TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Denizcilik sektörü küresel rakipleriyle aynı destekleri alabilmeli


02.05.2014 / Ankara



Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’ın katılımıyla toplanan TOBB Deniz Ticaret Odaları Konseyi Toplantısı’nda konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Denizcilik sektörünün de küresel rakiplerinin aldığı desteklere benzer desteklere ihtiyacı var” diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, hazırlanan yeni yatırım teşvik sisteminde deniz yolu ile yük ve yolcu taşımacılığının “Öncelikli Yatırım Konuları” içinde yer aldığını hatırlatarak, Bakan Elvan’dan gemi inşa sektörünü de “Büyük Ölçekli Yatırımlar” arasına katılması talebinde bulundu.​

HABER VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ


TOBB Deniz Ticaret Odaları Konseyi Toplantısı, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, TOBB Deniz Ticaret Odaları Konseyi Başkanı Sefer Kalkavan, Konsey Üyeleri ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Feridun Bilgin’in katılımıyla TOBB Birlik Merkezi’nde gerçekleştirildi.

 

Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada Türk özel sektörü olarak, Türkiye’yi daha da büyütmek, zenginleştirmek, adil bir şekilde kalkınmayı sağlamak için çalıştıklarını vurgulayarak, “Bakınız Deniz Ticaret Odası Başkanımız Metin Kalkavan sektörümüzün büyümesi için büyük bir mesleki eğitim hamlesi başlattı. İMEAK Deniz Ticaret Odamızın vizyonu sayesinde 40 bine yakın gencimiz denizcilik alanında mesleki eğitim alır hale geldi. Emekleri için kendisine huzurlarınızda teşekkür ediyorum” diye konuştu.

 

Küresel ekonominin rotasının değiştiğine değinen Hisarcıklıoğlu, son dönemde gelişmiş ülkelerin öncülüğünde küresel ekonominin toparlanmaya başladığını söyledi. Bu çerçevede bol ve ucuz likidite döneminin sona erdiğini belirten Hisarcıklıoğlu, “Bugün artık kendi imkânlarımıza odaklanarak üretmek, satmak, adil paylaşmak ve büyümeyi sürdürülebilir kılmak dün olduğundan çok daha önemli. Elimizdeki imkânları en etkili şekilde kullanmak zorundayız. Küresel ekonomi zor bir dönemden geçerken bu yıl ülkemiz yüzde 4 büyüdü. Bu büyüme trendini daha da yukarıya çekmemiz gerekiyor. Denizcilik sektörü de bu açıdan kritik bir öneme sahip. Allah bize bu alanda en güzel coğrafyayı vermiş.  Üç tarafımız denizlerle çevrili. Kafkaslarla, Arap dünyasıyla, Avrupa arasında bir kavşak noktasındayız. Tarihi İpek Yolu’nun üstündeyiz. Dünyanın en kıymetli yerindeyiz. Denizyolu, karayolu, demiryolu bağlantılarıyla bu coğrafyada lojistik anlamında eşsiz bir avantajımız var. Denizcilik sektörü de son yıllarda bu avantajı iyi kullanmaya başladı. Hem istihdam hem de döviz kazandırma açısından ülkemizin ivme kazanan sektörlerinden biri haline geldi” diye konuştu.

 

-“Dünyanın en büyük denizci ülkeleri arasında 13’üncüyüz”

 

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, bugün gemi inşa sanayinde 20 binin üzerinde vatandaşın istihdam edildiğini anlatırken, 3 milyar dolara yakın ihracat yapıldığı bilgisini verdi. Doğru yatırım teşvikleriyle, 2003 öncesinde belli bir bölgeye sıkışan tersanelerin Hopa’dan İskenderun’a kadar tüm kıyılara yayıldığı üzerinde duran Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “2013 sonunda 71 faal tersanemiz var. Ama maalesef küresel kriz öncesinin parlayan yıldızı olan gemi inşa sanayinde ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Buna rağmen, Türkiye 2014 yılı itibarıyla dünyanın en büyük 30 denizci ülkesi sıralamasında 13. sırada. Avrupa’da 6. sıradayız.

 

Son 5 yılda Avrupa’da yıllık deniz yolu ile taşınan yük ortalaması sadece yüzde 3 arttı, bizde ise yüzde 19 arttı. Son 5 yılda Türkiye’nin ihracatı yüzde 15 artarken, su ürünleri ve balık ihracatımız yüzde 36 arttı.  Transit taşıma neredeyse her yıl ikiye katlanıyor. Transit taşımacılığında Almanya’nın önüne geçtik. Gemicilik sektöründeki potansiyelimizin seviyesi, mertebesi işte burada. Ancak hedeflerimize ulaşmak için bu rakamlar yeterli değil. Hem gemi inşa sanayimizi, hem deniz taşımacılığını, hem de limanlarımızı geliştirmeye ve büyütmeye devam etmek zorundayız.”

 

 

Denizcilik sektöründen Türkiye’nin çok emek yiyeceğini söyleyen TOBB Başkanı, “Ancak önce, sektörü stratejik bir sektör olarak kabul etmeliyiz. Henüz rakiplerimizin gerisindeyiz. Ekonomik büyüklüğü bizimle hemen hemen aynı olan, ama kıyı şeridi bizimkinin 15’te biri olan Hollanda bizden daha fazla yükleme-boşaltma işlemi gerçekleştiriyor. Akaryakıt taşıması çıkarıldığında hala Avrupa’nın ilk 20 limanı içinde yer alan limanımız yok. Demek ki, hem gemi inşa sanayini, hem deniz taşımacılığını hem de liman yatırımlarını eşgüdüm içinde teşvik etmeye devam etmek zorundayız” dedi.

 

Sadece AB üyesi devletler değil, rakibimiz konumunda olan Çin, Kore Brezilya, Hindistan ve Rusya’nın da gemi inşa sanayine doğrudan ya da dolaylı destekler geliştirdiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, deniz taşımacılığı ve gemi inşa sektörlerinin gösterdikleri başarıyla Türkiye’nin küresel rekabetteki gururu olduğunu bildirdi.

 

-Denizcilikte pervaneler döndükçe Türkiye rotasına devam edecek

 

Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: Sektörümüzün de küresel rakiplerinin aldığı desteklere benzer desteklere ihtiyacı vardır.  Hazırlanan yeni yatırım teşvik sisteminde deniz yolu ile yük ve yolcu taşımacılığı Öncelikli Yatırım Konuları içinde yer alıyor.   Sayın Bakanımızdan rica ediyorum, Gemi İnşa Sektörünü de Büyük Ölçekli Yatırımlar arasına katalım. Bu alanda da atılım sağlayalım.

 

Denizcilik sektörümüzde pervaneler döndükçe Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma rotasında yola devam edecek. Konsey üyesi arkadaşlarımız biraz sonra sektördeki durumu ve önerilerini bizlerle paylaşacaklar.

 

Bundan sonra da, kamu kurumlarıyla birlikte yürütülecek koordineli bir çalışmayla, daha etkin sonuçlara ulaşacağımıza inanıyoruz.”

 

- Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan

 

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan da konuşmasında, Türk denizciliğinin dalgalı ve fırtınalı günleri artık geride bıraktığını ancak geçmişte yapılan ihmallerinin izlerini silmek için daha çok çalışılması gerektiğini söyledi.

 

Elvan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Deniz Ticaret Odaları Konseyi toplantısının açılışında, Türkiye'nin son 12 yılda denizcilik alanında önemli gelişmeler kaydettiğini ifade etti.

 

Söz konusu süreçte Türkiye'nin denizcilikte kara listeden beyaz listeye geçen, denizci kökenli yöneticilerle, uzmanlarla denizcilik idaresini buluşturan, marinalarıyla, limanlarıyla, uygulanan yap-işlet-devret modelleriyle bu alanda önemli ve verimli hizmetleri başarmış bir ülke haline geldiğini belirten Elvan, "Hatta AB standartlarını yakalamış, denizcilikte dünyanın lider ülkeleri arasına girmiş bir Türkiye var. Bunun en büyük kanıtlarından biri ise ülkemizin Üye Devlet Gönüllü Denetim Programı (VIMSAS) kapsamındaki denetimlerden başarıyla geçerek 'düşük risk grubu'na girmesidir" diye konuştu.

 

Dünya deniz ticaret filosunun yaklaşık yüzde 94'ünü kontrol eden 30 ülke arasında, Türkiye'nin 30,4 milyon detveytlik (DWT) kapasiteyle 13. sırada yer aldığını anlatan Elvan, Türk limanlarında elleçlenen toplam yük miktarı ise 385 milyon tonu geçtiğin bildirdi. Kurulu kapasitenin ise 548 milyon ton olduğunu dile getiren Elvan, planlaması yapılmış olanlarla birlikte bu kapasitenin 867 milyon tona ulaşacağını söyledi.

 

Elvan, kabotajda elleçlenen yük miktarının 28 milyon tondan 54 milyon tona kadar çıktığını ifade ederek şunları kaydetti:

 

"Kabotajda taşınan yolcu sayısı da 99 milyondan 165 milyona yükseldi. Kabotaj taşımacılığımızın daha hızlı ve daha güvenli büyümesi için ise kabotajda taşımacılık yapılan hatlarını izne bağladık. 64 farklı hatta 238 gemiye hat izni verdik, kabotaj hatlarının denetimli ve güvenli hale getirdik.

 

Uluslararası düzenli Ro-Ro hatlarında taşınan araç sayısı ise 2002 yılında 200 bin iken bugün 440 bini buldu. Sadece 3 yılda 16 yeni Ro-Ro hattını daha devreye alarak aktif Ro-Ro hattı sayısını 25'e çıkardık. Sizlerle birlikte Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonu (BALO) Projesini hayata geçirerek demiryolu-denizyolu kombine taşımacılığını bir üst düzeye çıkardık.

 

Kruvaziyer taşımacılığına yönelik yaptığımız düzenlemeler de meyvelerini verdi. Limanlarımıza uğrayan kruvaziyer gemi sayısı 2002 yılında 821 iken, bugün 1.572'ye ulaştı. Bununla birlikte limanlarımızı ziyaret eden kruvaziyer yolcu sayısı da 332 binden 2 milyon 240 bine çıktı. 12 yılda ülkemiz, kruvaziyer turizminde İspanya, İtalya ve Yunanistan'dan sonra 4'üncü sıraya tırmandı.

 

Denizciliğimize destek amacıyla 2004 yılında çıkardığımız ÖTV'siz yakıt uygulamasıyla da 3,2 milyon ton ÖTV'siz yakıt vererek sektörümüze 3,9 milyar liralık destek verdik. Bununla birlikte 2023 yılı hedeflerimizden olan Türk P&I Koruma ve Tazmin Sigorta Şirketi'nin kurulması hedefimizi de bu yıl Ocak ayında hayata geçirdik.Şirket, sadece ilk üç ayda 305 geminin sigortalama işlemini tamamladı."

 

-"Gemi inşaat sanayisini de geliştirecek adımlar attık"

 

Deniz ticaretiyle gemi inşa sanayisini de geliştirecek adımları da attıklarını anlatan Elvan, Tuzla bölgesinde sıkışan tersaneciliğin tüm kıyılara yayılmasını sağladıklarını dile getirdi. Elvan, tersane sayısının 72'ye, kapasitesinin ise 3,6 milyon detveyte çıktığını ifade etti.

 

İzmir'de yapımı sürdürülen ve altyapı işleri tamamlanan "Kuzey Ege - Çandarlı Limanı"nın dünyanın en büyük limanları arasında yer aldığını kaydeden Evlan, Karadeniz'de yapılacak Filyos Limanı'nın altyapı ihalesini gerçekleştirdiklerini hatırlattı.

 

Akdeniz'de konteyner aktarma merkezi olacak ve Orta Asya ile Orta Doğu'ya yönelik talebi karşılayacak Mersin Konteyner Limanı'nı projesini de başlattıklarını belirten Elvan, şöyle devam etti:

 

"Biz yeni limanları inşa ederken, bu limanların lojistik altyapısını da kuruyoruz. Mersin'e sadece Çukurova Bölgesi'nin değil Türkiye'nin en büyük lojistik merkezlerinden birini yapıyoruz. İzmir'de de Kemalpaşa Lojistik Merkezi'ni kuruyoruz.

 

Denizciliğimizin dalgalı ve fırtınalı günleri artık geride bıraktığını söyleyebiliriz. Ancak geçmişte yapılan ihmallerinin izlerini silmek için daha çok çalışmak zorundayız. Kırmak, dökmek, yakmak yerine hep birlikte ülkemizi kalkındırmak için gece gündüz demeden çalışmalıyız. Biliyorsunuz 2023 vizyonunda 500 milyar dolar ihracat ve 1 trilyon dolar dış ticaret hacmi hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşma sürecinde denizcilik sektörüne önemli görevler düştüğü de çok açık.

 

Bu kapsamda 2023 yılına kadar Türk sahipli deniz ticaret filosunun tonaj bazında 50 milyon detveyte ulaşması ve dünyada ilk 10 arasında yer almasını amaçlıyoruz. Ülkemizdeki kıyı tesislerinin birleştirilerek ihtisas limanları kurulması ve sıvı yük için mevcut şamandıra sistemlerinin kaldırılarak dolfen terminal sistemine dönüştürülmesi için de çalışıyoruz. Mevcut olan tersanelerin birleşerek; daha etkin, rasyonel ve büyük kapasiteli tersaneler haline dönüştürülmesi gerekiyor. Bu anlamda birleşmeyi teşvik edecek altyapıyı da kuracağız. Gemi inşa sektöründe de yerlileşme konusuna önem veriyoruz. Ekipman ve teçhizatların en az yüzde 70'i yerli olacak şekilde gemi üretimini amaçlıyoruz. Belirlediğimiz bu hedeflere ulaşarak, 'Denizci millet, denizci ülke' olacağımıza inancım tam."

 










Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA