TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

E-ticaret Meclisi toplantısı Rekabet Kurulu Başkanı Küle’nin katılımıyla gerçekleştirildi


09.04.2021 / Ankara



Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye E-ticaret Meclisi, Meclis Başkanı Ozan Acar başkanlığında ve Rekabet Kurulu Başkanı Birol Küle’nin katılımıyla sektörel istişarelerde bulunmak üzere videokonferans aracılığıyla bir araya geldi.​

Meclis Başkanı Ozan Acar, meclisin yapısı ve çalışmaları hakkında bilgi verdikten sonra e-ticaret ekosisteminin geldiği aşama ve Türkiye ekonomisine katkıları hakkında açıklamalarda bulundu. Acar konuşmasında, küresel ölçekte çok başarılı yerli dijital girişimlerin oluşmasında etkili olan yoğun rekabet ve dinamik pazar yapısına dikkatleri çekti. Ayrıca, e-ticaretin, yüz binlerce işletmeyi on milyonlarca tüketiciyle buluşturarak iş dinamizmini arttırdığını belirten Acar, hızlı dijitalleşmenin doğal sonucu olarak ortaya çıkabilecek belirsizliklerin ve sorunların giderilmesinde kamu müdahale ve yönlendirmesine ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Bu doğrultuda Rekabet Kurumu’nun üzerinde çalıştığı düzenleme çerçevesinin tasarımında da e-ticaret ekosisteminin ekonomi genelinde ortaya çıkardığı faydaları arttıracak, adil, şeffaf ve yenilikçi girişimleri destekleyecek bir politika hedefi izlenmesinin önemini vurguladı.  Acar, Türkiye E-ticaret Meclisi olarak Rekabet Kurumu’nun çalışmalarına katkı vermeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.

 

- Rekabet Kurulu Başkanı Birol Küle

 

Rekabet Kurulu Başkanı Birol Küle de meclis üyelerine hitaben yaptığı konuşmada Kurum olarak dijital ekonomide kendilerini nasıl konumlandırdıkları, üzerlerine düşen sorumluluklar, bugüne kadar yaptıkları ve önümüzdeki dönemde gerçekleştireceklerinden söz etti.

 

Küle şöyle konuştu: “Dijitalleşme bugün toplumları dönüştürürken rekabet hukukunun uygulayıcılarına ve genel rekabet hukuku rejimine, tüm dünyada tarihinin en ciddi kurumsal yenilik imtihanını verdirmektedir. Her ne kadar dijital platformların her bir tüketiciye dair topladığı verilerle birer “dijital kopyasını” çıkarması; geleneksel piyasalarda hayal edilemeyecek şekilde her bir varlığı (coğrafi yerler gibi) ve hareketimizi verileştirmesi yalnızca rekabet hukukunun problemi olmasa da çözümünde öncü rolü üstlenmek durumundadır.

 

Özellikle gelişmiş ekonomilerde sektörel yoğunlaşmalar, büyük teknoloji firmalarının aşırı büyümesi ve pek çok kritik sektördeki yüksek fiyatların herhangi bir ekonomik gerekçe olmaksızın kalıcılaşması kamu politikası yapıcıları üzerinde ciddi baskı yaratmaktadır. Piyasaya yeni girişler sürekli azalmaktayken yerleşik şirketler pek çok sektörde gittikçe azalan sayıda rakiple karşılaşmaktadır. Bu ise iş dinamizmini sekteye uğratmaktadır. Eğer rakiplerinizin inovasyon yeteneği yoksa sizin de inovasyon için çabalamaya güdünüz olmayacaktır”

 

-“İşleyişin güvenli olması elzemdir”

 

Dijital platformların toplam tüketimin yarısından fazlası için aracılık ettiğine işaret eden Rekabet Kurulu Başkanı Birol Küle, “İşleyişlerinin güvenli olması, erişim koşullarının ayrımcı olmaması, şeffaflıktan yoksun olmaması genel ticari faaliyetlerin aksamaması için elzemdir.  Rekabet hukuku bildiğiniz üzere temel olarak “pazar gücü” kavramı etrafında şekillenmiştir. Teknik olarak, “fiyatları ve diğer rekabet parametrelerini rakiplerden ve tüketicilerden bağımsız belirleyebilme kabiliyeti” olarak tanımlanan bu ana kavrama daha derinden baktığımızda büyük dijital platformlara ve özellikle de verileştirme stratejileriyle veri ve gizlilik politikalarının nasıl rekabeti bozma aracı olarak kullanıldığını daha net anlarız. Bu endişemiz yalnızca bireysel tüketici haklarının korunmasını da kapsayan ancak ondan çok daha ciddi boyutta meselelere işaret etmektedir” dedi.

 

-İhtiyacı artan hukuki enstrümanlar

 

Geleneksel piyasalarda ihtiyaç duyulmayan bazı hukuki enstrümanlar ve normların dijitalleşme ile birlikte önem kazandığına dikkat çeken Küle şöyle konuştu: “Geleneksel bir piyasada ölçek ve kapsam ekonomilerinin bir sınırı varken platformlarda ölçeğe göre artan getiri ilk girenin neredeyse yenilmez olması riskini doğurmaktadır. Bu aktörler başta inovasyon ürünü olsa da zamanla inovasyonu tekelleştirecek davranış ve stratejiler uygulayabilmektedir.

 

Bunda en büyük pay şüphesiz “sıfır fiyatlı” görünen ancak tüketicilerin verileriyle ödeme yapmalarına dayalı çok taraflı iş modelidir. Makine öğrenmesi ile reel zamanlı olarak sürekli veri toplama ve profilleme yapılmasına dayalı bu sistemde yerleşik platformun alt ve üst pazardaki tüm aktörlere ticaret koşullarını dikte etmesi kaçınılmaz olmaktadır.

 

Kurumumuzun dijital platformları konu alan son dönem inceleme ve soruşturmalarında da, yerleşik platformların rekabeti sınırlayan davranış ve uygulamalarının, tüketiciler, platformların ticari kullanıcıları ve rakip platformları etkiler şekilde, tüm tedarik zincirine derinlemesine nüfuz ettiği tespit edilmektedir.

Bu inceleme ve soruşturmalarda, az önce belirtilen geleneksel araç ve kuralların bu pazarlardaki rekabet sorunları ile mücadelede yetersiz kaldığı savını destekler bulgular elde edilmekte, bu tespitler ülkemizde dijital piyasalara yönelik olarak rekabet hukuku kurallarını tamamlayıcı nitelikte öncül (ex ante) düzenlemeler yapma ihtiyacını perçinlemektedir.

 

Tüm bu çalışmalarımızın ve kararlarımızın yegane hedefi; ülkemizdeki inovasyon momentumunu hızlandırması, tüm etkin girişimcilerimizin platformlara erişiminin garanti altına alınması, istihdam ve yatırım gibi yalnızca sağlıklı rekabetin olduğu ortamlarda gerçek kılınabilecek faydaların yaratılmasıdır. Yapılan son analizler 2020’de %40’lar oranındaki global FDI (0’dan yapılan yabancı direkt yatırımlar (greenfield)) azalmalarının tersine döndüğünü, hizmet sektörlerinde yeni e-ticaret fırsatlarının arttığını, özellikle uluslararası e-ticaretin ivme kazanacağını ortaya koymaktadır.

 

Oyun alanının rekabetçi olmasıyla her ölçekten oyuncunun bu yeni ve büyüme sınırı küresel olan ticari fırsatlardan istifade etmesi sağlanacaktır. İdeal piyasa yapısı çok oyunculu, rekabet baskısının sürekli iyileşme getirdiği, büyümenin bir ya da iki oyuncuya münhasır olmadığı, yenilik başarısı gösteren bir teşebbüsün yerleşiklerce kopyalanmadığı, devralınmadığı bir yapıdır.

 

Maalesef tüm dünyada bu yapının tesisi henüz sağlanmış olmaktan uzaktır. “İdeal olan ile realite arasındaki uçurum fazla geniş olduğunda sistem yıkılır” sözünü hatırlatarak bitireyim.

Gerek geçtiğimiz yılki Kanun değişikliğimiz gerekse de yürüyen çalışmalarımız, daha da önemlisi fedakâr ve güçlü kadromuz ile ideal-realite örtüşmesini başaracağımızın garantisidir.”

 

 





Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA