29.03.2013 / Yozgat
Yozgat Sanayi ve Ticaret Odası ile Yozgat Ticaret Borsası’nın müşterek düzenlediği ödül törenine TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, TOBB Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Boydak, Yozgat Valisi Abdülkadir Yazıcı, oda başkanları, yöneticileri ve işadamları katıldı.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada, vadeli alışverişte yeni dönemin riski azaltacağına işaret ederek, “Bankalar para satıyor ve kredi verirken benim bütün geçmişimi görüyor. Onlar para satarken görerek ateş ediyor. Ben mal satıyorum ama karanlığa ateş ediyorum. Şimdi bunu önledik” diye konuştu.
-Türk özel sektörünü koruyup kollayın
M. Rifat Hisarcıklıoğlu, konuşmasında, Türkiye’nin kalkınmasında, istihdamında 2008’den, 2009’dan bu tarafa Avrupa'da toplam 6 milyon kişi işini kaybetmişken, Türkiye’de 4 milyon 700 bin kişiye istihdam sağlandığını belirterek, “Türk özel sektörü de tekniği yüksek oyuncular gibi Türkiye’nin gözde yıldızlarıdır. O zaman bürokrat arkadaşlarıma diyorum ki, hakemler yıldız futbolcuları koruyup kollayıp gözetiyorlar, sizler de Türk özel sektörünü koruyup kollayın, gözetin” dedi.
Dünyadaki kriz devresinde 4 milyon 700 bin kişiye istihdam sağlandığını ve bunun bir rekor olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Tabii burada istikrar ve güven ortamının oluşması da bunun başlıca sebebidir. Bunu hiçbir zaman unutmamamız lazım. Türkiye zengin olmak istiyor. Bunun da tek formülü girişimciyi artırmaktan geçiriyor. Her bir girişimci 10 kişiye istihdam demektir. Türkiye’nin gelecekte de en büyük sorunu istihdam sorunu olacak. Her yıl itibarıyla 750 bin kişiye istihdam sağlamak zorundayız. İstihdama katılan nüfus 750 bin kişidir. Bunun devlet eliyle istihdam edilmesi mümkün değildir. 10 yıl sonra bu rakam 1 milyondur. Bunu ancak girişimcimizi artırabilirsek yeni gelenleri istihdam edebiliriz ve zenginliği ortaya çıkarabiliriz” diye konuştu.
-Milletin yazdığı anayasa önümüzü açacak
Yeni anayasanın yapılması gerektiğini ifade eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Temel olmadan bina inşa edemeyiz. Sistemin temeli de Anayasa'dır. 4 siyasi partimiz seçimlerde, 'Anayasa'yı değiştireceğiz' diye söz verdi. İlk defa anayasanın milletin temsilcileri tarafından yazıldığı bir dönemdeyiz. Allah inşallah bunu da bizlere gösterecek. Artık zorla değil, milletin kendisinin yazdığı yeni bir anayasa ile önümüzün açılmasını istiyoruz. Eksik, noksan ama biz yazalım, başkası yazmasın, istediğimiz bu. Eğer bu olabilirse o zaman 2023 yılında Türkiye dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girer” ifadelerini kullandı.
-TBMM Başkanı Cemil Çiçek
TBMM Başkanı Cemil Çiçek de burada yaptığı konuşmada, ''Geçmişte ve halen bir kısım meslek örgütleri kendi işleriyle uğraşmamış, hükümet kurmak, hükümet yıkmak işleriyle uğraştılar'' dedi.
Çiçek, Türkiye'nin kalkınması için herkesin uzun uzun sihirli formüller yazdığını belirterek, bunların hepsinin doğruluk payı bulunduğunu ancak kalkınmanın vazgeçilmez şartının kaliteli eğitim olduğunu söyledi.
Üniversitelerin sadece rakamlar üzerinden değerlendirme yapmaması gerektiğini, öğrencilerin kaçının özel sektör tarafından beğenilip alındığının daha büyük önem taşıdığını anlatan Çiçek, ''O rakamların sihirli dili bizi yanıltmasın. 100 kişi girmiş, 90'ı geçmiş, yüzde 90 başarı. Bu tümüyle yanıltıcıdır. Özellikle Yozgat'ın kalkınması, gelişmesi için uzun uzun edebiyata gerek yok. Eğitim önceliklidir. Onun için ikide bir eğitim, üniversite diyoruz. Hakikaten üniversite bir toplumun kalkınması için en büyük lokomotiftir'' dedi.
-''Hükümet kurmak, hükümet yıkmak işleriyle uğraştılar''-
Güçlü kalkınma için herkesin kendi işini en iyi şekilde yapmaya özel göstermesini isteyen Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu ülkede maalesef pek çok kişi kendi işinden ziyade başkasının işiyle uğraşıyor, başkasının işini konuşuyor. Herkes kendi işini yapacak. Kendi işiyle uğraşacak, onu en iyi şekilde yapacak. Başkasının yaptıklarıyla övünmenin bir anlamı yok. Kendi işimizi iyi yapmak mecburiyetindeyiz. Geçmişte ve halen bir kısım meslek örgütleri kendi işleriyle uğraşmamış, hükümet kurmak, hükümet yıkmak işleriyle uğraştılar. Mebus pazarları kuruldu. Bunlar odaların işi değildi. Halkın seçtiği iktidarlara karşı 5'li çete diye kitaplar yazıldı. Çeteleşmeler oldu. Bunlar Türkiye'ye, demokrasiye, istikrara, kalkınmaya olumlu katkı vermedi. Olumsuz çağrışımlar bunlar. Demek ki, meslek odalarımız eğer kendi asli işleri ile uğraşırlarsa TOBB'da olduğu gibi Türkiye çok şey kazanır. Türkiye kısa zamanda çok büyük mesafe kaydeder.''
-''Tasarruf olmadan kalkınma, yatırım, istihdam olmaz''-
Kalkınma için tasarrufa da önem verilmesi gerektiğine işaret eden Çiçek, ''Tasarruf olmadan kalkınma yatırım istihdam olmaz. Biz ürettiğimizden, kazandığımızdan kat kat fazla harcayan bir toplumuz. Bir Çinli kazandığı her 100 liranın 54 lirasını tasarruf ediyor. Dünyanın neresine gidilirse gidilsin Çin gerçeği ile karşı karşıya kalıyorsak, bir Çinli iş adamı, Çin yatırımıyla karşı karşıya kalıyorsak bunun en önemli nedeni devletin ve toplumun çok ciddi bir tasarruf gayretinde olmasındandır'' diye konuştu.
-Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da Türkiye ekonomisinin son 10 yılda büyük oranda büyüdüğünü vurguladı.
Siyasi istikrar ve iyi yönetimin güven ortamı tesis ettiğini, bunun da ekonomi alanında başarı getirdiğini belirten Bozdağ, şunları söyledi:
''Eğer siyasi istikrar, iyi yönetim ve bunun doğurduğu güven ortamı olmasaydı, Türkiye'nin 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatının 2012'de 152,5 milyar dolara çıkması mümkün olmazdı. 2002'de 230 milyar dolar olan gayri safi yurt içi hasılası 2012 yılında 799 milyar dolara çıkarak rekor kırmazdı. Bütün bunların hepsi esasında 'at sahibine göre kişner' anlayışının tezahürüdür. Millet, ata sahibini bindirmiştir ve bu sahip, bu kaptan Türkiye'yi ekonomide ve pek çok alanda iyi bir noktaya taşımıştır, taşımaya da devam ediyor. 2002 yılında 26 milyar dolar olan Merkez Bankası rezervi 122 milyar dolara geldiyse bütün bunların hepsi bu anlamda yapılan önemli adımların neticesidir. Biz, Türkiye'nin her tarafı birlikte kalkınsın istiyoruz. Bölgesel ve iller arası ayrımcılığa 'hayır' diyen bir anlayışı hayata geçirdik.''
Konuşmaların ardından Çiçek ve Bozdağ, Yozgat ekonomisine katkıda bulunan iş adamı ve bürokratlara şilt verdi.