TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Faik Yavuz, İş Sağlığı ve Güvenliği toplantısına katıldı


04.05.2015 / Ankara



TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca JW Marriott Otel'de düzenlenen "29. İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası" etkinliklerinin açılış törenine katıldı.​

Törene Bakan Çelik'in yanı sıra, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Yağız Eyüboğlu, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi Direktörü Numan Özcan da katılarak birer konuşma yaptı.

 

TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz, ulusal mevzuatta iş sağlığı ve güvenliği konusundaki düzenlemelerin daha önce İş Kanunu’nda yer alan bir bölüm iken, günümüz koşulları ve iş piyasasının bu düzenlemelerin müstakil bir kanun niteliğinde olması gerekliliğini doğurduğuna işaret etti. Bu ihtiyaç doğrultusunda Bakanlığın uzun bir çalışma süreci sonunda bütün sosyal tarafların da katılımını sağlayarak müstakil İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nu 2012 Haziranında mevzuata kazandırdığını bildiren Yavuz, “Biz de TOBB olarak gerek Kanunun gerekse ikincil mevzuatın hazırlık çalışmalarına Türk özel sektörü olarak elimizden gelen katkıyı sağladık” diye konuştu.

 

Türkiye’de KOBİ sahiplerinin, işçisi ile birlikte alın teri döken, aynı işyerinde aynı çorbaya kaşık sallayan işverenler olduğunu vurgulayan Faik Yavuz, dolayısı ile işyerinde işçi hangi risklere maruz ise, işverenin de onunla aynı risklere maruz olduğunu bildirdi.

 

İşverenin, işçinin sağlığını ve güvenliğini hatta hayatını riske atacak bir tutum içerisine girmesi durumunda, kendi güvenliğini ve hayatını da riske atmış olacağına dikkat çeken Yavuz şunları söyledi: “Bu sebeple işverenin alamadığı güvenlik tedbirlerinde her zaman kasıt aranmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Uluslararası düzenlemelerde özellikle AB normlarında iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin işveren tarafından alınacağına ilişkin hükümler olduğunu Bakanlığımıza iletmiştik.  Bakanlığımız bu konudaki görüşümüzü kısmen de olsa dikkate aldı, 6552 sayılı yasa ile yaptığı düzenlemede 10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işletmelerimizin işverenlerine veya işveren vekillerine Bakanlıkça ilan edilecek eğitimleri tamamlamak şartı ile kendi iş sağlığı ve güvenliği hizmetini kendilerinin görebilmelerine imkan sağladı.  Bu eğitimlere ilişkin yürütülmekte olan ikincil mevzuat çalışmalarına TOBB olarak katıldık, destek verdik. Görüşlerimizin dikkate alınarak yönetmelik çalışmalarının tamamlanmasını bekliyoruz. İnşallah çok yakında bu eğitimleri tamamlayan işverenlerimiz işletmelerinin iş güvenliği hizmetini kendileri karşılayabilecek.”

 

- En büyük sorun mesleksizlik

 

Ülkenin en büyük sorunlarından birisinin mesleksizlik olduğuna vurgu yapan Faik Yavuz, eğitim sisteminin reel sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte eleman yetiştiremediğinden yakındı.  

 

Son torba yasa ile yapılan düzenlemeler konusunda, gelen birkaç önemli talebi gündeme getirmek istediğinden bahseden Yavuz şunları söyledi:

 

“Hatırlanacağı üzere, Tasarıda,  6331 sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanununun yürürlüğe girdiği tarihte görevlendirilebilecek yeterli sayıda işyeri hekimi ve İSG uzmanı olmadığı dikkate alınarak, bu yükümlülüğünü yerine getirememiş olan işverenlere uygulanacak idari para cezalarının affına ilişkin geçici bir düzenleme vardı.

Bu düzenleme ile torba kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde söz konusu görevlendirme yükümlülüklerini yerine getiren işverenlere geçmişe yönelik idari para cezası uygulanmaması öngörülüyordu.

Biz bu düzenlemenin yerinde olduğunu ancak yeterli olmadığını, aynı imkanın  "risk değerlendirmesi yapma"  ve "acil durum raporları" hazırlama yükümlülüklerini de yerine getiremeyen işverenlerimize de tanınması gerektiğini savunduk.

Biz bu yükümlülüklerin de kapsama alınmasını beklerken Genel Kurulda geçici madde Tasarıdan çıkarıldı. Bu durumda olan işverenlerin sayısı 500 binin üzerindedir. Bunlar için Kanunun öngördüğü idari para cezası toplamı, gecikme zamları hariç 200 bin lira dolayındadır.

Üstelik bu rakama son yasal düzenleme ile idari para cezalarında tehlikeli sınıflarına göre iki kata kadar yapılan artış da dahil değildir. Konunun ilk yasa çalışmasında gündeme getirilerek çözülmesini temenni ediyoruz.

İkinci konu sosyal güvenlik destek primleri ile ilgilidir. Bilindiği gibi, kendi adına bağımsız çalışanlardan emekliye ayrılarak yaşlılık aylığı bağlananların yeniden çalışmaya başlamaları halinde aylıklarından kesilmekte olan % 15 oranındaki prim kesintisi torba yasa ile % 10’a düşürülmüştür.

Bu düzenleme olumlu bir gelişmedir ve Hükümete teşekkürlerimizi iletiyoruz. Bununla beraber, yaşam koşulları dikkate alınarak ilerleyen dönemde, camiamızın bu oranın daha da aşağı çekilmesi hatta kesintinin mümkünse kaldırılması yönündeki taleplerini dikkatinize çekmek istiyorum.”

 

- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Faruk Çelik

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Faruk Çelik ise, iş sağlığı gibi önemli başlık altında bir araya gelindiğini vurgulayarak, "Sizleri dört saate yakın zamandır yalnızca bugün değil, uzun zamandır bakanlığım boyunca dinleyen bir bakan olarak keyif aldım, size çok alışmış biri olarak. Ancak bazı sahnelerin, bugünün konu başlığıyla çok da ilgisi olmadığını, bugünkü konu başlığının bu tartışmaları hak etmediğini de vurgulamak istiyorum" ifadesini kullandı.

 

Sosyal tarafların gündemle ilgili bir çok konuda görüşlerini açıkladığını, kendilerinin de görüş verdiğini dile getiren Çelik, Koncuk ve Beko'nun salonu terk etmesine ilişkin, şunları söyledi:

 

"Medya bakalım bunu nasıl ele alacak? Olaylar müessif kazalar meydana geldiği zaman ele alındığı şekliyle mi yoksa az önce ayak üstü bir atışmanın çok daha öne çıkması şeklinde mi? Bu akşam hepimiz göreceğiz. Büyük ihtimalle sansasyonel bir şey varsa o gündeme gelecek. Bizim ana konumuz olan, sorunumuz olan ve uzun yıllardır birlikte çözmeye çalıştığımız iş sağlığı, güvenliği gibi bir konu ise çok çok tali bir mesele olarak öteden beri ele alındı gibi yine ele alınmaya devam edecek."

 

-Taşeron işçi düzenlemesi

 

Çelik, yapılan düzenlemeyle taşeron işçisinin asıl işte çalıştırılamayacağına dikkati çekerek, "Bu yasal düzenlemeyi yaptık. Ne yaptık deniyor ya? Taşeron işçisi asıl işte çalıştırılamayacak. Bu kadar net bu hüküm. Bu önemli bir adımdır. Neydi peki bugüne kadar sistemde? Alt işveren işçisi olarak işe başlatılıyor, sonradan asıl işte çalıştırılıyor. Buna son verildi" değerlendirmesinde bulundu.

 

 





Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA