TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Osmaniye’de kadınları sinemayla tanıştıracaklar


02.02.2020 / Osmaniye



Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Osmaniye Kadın Girişiciler Kurulu üyeleri çalışmalarını basınla paylaştı. TOBB Osmaniye Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Ceren Aybaba Atasever, yeni ofis açan, işyeri açan kadınlara destek olmaya çalıştıklarını, bunun yanı sıra hayatında hiç sinemaya gitmemiş kadınları sinemaya, hiç lokantaya gitmemiş kadınları lokantaya götürmek gibi projeleri olduğunu söyledi.​

TOBB, 2007 yılında kadın girişimci potansiyelinin geliştirilmesi daha donanımlı hale getirilmesi ve girişimcilik kültürünün gelişmesine öncülük etmek üzere TOBB Kadın Girişimciler Kurulunu (KGK) kurdu. TOBBKGK, Türkiye'nin 81 ilinde girişimcilik ekosistemini kadınlar için daha elverişli hale getirmek için her yıl yüzlerce faaliyet gerçekleştiriyor. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu'nun kadınların iş dünyasında hak ettikleri yeri almalarını sağlamak için kurduğu TOBB KGK sayesinde kadınlar arasında girişimciliğin bir kariyer seçeneği olarak önemi her geçen gün artıyor. 7 bin üyesi ile Türkiye'nin en geniş kadın girişimci ağı olan TOBB KGK'nın kurul üyeleri iş kadınları, profesyonel yöneticiler, girişimcilik konusunda akademik çalışma yapan akademisyenler ile bu sahada bölgesel ya da ulusal ölçekte faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşu yöneticilerinden ve girişimciliği destekleyen kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinden oluşuyor. Kadın Girişimciler Kurulunun Türkiye'nin 81 ilinde temsilcilikleri bulunuyor. TOBB İl Kadın Girişimciler Kurulları seçimle iş başına gelen 15 kişilik yönetim kurulundan oluşuyor.

 

- TOBB Osmaniye Kadın Girişimciler Kurulu Başkam Ceren Aybaba Atasever

 

Biz kadınlar olarak daha titiziz, bu da bizi işte daha detaycı yapıyor" diyen bir isim TOBB Osmaniye Kadın Girişimciler Kurulu Başkam Ceren Aybaba Atasever. Jeofizik mühendisliği eğitimi alan Atasever, birçok alanda aktif görev alıyor. Atasever, girişimcilik hikâyesini de şöyle aktardı: "10 yıl kadar siyasetle ilgilendim, imar işlerinde görev aldım. Sosyal faaliyetleri seviyorum. Benim yaptığım iş baktığınızda erkek işi. Sürekli sanayideyim. İki kadın ortağız. Başlangıçta bizi kabullenmek istemediler, doğruya doğru, ama sonunda kabul etmek zorunda kaldılar. 20 yıl oldu. Başardı olduğumu düşünüyorum. 'Başka bir iş yapsam mı, memur mu olsam' diye düşündüğüm zamanlar oldu. 'Ama başka şansım mı var' deyip, yola devam ettim. Kadın olarak her şeye daha titiz, daha anaç yaklaşıyorsunuz. Bu da hele de bir deprem bölgesindeyseniz, işinizi daha iyi yapmamız anlamına geliyor. Aslında başlangıç noktasında pedagojik formasyon alıp, 2 yıl öğretmenlik yaptım. O arada büyük deprem oldu ve jeofizik mühendislerine önem verilmeye başlandı. Bir gün Hatay'dan bir bey aradı ve 'Sizinle ortak olalım' dedi. Babam başlangıçta izin vermedi, 'Ofisi açıp kapatırsan rezil olursun, biz burarım yerlisiyiz' dedi. 1 yıllık ikna sürecim oldu. O zaman tabi KOSGEB imkânları sınırlı. Benim babam işçi emeklisi. İlk bulduğumuz ofis eşyalıydı, baktım telefon da var. Rica ettim, telefonu da bıraktılar. Yani ilk ofisimde, masam, telefonum her şey kiralıktı. O günlerden bugünlere geldim."

 

-Vasiyet kabul ettim

 

TOBB Kadın Girişimciler Kurulu'yla tanışmasında ise, geçtiğimiz yıl silahlı bir saldırıda hayatım kaybeden Osmaniye Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Hasan Ersoy'un büyük katkısı olduğunu söyleyen Atasever, şunları anlattı: "Kurula katılmamı rahmetli Hasan Ersoy istemişti. Hatta buraya tanışmaya geldiğim gün acı bir tesadüfle vuruldu. O vefat ettikten sonra da onun talebini yerine getirmemezlik olmazdı. Biz birçok platformda faaliyet gösteriyoruz. Osmaniye Kadın Platformu kuruldu. Orada yer alıyoruz. Yeni ofis açan, işyeri açan kadınlarımıza destek olmaya çalışıyoruz. Finansal okuryazarlıkla ilgili bir panele katıldık. Önümüzdeki projeler arasında ise, Osmaniyeli kadınlarla ilgili bir çalışmamız var. Hayatımda hiç sinemaya gitmemiş kadınları sinemaya götüreceğiz. Hatta 'Eltilerin Savaşı' diye bir film var, gidip hep beraber gülüp eğlenelim istiyoruz. Tabipler Odası ve Eczacılar Odası'yla birlikte bu projeyi yapmak istiyoruz. 8 Mart hazırlıklarımız başlayacak. Meme kanseriyle ilgili de bir bilinçlendirme kampanyası düzenlemeyi hedefliyoruz. Sinemadan sonra bir sosyal etkinliğimiz daha olacak. Osmaniye'nin fıstık fabrikası meşhur. Fıstık fabrikasında çalışan ama hiç lokantaya gitmemiş kadınlarımız var. Onları lokantaya götürmek istiyoruz. Bir yemek sohbetini de kadınlarımıza biz hediye etmek istiyoruz.”

 

-İnternet sitesi kuracağız

 

Atasever şöyle konuştu: “Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi'nden Samet Evci Hocamız danışmanımız. Onunla da yeni proje hazırlıklarına başlayacağız. Hepimiz işimizin başındayız, birçok şeyi başarıyoruz ama daha fazla özgüvene ihtiyacımız var. Bunun için de daha çok eğitim programı yapmak istiyoruz. Muhasebeyle ilgili eksikliğimiz olduğunu tespit ettik, bu alanda eğitimler olabilir. Üniversitemiz ücretsiz seminerler verecek. İş hukuku konusunda da kadınlarımızın desteğe ihtiyacı var, bu alanda eğitimler vereceğiz. Bir diğer projemiz ise internet sitesi. Urun üreten kadınların satış yapabilmesi için TSO bünyesinde bir internet sitesi kuracağız. Bu projede hedefimiz genç girişimcileri de sürece dâhil etmek. Proje tamamlandığında evinde üretim yapan kadınlarımız internet üzerinden satış yapabilecekler."

 

-Nasıl girişimci oldular?

 

Buket Bozdoğan: “2010 yılında üniversiteyi bitirdim. Sigortacılık mezunuyum. Üniversitedeyken işi öğrenmek için ücretsiz bir şekilde çalıştım. Acente açmak istedim ama önüme 2 yıl staj engeli çıktı. Bir yerde staja başladım ve orada ilk iş ortağımla tanıştım. ‘Sermaye benden, çalışma senden’ diyerek ortaklık teklif etti. Bu sefer de annem karşı çıktı, o ara babamı da kaybetmiştik. Ama annemi ikna ettim. İlk yıl çok küçük rakamlarla başladık. İkinci sene ciddi ciroya ulaştık. 2011 yılında kurulduk, halen de devam ediyoruz.”

 

Fatma Erdağ: “2014 yılında jeoloji mühendisi olarak mezun oldum. Adana'ya okumaya gitmiştim. Ama iş bulamayınca geri geldim. Alanımın dışındaki işlere bile baktım. En sonunda Kayseri'ye gittim ve orada iş buldum. İşin ikinci gününde şimdiki ortağım Ceren Hanım aradı ve iş teklif etti. Hiç düşünmedim, geldim ve iş ortaklığına başladık. 4-5 yıldır bu işi yapıyoruz. O arada bir çocuğum oldu, şimdi de ikinci çocuğumu bekliyorum.”

 

 Ayşe Tuba Besen: “Ben ev hanımıydım. Ama bir süre sonra ev hanımlığından sıkılınca, eşimden iş istedim. Sigortacılık yapmaya başladım. Şirketim 2006'da kuruldu ama bilgisayar, muhasebe gibi iş hayatına ilişkin hiçbir şey bilmiyordum. Başlangıç noktasında eşime ‘Ben sadece kâra ortak olurum’ dedim. Ama eşim 2010'da vefat edince, bütün işler bana kaldı. Her şeyi öğrendim, işi öğrendim, hem anne, hem baba olmayı öğrendim. Bir yığın borçlar çıktı, onu ödedim. İki oğlumdan biri üniversiteyi kazandı, onu okuttum. 10 yıldır bilfiil işin içindeyim. Sigortada Osmaniye'de ilk 3'ün içindeyim. İşi büyüttüm, toplam 5 kişilik bir ekibe dönüştürdüm.”

 

Saadet Görgün: “Benim hikâyem de evde oturmakla başladı. Pastalar, misafirler, gün ağırlamaları... Ama eşimi kaybedince işin basma geçmek durumunda kaldım. Optik işindeyiz. 3 çocuğum var. En büyük oğlum benimle beraber işlerin başında. 3 yıldır işyerini ben yönetiyorum. Fatura bile ödemeyen, market alışverişine çıkmayan bir insandan şimdi işin tüm süreçlerim hâkim bir noktaya geldim. Araba kullanmasını bile bilmiyordum. Bir hafta içinde öğrendim.”

 

Firdevs Sinem Ekiz: “Benim hikâyemin bir yerinde gazetecilik de var. 2008-2009'da Ankara Hürriyet'te staj yaptım. Eğitimim felsefe grubu öğretmenliği üzerine. Diksiyon ve benzeri birçok alanda eğitim aldım. Sosyolojide yüksek lisans yaptım. Başkent Üniversitesi'nden koçluk danışmanlık eğitimi aldım, hızlı okuma eğitimini tamamladım ve dakikada anlayarak 700-800 kelime okuyabilme noktasına geldim. Başladığımda amacım akademisyenlikti ama zor olduğunu görünce koçluk-danışmanlığa yöneldim. Osmaniye'de hiç olmayan koçluk, danışmanlık hizmetlerini veriyorum. Ders çalışma eğitimleri veriyorum, Mega Hafızanın da Osmaniye şubesi olarak faaliyet gösteriyorum. Kurumsal danışmanlık da veriyorum. Koçluk, danışmanlık, ders çalışma teknikleri bunların hepsi Osmaniye'ye yabancı kavramlardı. Anlaşılmaları için geçen süre zordu. Şu anda ise işler güzel üretiyor. Osmaniye'de 5. yılımız ve çevre illerden de yoğun ilgi görüyoruz.”

 

Ceren Vayısoğlu Kava: “Hataylıyım ve mimarım. Osmaniye'ye iş için geldim. 2009 yılında mezun olunca, biraz iş deneyimi kazanabilmek için burada tecrübeli bir mimarın yanında çalışmaya geldim. O süreçte eşimle tanıştık. O "Sen kendi ofisinde işlerini yürütebilirsin" diye cesaretlendirince, kendi ofisimi açtım. 2010'dan bu yana kendi işyerimi yönetiyorum. Eşim yapım işlerini yürütüyor, bense mimarlık işlerini yapıyorum.”

 

Ayşe Dinçgözoğlu: “10 yıllık emekliyim. Daha öncesinde SSK'da çalışıyordum. Yurt açmak hayalimdi, ben de bu hayalimi gerçekleştirdim. 2011'de yurdumu açtım. Öğrencilere annelik yapmayı seviyorum, "Korkut Ata" isimli büyürdüm var. 150 öğrencim var. Neredeyse bütün çocuklarımın ismini biliyorum. Aşçılık belgem, hijyen belgem hepsi var. Bazen mutfağa girip yemekleri bizzat denetlediğim de oluyor. Büyük yazarımız Yaşar Kemal de amcam. Babamla sütkardeşiydiler.”

 

Semra Sarpkaya: “İktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunuyum. 2007 yılında sigortacılığa başladım. Kendi işyerimi açtım. 12 yıldan bu yana da kendi işimi yapıyorum. Şu anda sektörde sıkıntı var ama işimi severek yapıyorum.”





Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA