24.12.2015 / Ankara
D-8 üyesi ülkelerin ticaret ve sanayi odalarının katılımıyla organize edilen, “D-8 Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu İstişare Toplantısı” TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş’ın da katılımıyla TOBB İkiz Kuleler’de gerçekleştirildi.
HABER FOTOĞRAFLARINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ.
Toplantının açılış konuşmasını yapan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, D8 girişiminin başlatılmasındaki amacın; toplam 1 milyarı geçen geniş bir nüfusu ve yaklaşık 3,7 trilyon Dolar milli gelire sahip 8 ülkenin yeni bir sinerji ortaya koyması olduğunu hatırlattı. “D-8’in temel amacı, hem bu 8 ülkenin insanlarının refah ve standartlarını yükseltmek, hem de uluslararası karar alma süreçlerinde çok daha etkin olması idi” diye konuşan Hisarcıkıloğlu, bunu yapabilmenin yolunun da ekonomik olarak güçlü olmaktan geçtiğini anlattı. iyor.
D-8 ülkelerinin, aynı zamanda İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri olduğunu ifade eden TOBB Başkanı, “Buradaki ülkeler İslam ülkelerinin en büyükleri arasında. 57 İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkenin nüfusunun % 64’ü D-8 ülkelerinde yaşıyor. Yine İslam ülkelerinin toplan gayri safi milli hasılasının % 53’ünü bu 8 ülke yapıyor.
İslam ülkelerinin toplam dış ticaretinin % 40’ını da D-8 yapıyor. Özellikle petrol-doğalgaz ticaretini dışarda tutarsak, İslam ülkelerinin ihracatının %90’ınına yakınını D-8 olarak biz yapıyoruz. Yani demek istediğim, bu 8 ülke aynı zamanda, ekonomik olarak İslam ülkelerinin dinamosu. O yüzden İslam ülkeleri arasında geliştirmeye çalıştığımız ekonomik entegrasyon konusunda bize büyük bir yük düşüyor. O yüzden bizim üzerimizdeki sorumluluk çok büyük” diye konuştu.
-D8 olarak ekonomik işbirliğinde ve insanlararası ilişkilerde zayıfız
Birlikte geliştirmeleri gereken önemli bir alan bulunduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “D8 ülkeleri olarak toplam dış ticaretimizin sadece %7’sini birbirimizle yapıyoruz. Tabloyu net olarak ortaya koymak için, Türkiye üzerinden birkaç örnek vermek istiyorum. Ülke olarak biz şu anda 800 milyar dolarlık gayri safi milli hasılamızla dünyanın 18., Avrupa’nın 7. büyük ülkesiyiz. Geçtiğimiz yıl, tamamına yakını sanayi malı olmak üzere, 158 milyar dolar ihracat yaptık. Ama bunun sadece % 5’ini D-8 ülkelerine sattık. Yine geçtiğimiz yıl dünyadan 242 milyar dolarlık mal aldık. Bunun da sadece % 6’sını D-8 ülkelerinden aldık.
Güçlü ilişkinin önemli bir ayağı vatandaşlarımız arasındaki ilişkiden geçer. Bunun da önemli bir aracı vatandaşlarımızın ülkelerimize yaptıkları seyahatlerdir. Biz ülke olarak dünyada en fazla turist ağırlayan 6. destinasyonuz. Bir yılda tam 37 milyon turist ağırlıyoruz. Ama bunun sadece %5’i D-8 ülkelerinden gelen misafirler.
Yine yurt dışına çıkan vatandaşlarımızın çok daha azı D-8 ülkelerine gitmeyi tercih ediyor.
Özetle, değerli dostlarım, D-8 ülkeleri olarak ekonomik işbirliği alanında, insanlarımız arasındaki ilişkilerde çok zayıfız. Biraz önce söylediğim gibi ekonomik işbirliği ve ekonomik güç olmadan, uluslararası kararlarda etkin olabilmek de mümkün değil. Burada önemli bir fırsat önümüzde duruyor.”
-Özel sektör çözüm önerilerini de sunmalı
Hükümetlere düşen görevlerin yanında, özel sektör kuruluşlarına da büyük görevler düştüğünü belirten Hisarcıklıoğlu, ekonomik işbirliğini geliştirme alanında önlerine çıkan sorunları hükümetlere götürmekle yetinemeyeceklerini söyledi. TOBB Başkanı çözüm önerilerini de sunmak zorunda olduklarına dikkat çekti.
Somut projeler ve önerileri üretip, hükümetlere sunduklarında, bununla ilgili lobi çalışmasını özel sektör olarak güçlü yaptıklarında hükümetlerin de gerekli adımları atacağını bildiren Hisarcıklıoğlu, “Bu kapsamda D-8 ülkelerindeki özel sektörün çatı kuruluşu olmaya devam etmeli ve kurumsal yapımızı güçlendirmeliyiz.
Ülkelerimizde girişimciliğin gelişmesine öncülük etmeliyiz. Giderek daha yüksek boyutlara ulaşan gençlerimiz arasındaki işsizliğe çözüm olmalıyız. Kadınlarımızın ekonomide daha etkin olmalarına fırsat sağlamalıyız; destek olmalıyız” ifadesini kullandı.
- Ekonomi Bakanı Elitaş:
Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş ise konuşmasında, "D-8'in ticaret hacmi 1997-2014 sürecinde 7 kat arttı ama D-8'in dünya ile ticaret hacmi ise 3 kat artmış. Bu oranlara baktığımızda kendi aramızdaki ilişkilerin iyi olduğunu söyleyebiliriz" dedi.
Elitaş, TOBB İkiz Kuleler'deki D-8 Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu İstişare Toplantısı'nda, 1996'da İstanbul'da düzenlenen Kalkınma İçin İşbirliği Zirvesi'nde temelleri atılan D-8'in, 1997'de İstanbul deklarasyonu ile kurulduğunu anımsattı. Elitaş, 1997 şartları çerçevesinde G7'ye paralel kurulan, birbiriyle manevi ilişkileri yüksek seviyedeki ülkelerin bir araya gelerek oluşturdukları D-8'in, 2015 yılına bakıldığında kuruluş amacına yakın bir şekilde gerçekleşmelerin ve iyi gelişmenin olduğunu müşahede ettiklerini söyledi.
D-8 ülkelerinin, kurulduğu dönemde 15 milyar dolara yakın ticaret hacminin 2014 itibarıyla 122 milyar dolara ulaştığını anlatan Elitaş, 2018'deki 500 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine yaklaşıldığının söylenmesinin rasyonel olmadığını kaydetti. Bunun, global dünyada ortaya çıkan 2008 krizinin önce gelişmiş sonra gelişmekte olan ülkelere yansımasıyla dünya ticaret hacminde olumsuz gelişmenin sonucu olduğunu anlatan Elitaş, "Özellikle gelirlerinin büyük kısmı enerji ihracatı olan ülkelerin, son yıllardaki enerji fiyatlarındaki olağanüstü düşüşler, o ülkelerin ithalatlarını, başka ülkelerden yapacakları ithalatı ya da o ülkelere ihracat yapan ülkelerin ticaret hacminde olumsuz bir gelişmeyi beraberinde getirmiş. Ama bunların dışında biz kendi iç dinamiklerimize baktığımız dönemde bazı eksikliklerimizin olduğunu değerlendirmemiz gerekir" diye konuştu.
Elitaş, D-8'in ticaret hacminin 1997-2014 sürecinde 7 kat arttığını vurgulayarak, "Ama D-8'in dünya ile ticaret hacmi ise 3 kat artmış. Bu oranlara baktığımızda kendi aramızdaki ilişkilerin iyi olduğunu söyleyebiliriz. D-8'in dünya ticaret hacmi içinden aldığı pay 1,7 trilyon dolar. Hemen hemen dünya ticaret hacminin yüzde 9'luk kısmını D-8 ülkeler gerçekleştirirken, D8 üyelerinin birbirlerinden aldığı pay ancak yüzde 7 civarında" değerlendirmesinde bulundu.
İSEDAK üyesi olan 57 ülkenin dünya nüfusu içindeki oranının yüzde 22 olduğunu bildiren Elitaş, bu ülkelerin kendi içlerindeki ticaret hacimlerinin dünya nüfusu içindeki oranlarına paralel bir noktaya getirmek için gayret gösterilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Elitaş, şunları kaydetti:
"Biz devlet temsilcileri olarak bürokrasinin bir uzantısı, devamı gibi baktığımızda sadece öndeki engelleri kaldırmak için üzerimize düşen gayreti gösterebiliriz. Ama esas bu ticaret hacmini beklediğimiz noktaya götürebilmek, değerli iş adamlarının öncülüğünde olması gerekir. Bizim devletler olarak yapmamız gereken ticaret hacmini genişletmek için iş adamlarının önündeki engelleri kaldırmak için gayret gösterebilmemiz olmalıdır. Bunun için biz, Türkiye olarak üzerimize düşen görevi yapmada hazırız. Hem İslam İşbirliği Teşkilatına üye olan ülkelerin ticaret hacimlerini artırabilmek, kendi aralarındaki ticaretleri daha iyi noktaya getirebilmek için serbest ticaret anlaşmaları çalışmaları devam ediyor. D-8 ülkeleriyle ilgili yaptığımız serbest ticaret anlaşmalarından iyi bir seviyeye gelmesi için bizlerin gayret göstermesi gerekir."
Dünya ticaret hacminde 2008 küresel krizinin etkileriyle 10 ayda yüzde 11 civarında daralma gerçekleştiğini dile getiren Elitaş, bu oranın AB ülkelerinde yüzde 13,5 civarında olduğunu söyledi.
Türkiye'nin önemli partnerlerinden biri olan Rusya'nın ticaret hacminin daraldığına dikkati çeken Elitaş, "2016'da dünya ticaret hacmindeki daralmanın olumsuz etkilerini Türkiye'nin ve D-8 ülkelerinin, İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinin birbiriyle olan ilişkilerini daha sıkı ve pekiştirici bir şekilde yapacakları gayrete iyi bir noktaya evrilmesine katkı sağlayacaktır" diye konuştu.
Bu sorunların çözümü konusunda atılması gereken adımlarla ilgili gayret gösterilmesi ve birlikte hareket edilmesi gerektiğini anlatan Elitaş, "Bu da 2016'nın iyi geçmesi anlamında ilk hareket, ilk adım, önemli bir temel olacağını düşünüyorum" ifadesini kullandı.
- "D-8'de kullanılması gereken büyük potansiyel var"
D-8 Genel Sekreteri Seyet Ali Muhammed Musavi de D-8 ülkelerinin 1997'de 20 milyar dolar olan ticaret hacminin 2014 itibarıyla 122 milyar dolara ulaştığını bildirdi. D-8 ülkelerindeki ticaret hacminin 2018 yılı itibarıyla 500 milyar dolara çıkarılmasının amaçlandığına işaret eden Musavi, özel sektörün bu hedefe ulaşmada önemli bir lokomotif görevi göreceğini söyledi.
D-8 teşkilatının ekonomik işbirliğini geliştirmeye çalışırken çeşitli zorluklarla karşı karşıya kaldığını dile getiren Musavi, ülkelerin hem ticaret kuruluşlarının hem özel sektörün hem de hükümetler arasındaki ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. D-8'de aslında kullanılması gereken çok büyük bir potansiyel olduğuna dikkati çeken Musavi, şöyle devam etti:
"Burada 1 milyardan fazla nüfusa sahip bir piyasadan bahsediyoruz. İşgücü maliyeti düşük, aynı zamanda stratejik konumu oldukça önemli ve doğal kaynakları çok fazla. Özel sektörle ortak projelerin güçlendirilmesi ve insana yatırım kesinlikle özel sektör tarafından yapılması gereken çalışmalardır. Her bir ülkenin kendi bir takım sıkıntıları, zorlukları ve kısıtları olduğunu da dikkate almak gerekiyor, özellikle ekonomik büyümenin sağlanması açısından. Bu zorlukları da dikkate alacak olursak, tutarlı, mantıklı modele göre bu çalışmaların yürütülmesi önemlidir."
Pakistan Ticaret ve Sanayi Federasyonu Başkanı Mian Muhammed Adres de insan kaynaklarına ek olarak D-8 ülkeleri arasındaki ticaret hacminin özellikle potansiyele bakıldığında küçük kaldığını söyledi. Bu ülkelerin birbirlerinin ekonomilerini tamamlamalarının ve bölge içi ticareti artırarak küresel piyasada rol oynamalarının önemini vurgulayan Adres, küresel ticaret ve ekonomik konularla ilgili ortak hareket edilmesi gerektiğini kaydetti.
Konuşmaların ardından Ekonomi Bakanı Elitaş, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ve D-8 ülkelerinden katılan temsilcilerle fotoğraf çektirdi.
- D-8 ülkeleri
Gelişmekte olan 8 ülke olarak bilinen D-8, Türkiye, İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya'dan oluşuyor. İstanbul'da 1997 yılında yapılan zirve ile resmen kurulan D-8, kalkınma yolundaki ülkelerin dünya ekonomisi içindeki konumlarını iyileştirmeyi, ticari ilişkilerini çeşitlendirmeyi ve ticaret alanında üye ülkelere yeni imkanlar yaratmayı, uluslararası seviyede karar verme mekanizmalarına güçlü biçimde katılımlarını sağlamayı ve halklarının yaşam seviyesini yükseltmeyi amaçlıyor.