09.03.2013 / İstanbul
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun katılımıyla gerçekleşen DEİK Aile Toplantısı'nda konuşan Hisarcıklıoğlu, Davutoğlu'nun 10 yıldır Türk dış politikasının entelektüel mimarı olduğunu, ''Stratejik Derinlik''in tüm dünyanın bildiği bir kavram haline geldiğini söyledi.
Başkanlığı döneminde her yıl dünyanın etrafını 8 kez dolaşacak kadar yol yaptığını aktaran Hisarcıklıoğlu, ''Her yıl bu ülkenin pasaportunun itibarının, ağırlığının ne kadar arttığının bizzat şahidi oldum'' diye konuştu.
Türk pasaportunun değerini, ağırlığını iki şeyin artırdığını, birincisinin siyasi irade, diğerinin de artık küresel bir güç haline gelmiş olan Türk müteşebbisleri olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, Türk şirketlerinin bugün dünyaya 20 bin çeşidin üzerinde, yıllık 152 milyar doları aşkın ihracat yaptığını anımsattı.
Hisarcıklıoğlu, Türk müteahhitlerinin Sibirya'dan Fas'a, Pakistan'dan Polonya'ya kadar olan coğrafyada yıllık 20 milyar doların üzerinde alt ve üst yapı projesini hayata geçirdiğini, eksi 40 derecede de, artı 40 derecede de çalıştığını dile getirdi.
Türk özel sektörün küresel piyasalardaki yatırımlarının 30 milyar doları aştığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, ''Yurt dışında 75 bin patron çıkarmayı başardık. Bu başarılara imza atanlar işte bu salondalar. Bir noktanın altını çizmek istiyorum. Bu gücü temsil edenlerin ortak paydası, geniş DEİK ailesinin üyesi olmalarıdır'' şeklinde konuştu.
Bakan Davutoğlu'nun Türk dış politikasına, kendilerinin de dış ekonomik ilişkilere yeni bir vizyon kazandığını belirten Hisarcıklıoğlu, 2002'den bu yana merkez ülke, ritmik diplomasi ve uluslararası kuruluşlarda temsil gücü elde etme prensiplerinin özel sektör ayağını yürüttüklerini anlattı.
DEİK'in, 2002 yılında 8 kurucu kuruluş ve 65 iş konseyi olan, yılda ortalama 100 etkinlik düzenleyebilen ve yalnızca 1 milyon dolar bütçeye sahip hukuki statüden de yoksun bir kurum olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: ''Bugün, Türk özel sektörünün yurt içinde ve yurt dışında aktif olan 40 özel sektör kuruluşu DEİK'in kurucu kuruluşları arasında. Sahalarındaki en güçlü ve prestijli kuruluşlar DEİK'in tabanını oluşturuyor. DEİK bugün 112 iş konseyi ile faaliyet gösteriyor. Yılda 750 etkinlik gerçekleştiriyoruz. Her yıl 100'den fazla yabancı devlet ve hükümet başkanını ağırlıyoruz.
Sadece geçen haftayı örnek göstermek istiyorum; Pazartesi günü Sayın Başbakanımızla birlikte, Yunanistan Başbakanını ağırladık. Salı günü Ürdün Kralı'nı misafir ettik. Çarşamba günü Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde Türkmenistan Uluslararası Yatırım Forumu'nu yaptık. Türkmenistan Kabinesinin yarısı buradaydı. Perşembe günü Gabon Enerji Bakanı buradaydı. Dün Surinam Devlet Başkan Yardımcısı DEİK'teydi.''
-''10'lar kulübüne girmek için diplomasi ile özel sektörün el ele vermesi gerekiyor''
Hisarcıklıoğlu, DEİK'in artık Türk özel sektörünün küresel bir markası haline geldiğini belirterek, ''Bizim ortak olarak benimsediğimiz bir vizyonumuz var. Bu vizyonun adı; Küresel Güç Türkiye'' dedi. Bugüne kadar yaptıklarıyla ikinci ligden birinci lige çıktıklarını, şimdiyse Şampiyonlar Ligi'nde oynamak istediklerini aktaran Hisarcıklıoğlu, 10 büyük ekonomiden birisi olmak istediklerini, 10'lar kulübüne girmek için diplomasi ile özel sektörün el ele vermesi gerektiğini söyledi.
Göktürk-2'nin topraktan fışkırmadığını, bunun girişimcilik, zeka, çalışkanlık ve kamunun özel sektörle el ele vermesiyle olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, 10'lar kulübü için dış ekonomik ilişkilerde hedefin 1 trilyon dolar olduğuna dikkati çekti.
Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: ''Açılımı şu; 500 milyar dolar ihracat, 100 milyar dolar dış yatırım stoku, 85 milyar dolar turizm geliri, 100 milyar dolar müteahhitlik geliri, 150 milyar dolar hizmet ihracatı ve Türk diasporasının 100 milyar dolarlık girişimci bir güce kavuşması... Peki bu 1 trilyon hedefine ulaşacak formül ne? Formül; eş güdüm. El birliği, işbirliği, güç birliği. İngilizlerin bir atasözü var; 'ticaret bayrağı izler, bayrak ticareti izler'. Bu yakın çalışma yaklaşımı, koyduğumuz ortak hedefleri yakalama noktasında itici güç olacaktır.
Ben bu istişare toplantısının düzenli olarak her yıl yapılmasını arzu ediyorum. Bu türden istişare ve değerlendirme toplantıları hedeflerimize ulaşma yolunda, devletimizle, iş adamlarımızla el ele verip, var gücümüzle hizmet etmemiz, yarınlarımıza umutla bakmamızı sağlayacaktır. İnanıyorum ki kamu özel sektör işbirliği ile hayallerimizi hedef, hedeflerimizi gerçek yapıp yarınlarımıza umutla bakacağız.''