

238
72. GENEL KURUL
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği •
www.tobb.org.tr•
Düzgün çalışacak.
•
Yapmadığında da hesabını verecek.
•
Zaten veriyoruz.
•
Peki, keyfi kararla haksız yere bir
müteşebbisin hayatını karartan bürokrat
niye dokunulmaz olsun?
•
Nasıl özel sektör yaptığı hatanın bedelini
ödüyorsa, bürokrat da yaptığı hatanın
bedelini ödemeli.
Hisarcıklıoğlu, “Noktasına virgülüne”
bunları söyledi ve... Salon alkıştan yıkıldı.
Oturduğu yerden alkışlayanlar... Ayağa
kalkıp alkışlayanlar... “Bravo!.. Çok yaşa”
diye bağıranlar...
Son zamanlarda hiç böyle bir “Alkış
fırtınası” görmemiştik.
Dalga dalga
Toplantıda hiçbir siyasetçi çıkıp da TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na “Ne demek
istiyorsun” demedi.
Hiçbir bürokrat “Bunlar çok ağır sözler...
Çok zorumuza gitti” diye tepki göstermedi.
Rifat Bey’in sözlerini herkes “Sineye çekti.”
Toplantının üzerinden 4 gün geçti...
Fakat...
TOBB Başkanı’nın “Ayakta uzun uzun
alkışlanan cümlelerihâlâ toplantı salonunun
duvarlarında yankılanıyor. Dalga dalga yurda
yayılıyor. Toplantıya katılan yüzlerce delege,
gittiği her yerde “O sözleri” anlatıyor.
Sorun
Ortada bir sorun olduğu açık...
Büyük bir sorun.
“Bürokratik” sorun.
Bürokratın “Dokunulmazlık” sorunu.
Milletvekilinin dokunulmazlığını eleştirmek
serbest... Siyasetçiyi yerden yere vurmak da
serbest.
Ama... Bürokrata dokun dokunabilirsen.
Zira öyle bir “Dokunulmazlık zırhı” var
ki... Siyasetçinin dokunulmazlığı “Solda sıfır
ri” kalır.” Eğer öyle olmasaydı... Cumartesi
günü Hisarcıklıoğlu nun “O sözleri” üzerine
salonda “Alkış depremi” yaşanmazdı.
Rifat Bey’in söylemediği
Odalar Birliği Başkanı Rifat ‘Hisarcıklıoğlu
uzun konuşmasında eğer “Vize konusuna
da” girseydi... Kimsenin şüphesi olmasın,
yine “Çılgınca alkışlanırdı.”
Salonda Başbakan, bakan, milletvekilleri
vardı.
Hepsi de “Kırmızı pasaport” sahibi... “Vize
sorunları” yok.
“Bürokratlar” vardı.
Hepsi de “Yeşil pasaport” sahibi... Onların
da “Vize sorunları” yok.
Ve salonda “TOBB delegeleri” vardı...
işadamları... Bir kısmı bulunduğu ilin vergi
rekortmeni... Üretenler, ihraç edenler...
Yatırım yapanlar... İstihdam yaratanlar...
Onların pasaportları ise... “Ne kırmızı, ne
de yeşil.”
Hepsi de “Vize işkencesi” çekiyor.
Oysa... Avrupa ile aramızdaki sözleşmelere
göre... AB Adalet Divanı nm kararlarına
göre “İşadamlarının... Serbest meslek
mensuplarının... Gazetecilerin” Avrupa’ya
vizesiz girme hakları var.
Ama bu hak uygulanmıyor.
“Siyaset ve bürokrasi” bu hakkın
uygulanması için gereken mücadeleyi
vermiyor.
Zira... Vize sorununun “Ucu” kırmızı
pasaportlu siyasetçi ile yeşil pasaportlu
bürokrata dokunmuyor.
Onlara “Azıcık” dokunsa... Kıyameti
koparırlar.
Sahi... Rifat Hisarcıklıoğlu “Çok iyi bildiği”
bu konuyu... Üyelerini “Canlarından bezdiren
vize sorununu” cumartesi günü neden dile
getirmedi?
“Nezaketinden” olsa gerek.
Sorun Ali Babacan ve Oktay Vural
Odalar Birliği toplantısına katılan iki
siyasetçiden özellikle söz etmeliyiz.