngilizce-matematik dersleri verdim. Sonra cep telefonu işiyle ticarete girdim. Işıklı tabelalar üretimi yaptım ve onun satışım yaptık. Bir firmanın yetkilisi olarak Kıbrıs'ta çalıştım. Eşimin işi nedeniyle Elazığ'a geri dönünce 'ne yapabilirim' diye baktım. Şimdi ise tekstil sektörüyle ilgileniyorum. Bir teklif aldık. Dünyaca ünlü moda firmalarına üretim yapacak bir fabrika üzerinde çalışıyorum. En az 300 kişinin çalışacağı, birkaç bantta üretimin yapılacağı bir fabrika olacak. Projesi de tamamlandı.”

 

Mehtap Akturan: Medikal sektorundeyim. 2001 yılından 2014 yüına kadar çeşitli mesleklerde çalıştım. 2014 yılı nisan ayında kendi firmamı açtım. Çalıştığım firmada yarı bakım üzerine çalışıyordum. O dönemde ciddi bir iş teklifi almıştım ve patronum kaçmamam için 'kendi işimi kurmam' yönünde teşvik etti. Bir de baktım ki. Herkes patron olabiliyor. Geçmişte kendime çok yatırım yapmıştım. Şu anda da sayılı firmalarla işbirliği yapıyorum ve kendi işimin patronuyum.”

 

Gamze Öztekin: “Fırat Üniversitesi iktisadi ve İdari Bilimler Bölümü'nden mezunum. Yüksek lisans yapıyorum. Babamın çiftliği vardı. Ben de tavuk çiftliği kurdum. Şu anda 60 bin kapasiteli iki çiftliğim var. Büyük bir firmaya üretim yapıyorum. Güzel destekler söz konusuydu, ben de bu işe girdim. Zaman zaman babamla birbirimize rakip olabiliyoruz. Farklı sektörlere açmayı düşünüyorum. 3 yaşında da bir kızım var, onu da büyütüyorum.”

 

Simge Özdal: 13-14 yıl ev kadınlığı yaptım, iki çocuğum var. Eşimden ayrıldıktan sonra önce bir buçuk yıl babamla çalıştım. Ama sonrasında kendi işimi borçla kurdum. Genel bakış ne olursa olsun, ilk aşamada 'yapamazsın' şeklinde oldu. Tekstil işine girdim. Ve fark ettim ki, insanların sizi tercih etmesi için bir neden olması lazım. Ben de butik işinde farklılaştım ve güzel ürünler getirdim. Tüm borçlarımı kapattım. Babam da ısıtma-soğutma işinde. Onun işlerini de uzaktan yönetiyorum. Çok söylemiyor ama içinden benimle gurur duyduğunu biliyorum. Çalışma hayatına girdikten sonra ilk üniversiteme başladım, şimdi ikincisine başlayacağım.”

 

Kübra Aytekin: Ziraat mühendisiyim. Şu anda yüksek lisans yapıyorum. Lavanta ve tıbbi aromatik bitkiler konusunda aktif çalışacağım. Bu kuruldaki tek ziraat mühendisiyim. 'Üretemezsek hiçbir şey yapamayacağımızı' biliyorum. Ayrıca seracılık ve dikey tarım projelerimiz de var, bu konulara da yoğunlaşıyoruz.”

 

Alev Çelik: İstanbul doğumluyum. Fırat Üniversitesi Halkla ilişkiler mezunuyum. 16 yıldır iş sektöründeyim. Burada güzellik sektöründe çalışıyorum. Üç buçuk yıl oldu ve iki şubemiz var. Aynı zamanda erkek kardeşimle inşaat sektörüne girdik ve bu sektörde büyümek istiyoruz.”

 

Gülsen Aydın: “2011 yılından bu yana anaokulu işletiyorum. 4 tane üniversite bitirdim. Çocuk gelişimi, okul öncesi öğretmenlik ve işletme okudum. Aile mesleğimiz mermercilik. Yeğenlerim olunca bu alana yöneldim ve kreş açtık. 75 çocuğumuz var. Okul öncesinde yapabileceğimiz her farkındalığı sağlamaya çalışıyoruz. Babam da bu konularda hep destek oluyor.”





Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA