TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Teşvik sistemine tam destek veren Hisarcıklıoğlu, istihdamı artırmak için de yeni düzenleme istedi


20.06.2013 / Diyarbakır



​ Ekonomi Bakanlığı’nın öncülüğünde Diyarbakır’da düzenlenen yatırım teşviklerine ilişkin toplantıda konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, yeni teşvik sistemine tam destek verdiklerini vurgularken, OSB’lerle ilgili taleplere,  istihdamı teşvik eden ilave bir düzenlemeye ve bankacılık sisteminin Türkiye’nin üretim gücüne özellikle de bölgeye bakışınının değişmesi gerektiğine dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, huzuru en çok isteyenin işadamları olduğunu bildirdi. ​


“Üretim için, büyüme için, zenginlik için Türkiye’yi Teşvik Ediyoruz” başlıklı teşvik toplantısı Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın başkanlığında Diyarbakır’da gerçekleştirildi. Bakan Çağlayan’ın yanı sıra TOBB Başkanı M. Rİfat Hisarcıklıoğlu, TİM Bakanı Mehmet Büyükekşi ve Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in açılış konuşmalarını yaptığı toplantıda TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu öncelikle Diyarbakır’ın ve bölgenin misafirperverliğine teşekkür etti. “Bu toplantının Diyarbakır’da yapılması da çok anlamlı olmuş. Çünkü özellikle son yıllarda Diyarbakır topyekün bir kalkınma hedefine odaklanmış durumda” diyen Hisarcıklıoğlu, bu anlayış devam ettikçe bu bölgenin çok kısa zamanda Ortadoğu’nun ekonomi, ticaret ve sanayi merkezi olacağını iddia etti.

 

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu toplantının önemini şöyle vurguladı: “Bu toplantı çok değerli. Yaklaşık bir yıl önce açıklanan yeni teşvik sisteminin bu bölgeye, 5. ve 6. bölgeye etkilerini, artılarını-eksilerini değerlendirmek için yapılıyor.  Değerlendirme yapılıyor ki düzeltilmesi gereken yerlere geç kalınmadan müdahale edilsin, düzeltilsin. İşte ben bu anlayışından dolayı Ekonomi Bakanımız Sn. Zafer Çağlayana ve Bürokrat ekibine teşekkür ediyorum. Yeni teşvik sistemi kurgulanırken de aslında bu anlayışla yapıldı. TOBB olarak, göreve geldiğimizden bu yana biz hep şunu savunduk. Teşvik sisteminde anlayışı kökten değiştirmemiz gerekiyor dedik. Teşvik sistemi bölgesel ve sektörel olmalı dedik. Teşvik sistemi genel olmamalı, yerel dinamikler dinlenmeli ve teşvik sistemimiz sektörel ve bölgesel olmalı dedik. Yıllarca uğraştık. Sayın bakanımız özel sektörün bu çağrısına kulak verdi. Ve Türkiye’de ilk defa teşvik sisteminde anlayış değişti. Genel teşvik politikalarından, sektörel ve bölgesel teşvik uygulamasına geçildi. Yani bu anlamda, bu salonu dolduran özel sektör temsilcilerinin bu işte çok emeği vardır. Türkiye’nin geleceğine yaptığınız bu katkıdan dolayı ne kadar gurur duysanız az. O yüzden ben başta Oda-Borsa camiası olmak üzere hepinize teşekkür ediyorum”

 

TOBB camiası olarak, sistemin tasarımı sürecinde Bakanlıkla çok yakın çalıştıklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, “İşin başında Oda-Borsalarımızla yeni teşvik sistemi toplantıları yaptık. Bütün Oda ve Borsalarımız çalışmalarını yapıp bize raporlarını gönderdiler. Bizim şehrimizde şu sektörler desteklenmeli, şu teşvikler verilmeli dediler. Biz de bu raporları sistematik hale getirdik. Ekonomi Bakanlığımızın bürokratları ile konuyu çalışan ekibimiz defalarca toplandı. En son 9 Eylül 2011 tarihinde, bütün Oda ve Borsalarımızla birlikte sayın Bakanımızla birlikte bir toplantı yaptık. Sonunda özel sektör dostu bir mekanizma ortaya çıktı” diye konuştu.

 

-Yeni teşvik sisteminin sonuçları

 

Yeni teşvik sisteminin bölgeye etkisi konusunda da bilgi veren TOBB Başkanı 2011 yılında teşvik kapsamında yapılan yatırımların sadece %5’inin 6’ncı bölgeye yapıldığını hatırlatırken, 2013’ün ilk beş ayında ise toplam yatırımın tam yüzde 14’ünün bu bölgeye yapıldığını anlattı Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Aldığı pay tam 3 kat artmış durumda. Yine bu kapsamda istihdamın sadece %7’sini bu bölge yaparken, %14’e çıkmış. Demek ki sistem doğru kurulursa, sonucunu alıyorsunuz. Açık söylüyorum, biz Oda ve Borsa camiamızın talepleri doğrultusunda tasarlanan bu mekanizmaya çok güveniyoruz. Türkiye hedeflerine ulaştığında altında bu teşvik sisteminin ve Türk özel sektörünün imzası olacak. Eksiği elbette vardır. Kul yapısı her şeyde eksiklik olur. Ama önemli olan bu yeni anlayışın yerleşmiş olmasıdır. İşte bugün yaptığımız gibi, süreç içindeki değerlendirmelerle bu eksikler giderilecek. Gün geçtikçe daha mükemmel bir sistem ortaya konulacak. Sistem hep daha ileriye taşınacak. Bu nedenle, ben bu işe katkı veren hepinize tekrar teşekkür ediyorum.”

 

-En büyük teşvik huzur

 

Aslında en büyük teşviğin huzur ortamı olduğunun altını çizen TOBB Başkanı şunları söyledi:
“En mükemmel teşvik sistemini de yapsanız, huzur yoksa olmaz. Çünkü yatırım ürkektir. Kendini güvende hissetmek ister. Biz hep ne dedik: huzur-ticaret-zenginlik. Bu üçü birbirinden ayrılmayan bir zincirdir. Huzur olmazsa ticaret olmaz, ticaret olmazsa zenginlik olmaz. Bakın şurada birkaç aydır bir huzur ortamı sağlandı. Dün bir Oda başkanım diyor ki: Başkanım, son 5 yılda aldığımızdan daha fazla yatırım talebini son 3 ayda aldık diyor. Art arda OSB talepleri gelmeye başladı bölgedeki Başkanlarımdan. Eskiden ne zaman bir araya gelsek bölgedeki olaylar konuşulurdu; şimdi yatırım konuşuluyor, istihdam konuşuluyor, ihracat konuşuluyor.
İşte bu süreç devam ederse bölge kazanacak, Türkiye kazanacak. Devlet de kazanacak, Millet de kazanacak. Huzuru en çok bizim camiamız ister. Bu işi yapacak olan da iş camiasıdır. Biz alırken-satarken kimsenin teninin rengine, dinine, mezhebine bakmayız. Bizim her alış verişimiz aslında bir uzlaşmadır. Orta yoldur. O yüzden huzuru, barışı hakim kılan hep özel sektör olmuştur.”

-Yakalanan huzur ortamında oda –borsaların etkisi büyük


Yakalanan huzur ortamında bölgedeki oda ve borsaların inisiyatif almasının büyük rolü olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, “ Bölgedeki Oda Borsalarımızın burada aldığı inisiyatif, ağırlıklarını ortaya koymalarının ardından birlikte toplantılar yaptık. 9 Ekim 2012- Başbakan Yardımcımız Beşir Atalay’la 6 saate yakın bir istişare toplantısı yaptık. 20 Kasım 2012 – Bölge başkanları ile birlikte Başbakanımız’la görüştük. Ardından Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştük. Ve en son 4 Nisan 2013’de Başbakanımız beni Akil İnsan heyetine davet etti.  Oraya aslında ben davet edilmedim. Bu camia davet edildi. Oda-Borsalarım şehirlerinde kanaat önderi olduğu için, ben sizin adınıza oradayım. Çalışmalarımızı bitirdik. Raporumuzu bu hafta sunacağız. Orada şunu gördük: Bizim milletimiz çok olgun. İnanın bizim insanımız hiçbir Avrupa ülkesinde olmayacak kadar olgun ve demokrat.  Uygun ortamı sağladığınız zaman her fikir müthiş bir olgunluk içinde ifade ediliyor. Herkes birbirini dinliyor. Karşısındakinin fikrine tamamen karşı çıksa da dinliyor.  İnsanlar birbirini dinledikçe birbirini sevmeye başlıyor, anlamaya başlıyor. Toplantılara girerken herkesin suratı gergin, ama toplantıdan çıkarken herkes fotoğraf çektiriyor. Biz bunu Anayasa çalışmalarımız sırasında da gördük. Diyarbakır’da yaptığımız toplantıda MHP’li Faruk Bal en çok alkışı alan kişi oldu. Kendisi de inanamadı. Yine Erzurum’da yaptığımız toplantıda en çok alkışı BDP’den Pervin Buldan aldı” diye konuştu.


Hisarcıklıoğlu bu kültürü hızla hakim kılmak gerektiğine vurgu yaparak hem anayasa çalışmasında, hem Akil İnsanlar çalışmasında “katılımcı demokrasi” açısından çok önemli noktalar olduğunu bildirdi. TOBB Başkanı, “Katılımcı demokrasi, yani vatandaşın önemli konularda doğrudan fikrini söylemesi demokrasinin gelebileceği en son evre. Türkiye şimdi bunu yapıyor. Dediğim gibi bunu Avrupa ülkelerinde göremezsiniz. Biz bun anlayışı hakim kıldığımızda görecekseniz, aşamayacağımız hiçbir problem yok. İnşallah bu huzur sürecini kalıcı hale getirdiğimiz zaman, o zaman göreceksiniz bu bölgeyi” dedi.

Bölgenin müthiş bir potansiyeli olduğundan söz eden Hisarcıklıoğlu şu değerlendirmeyi yaptı:

“Burada müthiş potansiyel var.  Bakın sadece komşu ülkelerin yıllık ithalatı 160 milyar dolar. Bu ülkeler petrol-doğalgaz satın almıyor. Sanayi ürünü-tarım ürünü satın alıyor. Tam 160 milyar liralık. Bu malı en hızlı ve en ucuza kim verebilir. Diyarbakır verir, Şırnak verir, Hakkari, Şanlıurfa, Gaziantep verir. Biz şimdi bu pazardan sadece 20-25 milyar dolar alıyoruz. Ama bundan sonra en az 100 milyar dolarını bizim almamız lazım. Çok açık söylüyorum, bu iş bölgeyi ihya eder, Türkiye’yi ihya eder. Aslında biz şimdi eksik halkayı da tamamlıyoruz. Bu bölgeye huzur geldiği anda kaybedilen zaman çok hızlı telafi edilecek.  İşte bu yüzden diyoruz bölgeye yatırım akacak diye. En kaliteli toprak burada. En kaliteli hayvancılık burada. Tarım hayvancılık yatırımı akacak. Bu ürünlerin sanayisi, tekstil konfeksiyon sanayi akacak. Öbür taraftan müthiş turizm yatırımı ve turist akacak:  İşte Diyarbakır: Dünyanın en eski kentlerinden. Evliyalar şehri. Şanlıurfa: dünyada ikinci bir örneği yok. Peygamberler şehri. Ama gelen yok. Ve burası bir lojistik üssü olacak. Bakın orta doğu ile Rusya’yı ve kuzey pazarlarını birbirine bağlayacak işe başlandı: OVİT tüneli. Aslında Ovit tüneli bir Türkiye projesi değil, tüm coğrafyanın projesi. Buna böyle bakın. Yani Ovit aslında Rize-Mardin hattı değil. Riyad-Moskova hattı. Vizyonu böyle koymak lazım. Çünkü bu hattın mallarını bizim sanayicimiz üretecek, bizim kamyonlarımız taşıyacak. Bunların hiçbiri hayal değil. Hepsini başaracağız göreceksiniz. İşte o zaman: Sizin bölgeye mal satılmazmış diyen, Alman Hans size vadeli mal satmak için peşinizde koşacak. Size kredi veririm ama 3 katı ipotek isterim diyen bankacı, size imza karşılığı kredi verecek. Çocuklarınız ekmek parası için gurbete gitmek zorunda kalmayacak, hatta gurbettekiler de evlerine geri dönecek.”





Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA