TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Uganda ile ‘iş konseyi’ , Latin Odaları ile ‘işbirliği’ anlaşmaları için imzalar atıldı


13.09.2012 / İstanbul



TOBB’un 60. Yılı dolayısıyla düzenlenen Uluslararası İş Forumu kapsamında, Uganda Ulusal Ticaret ve Sanayi Odası ile iş konseyi kurulması için imza atılırken, Latin Odalar Birliği (AICO) ile de işbirliği anlaşması yapıldı.​ ​

 

‘Kıtalar Küresel Krizi Konuşuyor’ başlıklı panelin ardından düzenlenen imza törene TOBB ve DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile ilgili kuruluşların başkanları katıldı.

-Paneller

İmza töreni sonrasında Foruma  TEPAV Direktörü Prof. Dr. Güven Sak’ın yönettiği ‘Girişimcilerin Güçlendirilmesi: Özel Sektörün Gelişimi İçin Bağların Artırılması’ konulu panel ile devam edildi.  Panelde konuşmacı olarak, ICC Yönetim Kurulu Üyesi Andrea Tomat, Karadeniz Kalkınma Bankası Başkanı Andrey Kondakov, Mısır Ticaret Odaları Başkanı Ahmed Al Wakeel ve Coca Cola Türkiye Kafkaslar ve Orta Asya İş Birimi Başkanı Galya Frayman Molinas yer aldı.

İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli’nin moderatörlüğünü üstlendiği “Kriz Zamanında Özel Sektör: Avrupa ve Ortadoğu arasında” başlıklı panelde konuşan Avrupa Odalar Birliği (Eurochambres) Başkanı Alessandro Barberis, ''Birlik olarak geleceğin ekonomisi için önemli rol oynayacağız. Avronun geleceğine de bakmalıyız. Belki Almanya Merkez Bankası bu süreci hızlandırabilir'' dedi.

Barberis, konuşmasında, Avrupa'nın her yerinde bütçe konusunda dikkatli olmaları gerektiğini belirterek, ''Euro gelecekte ne olacak? Bu sorunun cevabına göre bir çok şey farklı gelişecek. KOBİ'lerin yatırımları durdurulmuş durumda, uzun vadeli yatırımlar durduruldu. Borç ve avronun sıkıntısı var. Özel sektörün kendini güvende hissetmesi gerekiyor. Avrupa'nın geleceğine dair iyimserliğimi koruyorum'' dedi.

Barberis, Avrupa Komisyonu ile mümkün olduğu kadar yakın çalışmaya gayret gösterdiklerini ifade ederek, ''Komisyonla çalışıyoruz ki finansmana erişimi kolay olsun. Finansal açıdan KOBİ'lere yardımcı olmaya çalışıyoruz. Birlik olarak geleceğin ekonomisi için önemli rol oynayacağız. Avronun geleceğine de bakmalıyız. Belki Almanya Merkez Bankası bu süreci hızlandırabilir'' diye konuştu.

-''KOBİ'ler tsunami ile karşılaştı''-

Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Genel Sekreteri Jean-Guy Carrier de dünya ekonomisinde kötüye gidişi önlemek için yapılan şeylerin bulunduğunu anlatarak, şunları söyledi:
''Son 60 yıldaki en büyük krizi yaşıyoruz. Bu, hepimizin gözünün önünde olan bir şey. KOBİ'ler birden kendilerini okyanusta buldu ve tsunami ile karşılaştı. ABD ve Avrupa krizleri ortaya çıktı. Kürselleşmiş bir ekonomide bulunuyoruz ama küresel bir yönetişim yok. Yavaş yavaş bu yönde gelişmeler olmaya başladı. G-20 üyesi ülkeler, IMF'in müdahale kapasitesini kriz döneminde arttırma üzerinde hem fikirler. G-20 yapısına bakıldığında dünya gelirinin belli bir kısmını arz ediyor. Bu ülkeler, IMF'e fonlar veriyor. Bir dönem, küresel problemlere çok taraflı çözüm arama çabaları başarılı olmuştu, şimdi hükümetler çekilmeye başladı.''

-''Yeni bir para politikası uygulamamız gerekiyor''-

İslam Ticaret, Sanayi ve Tarım Odası Başkanı Şeyh Salah Kamil de hiçbir konuşmacının bu ekonomik buhranın sebeplerine değinmediğini belirterek, ''Özel sektörün üzerinde oynanan olumsuz rolden bahsedildi. 2008 yılları sonrasında likidite sıkıntısı, finansman bulunamaması büyük sorun oldu. Ekonomi aradığını bulamadı. Projeler uygulanamadı. Şayet böyle bir ekonomik buhranın olmasını önlemek istiyorsak yeni bir para politikası uygulamamız gerekiyor. Aksi halde benzeri buhranlar olabilir'' şeklinde konuştu.

-''Helal kara ağırlık verilmesi gerekmektedir''-

Uluslararası finans mekanizmasının faize dayandığını ifade eden Kamil, şunları söyledi:
''Faiz ise semavi dinlerin hepsinde yasaklanmış bir uygulamadır. Paranın işletilmesinde faydalı ve helal kara ağırlık verilmesi gerekmektedir. Ekonomi buhranının sebeplerini irdelememiz gerekiyor. Fakir ve gelişmekte olan ülkeler bu buhranın kurbanlarıdır. Allah, Türkiye ve Malezya'yı krizden korudu. Körfez ülkelerine Allah petrol serveti vermiş petrol sayesinde etkisinden kurtulabilmişti. Bu iki güçlü ülkeler olmasaydı, petrol olmasaydı ne olacaktı?'' 





Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA