TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

TOBB şirketleri 6,1 milyar liralık yükten kurtardı


02.07.2012 / Paris Fransa



Yeni Türk Ticaret Kanunu’ndaki değişiklikleri değerlendiren TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, yapılan değişikliklerle şirketlerin 6,1 milyar liralık bir yükten kurtarıldığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, TOBB olarak süreç içerisinde aktif rol oynadıklarını belirtirken, iş dünyasından gelen talepler üzerine 109 maddede değişikliğe gidildiğini hatırlattı.​ ​

 

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun, Türk ticaret hayatını derinden etkileyecek devrim niteliğinde bir değişiklik olduğuna vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, “İş dünyası olarak bizler de artık ihtiyaçlarımızı karşılamayan 50 yılık eski ticaret kanununun değişmesi gerektiğini her fırsatta dile getiriyorduk. Ancak yeni kanunu incelediğimizde bazı maddelerde değişikliğe gidilmesi gerektiğini gördük. Bu taleplerimizi hükümete ilettik. Hükümetimiz de görüşlerimizi dikkate aldı. Öncelikle taleplerimizi dinleyen ve bize yardımcı olan Sayın Ali Babacan ve Sayın  Hayati Yazıcı’ya çok teşekkür etmek istiyorum. Özel sektörün yanında olduklarını bir daha gösterdiler” diye konuştu.

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 25 maddesindeki esas değişikliklerin, başka 84 maddeyi de etkilediğini dolayısıyla, bu 84 maddede tali değişikliklere gidildiğini bildiren Hisarcıklıoğlu, “TTK’da değişiklik görüşmelerinin yapıldığı Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda (EKK) iş dünyasından sadece TOBB yer aldı. TTK gündemi ile 3 EKK toplantısı gerçekleştirdik. Toplamda 30 saate yaklaşan bir mesai harcadık. Değişiklikleri enine boyuna değerlendirdik.
Değişiklik paketi 21 Haziran günü Adalet Komisyonu’ndan geçti. Paket, Meclis Genel Kurulunda 27 Haziran’da kabul edildi” ifadesini kullandı.

-Neler değişti?

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişiklikleri şu sözlerle anlattı:

-Bağımsız denetimin kapsamı daraltıldı

“Bağımsız denetimin kapsamı daraltıldı. Kapsamı belirleme yetkisi Bakanlar Kurulu’na verildi. KOBİ’ler dışarıda kalacak. En fazla 10-15 bin büyük şirketimiz, bağımsız denetime tabi olacak. Böylece şirketlerimiz yıllık 4,5 milyar liralık masraftan kurtuldu.

-İşlem denetimi kaldırıldı

İkinci olarak işlem denetimi tamamen kaldırıldı. İşlem denetimi, suç işleyebilirsin diye herkesi ön denetime tabi tutmak demek. Eğer işlem denetimi kaldırılmasaydı, yıllık 150 bin işlem için ortalama 150 milyon lira ödenecekti.

-Defterlerin onaylarında değişiklik

Üçüncü değişiklik defterlerin açılış ve kapanış onayları ile ilgili. Onaylar azaltıldı. İnternet defteri kaldırıldı. Elektronik defterlere onay artık gerekmiyor. Yeterli yaprağı olan defterlere yeni değişiklikler sonrasında devem edilebilecek. Kapanış onayı ise yevmiye ve YK defterlerinde gerekli. Böylelikle 300 milyon liralık noter masrafı azaldı.

-İnternet sitesi zorunluluğu kaldırıldı

Dördüncü gelişme internet sitelerinde. İnternet sitesi kurma zorunluluğu kaldırıldı. Sadece denetime tabi büyük şirketler internet sitesi kuracaklar. KOBİ’lerimiz yıllık 600 milyon liralık site masrafından kurtuldu.

-Finansal tablolar internette yayınlanmayacak

Beşinci olarak finansal tablolar artık internet ve sicil gazetesinde yayınlanmayacak. Burada masraftan öte mali sırların açıklanması sorunu var. Bu kabul edilemezdi. Komşum, rakibim benim kasamda ne kadar para olduğunu niye bilsin? Ama bu vesileyle tasarrufa da gittik. 600 milyon liranın üzerinde bir tasarrufu getirecek.

-Limitet şirketler avans kar payı dağıtabilecek

Bildiğiniz gibi yasa mevcut haliyle yürürlüğe girseydi limited şirketler için bazı dezavantajlar oluşacaktı. Yapılan değişiklik sayesinde artık limited şirketler avans kar payı dağıtabilecek. Anonim şirketler de olduğu gibi, %25 peşin sermaye ve 24 ay taahhüt ile limited şirket kurulabilecek. Ayrıca limited şirketlerde şirkete verilen borçların iflas durumunda geri alınamayacağı hükmü yasadan çıkarıldı.

-Yönetim Kurulu’nun borçlanma yasağı kalktı

Ortaklarda borçlanma 2 şart dışında yeni değişiklerle serbest hale geldi. Bu şartlar sermaye taahhüdü borcu olmaması ve yedek akçelerle birlikte karın geçmiş yıl zararlarını karşılamasıdır. Yani şirket sermayesini büyütebilmişse, artıdaysa ortak borç alabilecek.
Öte yandan yönetim kurulunun borçlanma yasağı da kaldırıldı. Sadece yönetim kurulu üyelerinin yakınları ve ortak olmayan bağımsız üyeler şirketten nakit borçlanamayacak.

-‘Denetçinin olumsuz görüşüyle istifa’ kalktı

Bir de denetimin sonuçları konusu bizler için çok önemliydi. Denetçinin olumsuz görüş vermesi durumunda Yönetim Kurulu’nun istifası ile ilgili durumda, istifa kaldırdı. Değişiklik sonrasında Genel Kurul aynı yönetim kurulunu seçebilir duruma geldi.

-Defterler Vergi Usul Kanunu’na göre tutulacak

Defterlerin nasıl tutulacağına ilişkin karmaşanın kaldırılmasına yönelik düzenleme yapıldı. Defterler, Vergi Usul Kanunu’na göre tutulacak, finansal tablolar sonradan uluslararası standartlara göre hazırlanacak.
Her türlü belgede bulunması gereken bilgiler unvan, merkez adresi, sicil numarası ve internet adresi ile sınırlandırıldı. Bu bilgiler de ticari mektup ve muhasebe belgelerinde yer alacak.

-Yönetim Kurulu üyeleri için aranan şartlara düzenleme

Yönetim Kurulu üyelerine ilişkin şartlar da kaldırıldı. Yönetim Kurulu üyelerinden en az birinin T.C. vatandaşı olması ve üyelerin dörtte birinin yüksek öğrenim görmüş olması zorunluluğu yasadan çıkarıldı.

-Esas sözleşmelerin Kanunla uyumu için süre 1 Temmuz 2013’e uzatıldı

Esas sözleşmelerin Kanunla uyumlu hale getirilmesi var. Bunun için süre 1 Temmuz 2013’e kadar uzatıldı.
Bu çok önemli. Yıllardır süren bir sorundu. Münfesih olan/sayılan 200 binin üzerinde şirketin sicilden terkin edilmesi için düzenleme yapıldı. Buna göre, 3 aylık askı süresi sonrasında sicil müdürleri terkin işlemini yapabilecek.

-Hapis cezaları para cezasına döndürüldü

Bizlerin en çok üzerinde durduğu konu yasanın getirdiği ağır cezalardı. Değişiklik paketi ile özgürlük kısıtlayıcı bütün cezalar yasadan çıkarıldı. 32 suçun yaptırımı idari para cezasına dönüştürüldü. 5 fiilin yaptırımı hapisten adli para cezasına dönüştürüldü. 2 suç tanımı kaldırıldı. Sadece sahtecilik, dolandırıcılık gibi ağır suçların cezası aynı kaldı.”

-Çekte düzenleme gerekiyor

Çekte hapis cezasının kaldırılmasının ardından yeni bir kontrol mekanizmasının kurulmamasının karşılıksız çeklerde kayda değer bir artış yarattığına dikkat çeken TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Rakamlar çekte düzenlemenin bir an önce yapılması gerektiğini işaret ediyor. Aksi takdirde piyasalarda çeke olan güvenin azalması ve çekin ticaret hayatından çekilmesi söz konusu olabilir” diye konuştu.

2012 yılının ilk 5 ayı ayrı ayrı değerlendirildiğinde, her ay için geçen yılın aynı ayına göre karşılıksız çekte artış gözlendiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, “En az artış Mart 2012’de geçen yılın mart ayına göre %22 oranında gerçekleşirken, en büyük artış Mayıs 2012’de geçen yılın mayıs ayına göre %118 oranında gerçekleşti.  Yılın ilk 5 ayında karşılıksız çek sayısı geçen yılın aynı dönemine oranla %56,4 artışla 220.080’den 344.196’ya yükseldi. Mahkemelerin bildirimleriyle Merkez Bankası’nca duyurulan yasaklama kararı alınmış birikimli çek sayısı ise yılın ilk 5 ayında geçen yılın aynı dönemine göre 7 kat artarak 22 bin 381’den 157 bin 388’e ulaştı. Karşılıksız çıkan çeklerin geri ödenme oranına baktığımızda da ciddi bir düşüş var. Eskiden her ay yeni karşılıksız çeklerin %80’i kadar eskiden karşılıksız çıkmış çek ödenirdi. Yani birikme olmazdı. Şimdi bu oran %40’a geriledi. Ciddi bir birikim var” ifadesini kullandı.

-“Çeke güvenin artması için çağrı yaptık”

Zamanında ilgili Bakanlara ve Bankalar Birliği’ne bir çağrı yaptıklarını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, tacirlerin birbirinin kredi/çek geçmişini görebilecekleri bir sistem kurulmasını ve birlikte çalışmayı önerdiklerini söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Böylece ‘art niyetliler piyasadan temizlensin, çeke güven artsın’ dedik. Ama olmadı. Bankalar Birliği, kendi mekanizmasını kurmayı tercih etti. Sistem çok zor. Yazılı başvurman gerekiyor, cevap alman gerekiyor. Ciddi bürokrasi var. Bu işler dakikalık işler. Ticaret çok hızlı, anında karar vermen gerekiyor. Bizim önerdiğimiz sistem SMS üzerinden işleyecekti.  2-3 dakika içinde karşı tarafın çek geçmişini görebilmeliyiz. Bunu sağlamazsak çek piyasadan silinir” dedi.

-Protestolu senette artış

Protestolu senet sayısında ve tutarında artışın devam ettiğini bildiren TOBB Başkanı, “2012 yılının ilk 5 ayına tek tek bakıldığında, karşılıksız çekte olduğu gibi protestolu senette de geçen yılın aynı aylarına göre artış söz konusu” diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, yılın ilk 5 ayında protestolu senet sayısı geçen yılın aynı dönemine göre %13,5 artışla 401 bin 541’e yükseldiği, protestolu senet tutarının da % 24,7 artışla 2 milyar 316 milyon TL olduğu bilgisini verdi.

-Batı Anadolu Lojistik Projesi (BALO)

Batı Anadolu Lojistik Projesi (BALO) hakkında da bilgi veren TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, BALO AŞ de 74 Oda ve Borsanın, 15 Organize Sanayi Bölgesinin, UMAT’ın ve UTİKAD’ın ve TOBB’un akıl ve güç birlikteliğinin eseri olduğunu ifade etti.

BALO AŞ.’yi ilk olarak Batı Anadolu Bölgesi’ne hizmet verecek bir Lojistik Merkezi olarak düşündüklerini bildiren Hisarcıklıoğlu, “Ege’deki odalarımız, Manisa Ticaret ve Sanayi Odamız tarafından geliştirildi... Fakat proje üzerinde çalıştıkça gördük ki, Anadolu’nun tamamında daha büyük bir lojistik sıkıntısı var. Özellikle nakliye masrafları, Anadolu’daki sanayicimizin rekabet gücünü engelliyor” diye konuştu.

-BALO artık Batı Anadolu değil, Büyük Anadolu projesi

Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmamız olmamıza rağmen, bu avantajı sadece batı bölgesindeki illerin kullanabileceğini dile getiren Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “İstanbul, ihracatının %51’ini; İzmir %61’ini; Bursa  %78’ini Avrupa’ya yaparken;
Anadolu’nun ortasındaki Konya %33’ünü, Gaziantep ise sadece %24’ünü Avrupa’ya yapabiliyor. Yani, nakliye masrafları rekabet gücünü azalttığı için; Anadolu, Gümrük Birliğine giremiyor.  İşte bu yüzden, BALO AŞ ortaklığa açıldığı zaman, Anadolu’daki Oda ve Borsalarımız ile OSB’lerimiz daha büyük pay aldılar.
Şehirlerini Avrupa Pazarına daha fazla sokabilmek için, ellerini taşın altına koydular.
Bu yüzden ben diyorum ki, BALO artık bir Batı Anadolu Lojistik Projesi değildir. BALO,  “Büyük Anadolu Lojistik Projesidir”

-Maliyeti en çok düşüren yol demiryolu

Maliyeti en çok düşüren ve zaman kaybını, insan hatasını en aza indiren taşıma yolunun demiryolu taşımacılığı olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Bakınız, Anadolu coğrafyası demiryolu taşımacılığının icadından sadece 30 yıl sonra, ilk demiryolu hattına kavuştu.
Matbaanın icadından 270 yıl sonra bu topraklara geldiği düşünüldüğünde, demiryolu taşımacılığının 30 yıl içinde gelmiş olması müthiş bir gelişmedir.
Yani biz demiryolunu ABD, İngiltere, Rusya gibi ülkelerden sonra ilk kullanan ülkelerden biri olmuşuz. İlk demiryolu da İzmir ile Aydın arasına döşenmiş. Daha sonra hat, İstanbul’dan Hicaza kadar uzatılmış. Ama ne yazık ki bu teknolojiyi geliştirmemiş, kullanmamışız.
Bugün geldiğimiz noktada, ihracatımızın sadece %1’ini demiryolu ile yapıyoruz.
Avrupa’ya tek bir tarifeli yük treni seferi düzenleyemez hale gelmişiz.
Ancak özellikle son 8 yılda, demiryolları yeniden gündemimize girdi. Çok önemli yatırımlar yapıldı, yapılmaya da devam ediyor” dedi.

-“Türkiye bir evrim geçiriyor”

Özellikle yolcu taşımacılığı ve hızlı tren alanında Türkiye’nin bir evrim geçirdiğini bildiren Hisarcıklıoğlu, demiryollarının atıl yatırım olmaktan çıktığına değindi.
BALO projesinin de, demiryollarındaki bu hızlı gelişmenin yük taşımacılığı alanındaki devrimi olacağını bildiren Hisarcıklıoğlu, “Artık Anadolu’daki sanayicimiz mallarını en ucuz ve en dakik şekilde Avrupa’ya taşıyacak. Taşıma hizmeti Sanayicimizin ayağına kadar gidecek, tüm taşıma süreci en modern sistemlerle bilgisayar üzerinden takip edilecek. BALO projesi kurulan bağlantılarla bir dünya projesi haline gelecek” diye konuştu.





Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA