26.10.2022 / İstanbul
Hisarcıklıoğlu, AB ve Türkiye iş çevreleri, Türk hükümeti ve Avrupa Komisyonu olarak bir araya gelip mevcut durum, müşterek çözüm yolları hakkında konuşmanın önemli olduğuna dikkati çekti.
Etkinliğin, Türkiye-AB İş Diyaloğu Projesi'nin bir parçası olduğunu anımsatan Hisarcıklıoğlu, "Türkiye, AB üyeliğine aday bir ülkedir. Türkiye ve AB Gümrük Birliği'nde. İkili mal ticareti, son 25 yılda 4 kattan fazla arttı." dedi.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin AB'nin 6'ncı en büyük ticaret ortağı olduğunu belirterek, AB'nin, Türkiye'nin açık ara en büyük ithalat ve ihracat ortağı, aynı zamanda ana yatırım kaynağı olduğunu, Türkiye'nin ithalatının üçte birinin AB'den geldiğini ve ülkenin ihracatının yüzde 41'inin AB'ye gittiğini, AB ile Türkiye arasındaki toplam mal ticaretinin 132 milyar avroya ulaştığını bildirdi.
Türkiye'nin AB'ye ihracatının 63 milyar avro civarında olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Bu ihracat; ağırlıklı olarak makine ve ulaşım araçları, giyim, tarım ve ham maddelerden oluşmaktadır. AB'nin Türkiye'ye ihracatı 70 milyar avroyu buldu. Bu ihracata makine ve ulaşım ekipmanları, kimyasallar, yakıt ve madencilik ürünleri hakimdir." diye konuştu.
AB ile Türkiye arasında iki yönlü hizmet ticaretinin 27 milyar avroya ulaştığını bildiren Hisarcıklıoğlu, "İş dünyası olarak daha fazlasını yapabileceğimizi biliyoruz. Türkiye hükümetinin, AB üye devletlerinin ve Avrupa Komisyonu'nun desteğine ihtiyacımız var. Yeşil Anlaşma çağında Gümrük Birliği'nin modernizasyonunu en çok ihtiyacımız olan güçlendirici olarak görüyoruz." dedi.
- Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa
Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, toplantıyı İstanbul'da düzenlemekten duydukları memnuniyeti dile getirerek AB Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Oliver Varhelyi, Türkiye'de daha sık görmek istediklerini söyledi.
Kaymakcı, Türkiye ile AB ilişkilerinde unutulmaması gereken önemli bir konunun, katılım süreci olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: "Yapılan konuşmalarda ikili ticaretin öneminin altı çizildi. Yatırım seviyelerinden, alışverişin düzeyinden bahsedildi. Bu, çok güzel. Türkiye ile AB arasında 1996 yılında Gümrük Birliği başladığından bu yana 1,3 trilyon avroluk ticaret hacmi gerçekleşmiş. Bu da önemli. Bu rakam, eğer daha fazla iş birliği yapabilirsek daha fazla diyalog gerçekleştirebilirsek Avrupa'da fark yaratabilecek bir rakam bu."
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Kaymakcı, Türkiye'nin Avrupa emisyon alışveriş sistemin de bir parçası olmak istediğini aktararak, giderek karmaşıklaşan vize işlemlerinin kolaylaştırılması gerektiğine dikkati çekti.
Oliver Varhelyi ile vize sistemi ile ilgili komisyon üyelerini birlikte çalışmaya davet eden Kaymakcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şengen vizesi ile seyahat mümkün olana kadar bir vize kolaylaştırmasına ihtiyacımız var. İş camiamızın bu konuda önceliklendirilmesi gerekiyor. Ulaştırma konusunda da ciddi bir problemle karşı karşıyayız. Avrupa'nın geri kalanıyla bağlantı anlamında yardıma ihtiyacı var. Sadece Türk iş insanları değil, Avrupa iş camiası da Avrupa'dan mümkün olduğunca kısa bir sürede Gümrük Birliğini modernize etmek için müzakerelere başlamasını istiyor."
Kaymakcı, AB ile üst düzey diyalog toplantılarında hala ciddi blokaj uygulandığına; enerji, ulaştırma, ekonomi ve dış politika konusunda da üst düzey diyalog toplantılarının yapılması gerektiğine işaret etti.
- "Bütün dünya çok önemli
bir değişimden geçiyor"
Ticaret Bakanı Mehmet Muş da Türkiye ile AB arasında ticaret, güvenlik, göç ve enerji gibi birçok alanı kapsayan uzun süreli ve önemli iş birliği olduğunu söyledi.
Tüm bu alanlar arasında ticaretin, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerde merkezi bir role sahip olduğunu vurgulayan Muş, taraflar arasındaki iş birliğinin iskeletini Ankara Anlaşması ve Gümrük Birliği'nin oluşturduğunu bildirdi.
Muş, Gümrük Birliği döneminde AB ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 6 kat artışla bu yılın sonunda 200 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini aktararak, rekabet politikası ve fikri mülkiyet hakları gibi birçok alanda ortak ticaret politikası ve mevzuatların uygulanması sayesinde Gümrük Birliği'nin entegre değer zincirlerinin kurulmasını sağladığını kaydetti.
AB ve Türk şirketlerinin bu bağlamda hem AB'de hem de Türkiye'de istihdam ve ortak refah yarattığını ifade eden Muş, Gümrük Birliği'nin 25 yılı tamamlandığından bu süreçte karşı karşıya kaldıkları zorluklara işaret etti.
- "Türkiye'yi önemli bir iş ortağı olarak yanımızda bulundurmamız gerekiyor"
EUROCHAMBRES Başkanı Luc Frieden ise video konferans yöntemiyle katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye ile AB arasındaki ilişkiyi güçlendirmek için iş çevreleri arasında diyalog kurmaktan daha iyi bir şey olmadığını belirterek, bu üst düzey iş diyaloğunun benzeri görülmemiş jeopolitik ve makroekonomik zorlukların olduğu bir zamanda gerçekleştiğine dikkati çekti.
Frieden, "Hemen yan tarafta bir savaşımız var. Son derece yüksek enerji fiyatlarımız var. Avrupa halkına büyük sorunlar yaratan bir enflasyonumuz var ve bu bağlamda birbirinden ayrılmak yerine birlikte çalışmanın her zamankinden daha önemli olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.
AB ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkinin oldukça derin olduğunu vurgulayan Frieden, "Daha fazlasının yapılması gerekiyor. Türkiye'yi önemli bir iş ortağı olarak yanımızda bulundurmamız gerekiyor. O zaman Gümrük Birliği'ni modernize etmemiz gerekiyor." dedi.
- İş dünyası örgütlerinden üst düzey katılım
İkinci bölümü basına kapalı gerçekleşen toplantıya, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Gün, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serpil Veral ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Suat Çalbıyık katıldı.
Toplantıda Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Diplomatik İlişkiler Komisyonu Başkanı Osman Nuri Önügören, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Fikret Kileci, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Başkanı Emine Erdem, İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ile TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk'ün yanı sıra yabancı iş insanları da hazır bulundu.