Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "Tam 1 asır önce, ecdadın esarete boyun eğmeyen mücadelesi ve burada yazılan kahramanlık destanı, sadece Adana'mızın kurtuluşunu sağlamakla kalmamış, İstiklal Harbi'yle gelecek büyük zaferin de, adeta müjdecisi olmuştur. Adana, umudun ve istiklalin şehridir. Saim Bey, Ali Yaver, Rahmiye Hanım ve Müftü Hacı Mehmet gibi daha binlerce vatanseverin çıktığı topraklardır. Kendisinden daha güçlü silahlara sahip işgalciler karşısında geri adım atmayan, tutsak yaşamayı kabul etmeyen bir ruhun ve inancın adıdır. Adana’dan yükselen bu birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu, günümüzde de milletimize, bayrağımıza, vatanımıza ve devletimize yönelen tehditler karşısında, en büyük gücümüzdür. Ülkemizin birliğini-dirliğini bozmak isteyen herkes bilmeli ki, Adana’daki bu ruh ve Adanalı yiğitler var oldukça, bu ülkeyi kimse bölemez. Bu günlerimizi bizlere armağan eden ecdadımızı, Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, Adana savunmasında şahadete yürüyen şehitlerimizi ve tüm kahramanlar gazilerimizi, rahmet ve minnetle yad ediyorum" dedi.

Bugün Adana'nın, geçmişine yakışır bir şekilde, bir ticaret, sanayi, tarım, eğitim ve turizm merkezine dönüştüğünü söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Adana, Anadolu’da sanayileşmenin lokomotifi olmuş, sanayinin Anadolu'ya yayılmasını sağlamıştır. Bereketli topraklarıyla, girişimci insanlarıyla, ülkemizin göz bebeği haline gelmiştir. Burada dinamizm var, hareket var, bereket var. Ticaret hacminde, üretimde ve ihracatta ilk sıralarda. Ülkemizin en büyük 1000 sanayi kuruluşundan 31’inin faaliyet gösterdiği Adana OSB, Türkiye’nin ilk 10 OSB’si arasında yer alıyor. OSBÜK’ün OSB Yıldızları Araştırması’nda dereceye giren 500 firmadan 35’i de yine burada. Adana, aynı zamanda Türkiye’de tarımın da yıldızı. Burası Türkiye’nin en bereketli coğrafyası Çukurova, dünyanın ve ülkemizin en büyük ovalarından biri. Seracılıkta da, ilk 3 şehirden biri haline gelmeyi başarmış durumda. İşte tüm bu başarıların asıl sahiplerini, Adana için çalışan girişimci kardeşlerimi yürekten kutluyorum" şeklinde konuştu.

Pandemi nedeniyle küresel milli gelirin yüzde 3, küresel ticaret hacminin yüzde 8 küçüldüğünü, 2020'nin tüm dünya için kayıp sene olduğunu, 2021'in ise, bu kayıpların kısmen telafi edildiği, bir onarım senesi olarak geri de kaldığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, "2022’de eğer pandemi kaynaklı yeni bir olumsuzluk karşımıza çıkmazsa, salgın öncesi üretim ve ticaret seviyeleri yakalanacaktır. Küresel milli gelir de, tarihte ilk defa 100 trilyon dolara ulaşacaktır. Ülkemiz ekonomisi ve sanayimiz, 2021 yılı ilk dokuz ayında yüzde 12 oranında büyüdü. İhracatımız, geçen yıla göre yüzde 33 oranında artışla 225,4 milyar dolara ulaştı ve tarihi bir rekor kırmış oldu. Ülkemizin küresel ihracattan aldığı pay da, ilk kez yüzde 1'in üzerine çıktı. İnşallah bu sene içinde 250 milyar dolara ulaşmayı hedefliyoruz. Adana’da, geçen sene 1,9 milyar dolar olan ihracatını 2,5 milyar dolar seviyesine yükselterek, ayrı bir rekor kırmış, en çok ihracat yapan şehirler arasında yer almıştır" dedi.

İklim değişikliğiyle mücadele ve karbon salınımının azaltılması zorunluluğunun, ekonomide yeni ve büyük bir dönüşümü gerekli kıldığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, "2021 yılı pandemiden, Yeşil Mutabakat’a, geçmeye başladığımız yıl oldu aslında. Hayatlarımız hızlı bir değişim içinde. Gelecek gözümüzün önünde şekilleniyor. İklim değişikliğinde, konuşmaktan yapmaya geçiliyor. Artık işin maliyetlendirmek aşamasındayız. Pek yakında, kendi emisyon ticaret sistemimizi kurup, karbon salınımlarını fiyatlandıracağız. Bu da, bugüne kadarki en büyük vergi reformu adımı olacak. TOBB olarak, yeşil sanayi devrimini özellikle vurguluyoruz. Sanayi devrimini kaçırdığımız gibi, bunu da kaçırmamamız gerektiğini söylüyoruz. Yeşil sanayi devriminin; sanayi, tarım ve hizmet sektörlerini içeren, kapsamlı bir teknolojik yenilenme olduğunu anlatıyoruz. Yeşil dönüşümün yanında dijital dönüşümü de asla göz ardı etmemeliyiz. Dijital dönüşüm benim neyime diyen, eninde sonunda kaybeder. Ne iş yapıyorsak yapalım, iş süreçlerimizi dijitalleştirmeliyiz. Bunun için ihtiyaç duyduğunuz tüm bilgi ve rehberliği de sizlerin hizmetine sunuyoruz. Karşımızdaki dönüşüm süreci, aynı zamanda yüksek sermayeye ihtiyaç duymak demektir. Enflasyonun düşük, faiz oranlarının makul ve döviz kurlarının istikrarlı olduğu bir yapıya, bir an önce ulaşmak zorundayız. Yeni ümitler ve yeni beklentilerle, yeni bir yıla giriyoruz. Milletimizin gücüne inanacak, ümidimizi canlı tutacağız. Karamsarlığa kapılmadan, yorulmadan, çalışmaya devam edeceğiz. Kimseyi ötekileştirmeyecek. Öteki diye ayırt etmeyeceğiz. 2022 yılının, sağlık ve huzurun hakim olduğu bir yıl olmasını diliyorum" dedi.