TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Dünya yeni bir üretim üssü seçti


08.05.2011 / Sakarya



Gümrükler 2023 Vizyonu 1. Arama Konferansı’nda konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Şu anda dünyanın üretiminin yüzde 51'i Türkiye'nin doğusuna kaymış durumdadır. Yüzde 49'u da Türkiye'nin batısında, yani dünya yeni bir üretim üssü seçmiş durumda'' dedi.​ ​



Gümrük Müsteşarlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), İstanbul Ticaret Odası (İTO) ile İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) işbirliğiyle düzenlenen Gümrükler 2023 Vizyonu 1. Arama Konferansı Sakarya’nın Sapanca ilçesinde gerçekleştirildi. Konferansın kapanışında konuşan Hisarcıklıoğlu, gümrüklerin önemine değindi.

Dünya üretim merkezinin batıdan doğuya kaydığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, ''Şu anda dünyanın üretiminin yüzde 51'i Türkiye'nin doğusuna kaymış durumdadır. Yüzde 49'u da Türkiye'nin batısında, yani dünya yeni bir üretim üssü seçmiş durumda. Dünyada üretim merkezi doğudayken, tüketim merkezi de Türkiye'nin batısında. Üretim doğuda, tüketim batıda. O zaman bu üretici ve tüketiciyi, üretilen ürünle tüketiciyi buluşturmak gerekiyor. Bunun en önemli noktalarından biri Çin'' dedi.

Dünya ekonomisinde iki ülkenin lokomotif konumunda bulunduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, Çin ve Hindistan'ın hızla büyüdüğünü söyledi.

Çin ve Hindistan ekonomisine takılmış olan ülkelerin de hızla büyüdüğüne dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:

''Çin'de 1 milyar 250 milyonluk nüfus için yeni üretim merkezi Çin'in batısını seçti. Çin'in batısı Uygur Özerk Bölgesi biliyorsunuz. Orada 20 milyon Uygur vatandaşımız yaşıyor. Çin burasının demografik yapısını değiştirmek istiyor. Değiştirmek için de yeni bir üretim üssü kurmuşlar. Sincan Uygur Özerk Bölgesi yeni bir üretim üssü. Yaklaşık, şu ana kadar yapmış oldukları yatırım 350 milyar dolar. Yaklaşık bunun da üzerine çıkacak, 5 yılda 5 ile çarpacak şekilde üretim üssünü tamamıyla Çin'in batısına kaydırıyor. Sebep şu: Çin burada 100 milyon insanın yaşamasını istiyor. Burada bir önemli nokta var. Burada üretilecek ürünler dünyanın batısına gidecek. Nasıl gidecek?''

Çin'in batısında üretilen ürünlerin kara ve demiryoluyla batıya taşınabilmeleri için üç alternatif yol bulunduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, ''Kazakistan, Rusya üzerinden indirmek. Bu yol 6 bin 500 kilometre. İkinci bir yol, bizi çok ilgilendiriyor, orta yol dediler. Bu yol da Kazakistan, Hazar Denizi, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye üzerinden gitmesi. O da 5 bin kilometre. 6 bin 500 kilometrelik yolda harcanan para gün mesafesine baktığınız zaman 14 günde gidiyor. Bin 500 kilometre kısa olan yol ise 18 gün sürüyor ve maliyeti çok fazla. TOBB olarak, Türkiye iş aleminin çatı kuruluşu olarak bunu yaklaşık 6 yıl önce hedefimize aldık'' diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu, ticaret yolları üzerinde bulunan ülkelerin bütün dünya ülkeleri tarafından korunduğunu kaydederek, ülkelerin kendi güvenlikleri için ticaret ve enerji yolları üzerinde bulunmaları gerektiğine işaret etti.
Güçlü ülkelerin enerji ve ticaret yolları üzerinde bulunan ülkelerde istikrarsızlık istemediklerine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, ''Bu yolların üzerinde oturabilirsek, o zaman sizde hiç kimse istikrarsızlık istemiyordur ki orada 'istikrar olsun ve benim mal akışım devam etsin' diye. İkincisi, zenginlik açısından da çok önemli. Geçen kamyonun tozu ülkemizde kalsa yeter de artar bile. Dünya taşımacılık sektörü açısından dünya ikincisi konumuna geldik'' dedi.

-Gümrük kapılarının modernizasyonu

Gümrük Müsteşarlığı ile birlikte İpek Yolu Projesi kapsamında gümrüklerin standardizasyonu konusunda çeşitli toplantılar yaptıklarını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, İpek Yolu Projesi'ni Türk halkının güvenliği, birliği, beraberliği ve zenginliği için öncelikli hedef haline getirmeleri gerektiğini bildirdi.

Söz konusu proje kapsamında TOBB olarak Gümrük Müsteşarlığı ile beraber dünyada ilk ve tek uygulamayı gerçekleştirdiklerine işaret eden Hisarcıklıoğlu, yapılan modelin dünyada ikinci bir örneğinin olmadığını dile getirdi.

Hisarcıklıoğlu, tırların gümrükte kalmasının maliyetinin yüksek olduğunu ve yeni sistemle bu durumun aşıldığını vurgulayarak, ''Yılda 450 milyon dolar her yıl cebimizde kalıyor. Süre 1/4 oranında inmiş durumda. Aynı İsviçre'nin Fransa, İtalya ve Almanya ile olduğu gibi tek gümrük kapısı. Nedir tek gümrük kapısı? Buradan çıkıyorsunuz, Yunanistan'a giderken hem gümrük hem pasaport kontrolü yapılıyor. Aynı işlemin tekrarı Yunanistan'da oluyor. Bunu teke indirme projemiz. İlk projemiz Suriye ile başlıyor. Nusaybin sınır kapısını yapıyoruz, kamyon buradan çıktıktan sonra, bizde kontrol yok, doğrudan geçiyor Suriye'ye. Suriye'de kontrol var, Suriye'den bize geliyorsa Suriye gümrüğünde kontrol yok. Bizde kontrol var.''
Hisarcıklıoğlu, Suriye ile uyguladıkları gümrük uygulamasını komşu ülkelere yaygınlaştırmak istediklerini de sözlerine ekledi.

Moderatörlüğünü Doç. Dr. Oğuz Babüroğlu'nun yaptığı ve iki gün süren konferansta ''Gümrük İşlemlerinin Basitleştirilmesi ve Ticaretin Kolaylaştırılması'', ''Yolcu Beraberi Satış-İhracatın Yol Haritasının Belirlenmesi'' başlıklarıyla çalıştaylar düzenlendi.
Konferansta ele alınan konularla ilgili olarak ilerleyen günlerde bir rapor hazırlanacağı bildirildi.





Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA