

39
DAHA İYİ BİR GELECEK, DAHA İYİ BİR TÜRKİYE İÇİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLER -XV-
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği •
www.tobb.org.trToplumların ortaya çıktığı ilk günden bu yana baktığımızda; nerede bir toplum varsa,
orada öyle ya da böyle bir hukukun varlığından söz edebiliriz. Gelişmiş ülkelerin
bugünkü seviyelere ulaşmalarında, hukuk devleti kavramına sahip çıkmalarının
payı büyüktür.
En büyük siyasi ve iktisadi güce sahip ABD’de, Başkanların ekseriyeti hukukçular
arasından çıkmaktadır. Çünkü hukuk nosyonuna sahip olmak, hem kamu idari
yapısını, hem de insan ilişkilerini daha çabuk ve etkili şekilde anlamayı sağlıyor.
Yine bakıyorsunuz, hukuk eğitimi, ABD’de en çok önem verilen eğitim konularının
başında geliyor. Hukuk eğitimi almak başlı başına bir ayrıcalık olarak görülüyor.
Esasında bizim geçmişimiz de benzer tecrübelere sahibiz. Fatih kanunnamesi,
Osmanlı’nın ilk Anayasası olarak, bölgesel bir krallıktan, İmparatorluğa geçişin
altyapısını hazırlamıştır. Sonrasında, Sultan Süleyman’a Kanuni sıfatını kazandıran
kanunnameleri, Osmanlı’nın bir cihan devletine dönüşmesini sağladı.
Yine bizim kültürümüze, inancımıza bakıyoruz. Mülkün temelinde Adaletin olduğunu
görüyoruz. O yüzden de adalet terazisinin dengesini korumaya mecburuz.
Çok beğendiğim bir söz var. Adalet kutup yıldızı gibidir. Yerinde durur ve geri kalan
her şey onun etrafında döner.
Ülkemiz için de bizim temennimiz ve en büyük arzumuz, hukukun en iyi şekilde
işlemesidir. Yine toplumların ortaya çıkışından itibaren, ekonomi ve hukuk hep birlikte
var olmuştur. Birbirini tamamlamıştır. Öyle ki, bugün, birbirini devamlı etkileyen
ayrılmaz iki olgu olarak, yaşamımızın parçası olmuşlardır.
İyi işleyen bir hukuk sisteminin olmadığı yerde, bireylerin birbirlerine ve kurumlara
karşı güveninden söz edemeyiz. Böyle bir ortamda huzur yoktur ve tabi ki sağlam bir
ekonomiden de söz edilemez. Bu nedenle, huzurumuz ve güvenimiz için, güçlü bir
ekonomiye sahip olmanın temel şartlarının başında; iyi işleyen bir hukuk sistemine
sahip olmak gelmektedir.
Öncelikle belirtmek isterim ki, biz iş adamları için vakit nakittir. Bu nedenle, özellikle
ticari ihtilaflarımızın çözümünün hızlı, pratik ve güvenilir bir şekilde yapılması, bizim
için çok önemlidir.
Ticari uyuşmazlıkların adil bir çözüme ulaşmadığı bir ortamda; iş dünyası ya atacağı
adımları güvensiz atmak zorunda kalır ya da bu adımları atmayarak mevcut durumunu
korur. Bunun bir sonucu olarak, ticaret ve ekonomik büyüme olumsuz etkilenir.