Previous Page  69 / 80 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 69 / 80 Next Page
Page Background

69

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği •

www.tobb.org.tr

DAHA İYİ BİR GELECEK, DAHA İYİ BİR TÜRKİYE İÇİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLER -XV-

4. sanayi devriminin, büyüme süreci ile karbon emisyonları arasındaki bağlantıyı

ortadan kaldıran teknolojilerle gündeme oturacağını düşünüyorum. Biyoteknoloji,

nanoteknoloji ile bilgi ve iletişim teknolojisi uygulamalarının iş ve üretim sürecini

kalıcı bir biçimde değiştireceği kanaatindeyim.

Birden fazla sektörü aynı anda değiştirebilme kabiliyetine sahip bu yeni teknoloji

platformları, hem verimliliği artıracak, hem de karbon salımlarını azaltacak.

Dolayısıyla 4. sanayi devriminin, bugüne kadar alıştığımız iş yapma biçimini kalıcı

bir biçimde değiştireceği fikrindeyim.

Bu durumda, Türkiye gibi bir ülkenin ne yapması gerekir? Bir defa Türkiye buna

hazırlıklı değildir. Kamu da değildir, özel sektör de değildir. Biz hala 19. yüzyıldan

kalma meselelere takılıp kalmışken, dünyanın bizi bekleyeceğini de düşünmeyelim.

Artık bir an önce 21. yüzyıla giriş yapmamız gerekiyor.

Meselenin ekonomi tarafında baktığımızda, sektörlerimizi, ekonomimizi yeni

teknoloji platformları ile dönüştürmek durumundayız. Az önce bahsetmiş olduğum,

Biyoteknoloji, nanoteknoloji ve bilgi-iletişim teknolojisi, bu asrın en kritik teknoloji

platformlarıdır. Çünkü hem sanayi dönüşümünü en çabuk hızlandırma potansiyeline

sahiptir, hem de tüm sektörlere en çabuk yayılma ve en geniş kullanılma imkanı olan

sektörlerdir.

Maalesef şu an için bu üç teknoloji platformunun üçünde de Türkiye en geride kalan

ülkedir. Çünkü ülkeye teknoloji transfer etmek yetmez. Transfer edilen teknolojinin,

bir sektörden diğerine, bir şirketten ötekine yayılmasını sağlamak lazım. Tek bir

şirketin içine hapsedilen teknoloji transferinden ekonomik fayda çıkmaz.

Bu konuda sevindirici olan, hem Bakanlıklarımızın, hem de TÜBİTAK, Savunma

Sanayi gibi kilit konumdaki kurumlarımızın bu konuya daha yakın ilgi göstermeye

başlamalarıdır.

Biz de özel sektör olarak kalkınmaya “sürdürülebilir bir kalkınma” anlayışıyla

yaklaşmayı benimsedik. Özel sektöre yön vermek üzere TOBB bünyesinde "Çevre

ve Enerji Verimliliği Merkezi”ni geçtiğimiz hafta faaliyete geçirdik. Burada özel sektör

için enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve çevre stratejileri üzerine çalışmalar

yapacağız.

Geçtiğimiz senede, 195 ülkenin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çölleşme ile

Mücadele Sözleşmesi Kapsamındaki, İş Forumu’nun başkanlığı 2017’ye Birliğimize

verildi. Buradan elde edilecek çıktıların Birleşmiş Milletlerin ve G20’nin gündemlerine

girmesi için çalışacağız.