04.09.2015 / Ankara
Başbakan Ahmet Davutoğlu, B20 Türkiye Konferansı’nın ikinci gününde “Küresel Görünüm ve Türkiye’nin G20 Dönem Başkanlığı” temalı oturumda konuştu. Başbakan Ahmet Davutoğlu, global küresel ekonomi için 5 büyük zorluk bulunduğunu belirterek, global finansal pazarlardaki oynaklığın, iş dünyasının ve dünya liderlerinin önündeki en büyük sorunlardan biri olduğunu, dalgalanmanın kısa dönemli planlar yapmayı bile mümkün kılmadığını söyledi.
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN TIKLAYINIZ
Kalkınmakta olan ekonomilerin, geçmişteki dinamizmi artık gösterememesinin bir diğer sorun olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Gelişmiş ekonomiler toparlanıyor. Bu da oldukça güzel bir gösterge ama gelişmekte olan ekonomilerin dinamizmi olmazsa o zaman büyümeyi artırmanın da imkanı yok" diye konuştu.
Davutoğlu, büyümeyi sağlayabilmek için belli hedefleri ortaya koymak gerektiğine dikkati çekerek, yatırım olmadan büyümenin sağlanamayacağını vurguladı. Küresel ticaretin de beklenmedik şekilde yavaşladığına değinen Davutoğlu, ticaretin ekonomik gelişmelerin en önemli itici gücü olduğuna işaret etti.
Türkiye'nin ekonomik büyüme oranını artırmaya çalıştıklarını bildiren Davutoğlu, son 12 yılda kişi başına gelirin 4 kat arttığını belirtti. Türkiye'nin ihracat pazarlarını çeşitlendirmek için stratejiye ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Davutoğlu, AB'de bir kriz yaşandığında oldukça etkili ve tutarlı bir strateji uygulanarak, komşu ülkelerle ticaretin artırıldığını kaydetti.
-KOBİ’lere destek vermek gerek
Türkiye'nin dönem başkanlığında KOBİ'lerin ve iş gücünün gelirden aldığı payın ana gündem maddelerinden biri olmaya devam edeceğini belirten Davutoğlu "Küresel anlamda büyük şirketler olmadığı için gelişmekte olan ülkelerde KOBİ'lere destek vermek gerekir ki ekonomi çeşitlendirilebilsin, işsizlikle mücadele edilebilsin, istihdam yaratılabilsin, rekabet gücü ve büyüme artsın ve inovasyon kapasitesi güçlendirilebilsin" diye konuştu.
-Finans Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları
“Küresel Düşük Büyüme ve Düşük Faiz Ortamında Yol Almak" konulu oturumda ise G20’nun finans bakanları ile merkez bankası başkanları konuştu. Oturumun açılışını ise B20 Türkiye ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu yaptı. Hisarcıklıoğlu küresel ekonomide sorunların basit bir cevabının bulunmadığını, dünyanın problemlerinin çok karışık olduğunu vurguladı.
Hükümetlerin piyasayı desteklemesi gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, ancak piyasalara müdahalenin yatırımcılarda paniğe neden olabileceğini dile getirdi.
Yasal düzenlemeler yapılırken, iş dünyasının da görüşlerinin alınmasının önemini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, özel sektörün uluslararası organizasyonlarda daha çok temsil edilmesi gerektiğini kaydetti.
-Yatırımlar neden düşük?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ise katılımcılarla yatırım konusunu ele alacaklarını, yatırımları daha ileriye götürmek için neler yapılması gerektiğini tartışacaklarını söyledi.
Yatırımların düşük olmasının nedenlerine değinen Başçı, "Şüphelilerimiz kimlerdir? Volatilite, oynaklık olabilir, ikinci olarak küresel büyüme tahminlerinin daha düşük olmasıyla ilgili olabilir, üçüncüsü iş ortamı gibi yapısal bir takım konular olabilir" diye konuştu.
Başçı, Fransa Merkez Bankası Başkanı Christian Noyer'e sözü verirken, Türkiye'nin komşuları arasında en iyi performansı Avrupa Birliği'nin gösterdiğini, istenilen düzeyde olmasa da iyileşmelerin bulunduğunu bildirdi.
Noyer de düşük büyüme ortamının arkasında azalan yatırımların olduğuna işaret ederek, "Yatırımın az olmasının sebebi tasarrufların artması olabilir. Bazı ülkelerde talep ve belirsizlik de bu noktada etkili olabiliyor" ifadelerini kullandı.
Yatırımcıların talep noktasında pozitif olması halinde bunu uygulamaya geçireceklerini anlatan Noyer, "İçinde bulunduğunuz ortam geleceği görmeyi zorlayan bir ortamsa o zaman yatırımlarda düşüş oluyor. Stres altındaki ekonomiler de böyleydi. Son birkaç yılda Avrupa'da gördüğümüz de tam buydu. Şimdi umut ediyoruz ki bunların hepsi geride kaldı" değerlendirmesinde bulundu.
Noyer, tasarrufların artmasında Avrupa ve gelişmiş ülkelerdeki nüfusun yaşlanmasının da etkili olduğunu belirterek, hanelerde borçluluk oranının yüksekliğinin de kişileri tasarrufa yönelttiğini söyledi.
Mevcut global konjonktürde mali dengeleri oturtmanın zorluğuna işaret eden Noyer, parasal politikaların bu sorunların çözümünde tek başına yeterli olamayacağını anlattı.
-"Vergi politikaları yatırım teşviki için önemli"
Noyer, bu noktada kamu mali politikalarının, özel sektör yatırımlarını kolaylaştırıcı rol üstlenmesi gerektiğini kaydederek, "Vergi politikalarının, yatırımı teşvik etmesi son derece önemli. Bu çok önemli bir araç. Yatırım fırsatlarını artırabilecek her şey üzerinde düşünülmesi gerekiyor" diye konuştu.
Politikalardaki istikrarın yatırımlar üzerinde rol gösterici olduğunu dile getiren Noyer, "Makro ekonomik politikalarda sürekli değişiklikler varsa belirsizlik artar ve yatırımlar azalır. Ayrıca, ekonomilerimize uzun vadeli katkı sağlayacak araçlara da çok yatırım yapılmadı" şeklinde konuştu.
- "Gelecek yıl, geçen yıldan daha iyi olacak"
Avustralya Hazine Bakanı Joe Hockey ise dünyada arz noktasında bir sıkıntı olmadığını, bunun işlerliğinin sağlanması gerektiğini dile getirdi.
Hükümetlerin görevinin arzın talebi karşılaması noktasında ihtiyaçları gidermek olduğunu anlatan Hockey, hükümetlerin bu noktada aradan çekilebileceklerini söyledi.
Hockey, dünya ticaretinde oyunun kurallarının tutarlı ve öngörülebilir olması, tarife dışı engellerin de ortadan kaldırılması gerektiğini ifade etti. Bu noktada çok açık vergilendirme kurallarına ihtiyaç olduğunu bildiren Hockey, "Bu inovasyon ve yatırımları teşvik edici noktada olmalı. Devlet riskinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Yatırımların ödüllendirilmesi de bu denklemde hayati öneme sahip" değerlendirmesinde bulundu.
Hockey, dünya ekonomisinin gelecek yıl, geçen yıldan daha iyi olacağına inandığını belirterek, ancak buradaki savaşın kazanıldığının söylenmesi için erken olduğunun altını çizdi.
- "Yapısal reformlarda zamanlama çok önemli"
Meksika Merkez Bankası Başkanı Agustin Carstens'a söz veren Başçı, Meksika'nın Türkiye'ye benzer bir ülke olduğunu anlatarak, "Meksika, Amerika Birleşik Devletleri'nin toparlanmasından fayda sağlıyor, aynı Türkiye'nin AB'nin toparlanmasından sağladığı fayda gibi" dedi.
Carstens de mali sektörün bütün ekonomilerde kilit önem sahip olduğunu belirterek, dünya ekonomisinin daha fazla gelişip büyüyebilmesi için daha fazla güvene ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Büyüme konusunda yapısal reformların önemli olduğunu ancak bunun meyvelerinin geç alınabileceğini kaydeden Carstens, şöyle konuştu:
"Pek çok yapısal reformun daha fazla büyümeyi sağlaması için zamana ihtiyaç var. Bu noktada zamanlama çok önemli. Bu durum ekonomik performansın geleceğini de etkileyecek noktada. Dünyada bazen çok önemli fırsatlar ortaya çıkabiliyor. Meksika'da elektrik ve petrol önemli, uzun yıllar bunları devletin kontrolünde tuttuk. Bu kısıtlamalar olumsuzluklar doğurdu ve bunları özel sektöre açtık. Şu anda bu alanlara özel sektör yatırımları yapılabiliyor ve biz bunlardan gelecek dönemde daha yüksek verim alabiliriz."
- "Dünya bolluk ve buhranın yaşandığı bir dönemden geçiyor"
Merkez Bankası Başkanı Başçı, Hindistan Merkez Bankası Başkanı Raghuram Rajan'a sözü verirken, Hindistan'ın çok iddialı bir reform süreci yaşadığını söyledi.
Rajan ise dünya ekonomisinde bolluklar ve buhranların yaşandığı ilginç bir süreçten geçildiğini bildirdi.
Dünyada tasarrufların yatırımları aştığına işaret eden Rajan, mevcut konjonktürde faiz oranlarının düşük olması gerektiğinin altını çizdi.
Rajan, küresel ekonomik kriz sonrasında hükümetlerin sosyal güvenlik ve sağlık gibi konularda verdiği sözleri daha iyi tutması gerektiğini belirterek, verimliliği artırma noktasındaki adımların da bu noktada önemli olduğunu söyledi.