

TÜRKİYE İKLİMLENDİRME SANAYİ SEKTÖR RAPORU
2015
342
12. Üniversiteler, sanayi ile işbirliğini kazan-kazan modeli üzerine oturtacak projelere
öncelik vermelidirler. Sanayi işbirliğini, akademisyenlerin sadece makale veya kitap
yazabilmek için, özel sektör tarafından finanse edilmesi olarak algılamamaları
gerekmektedir. Bu projeler akademisyenlerin çalışmalarına girdi oluşturmalıdır,
ancak, sanayi ile işbirliği projelerinin daha önemli amacı, sanayinin bir ihtiyacını
gidermesi olmalıdır.
13. İklimlendirme sektörünün Ar-Ge kabiliyetinin gelişmesinin en önemli
basamaklarından birisi, özel sektörün üniversiteler ile işbirliğini artırmasıdır. Özel
sektör firmaları, bu işbirliğinden elde edecekleri katma değerin farkında olarak,
üniversite ile yapılacak işbirliğini, firmasının bir ihtiyacını düşük maliyetle
çözdürebilme yolu olarak görmemeli, bunun yanı sıra, üniversite işbirliği projelerine
yeterli bütçeleri ayırmalıdırlar.
Bölgesel Merkez Olma:
14. Türkiye, bulunduğu coğrafya itibarıyle, dünyadaki en hızlı gelişen iklimlendirme
pazarlarına açılan bir kapı rolü üstlenebilir. Bunun için, Balkanlar, Kafkaslar,
Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerinin ihtiyaçlarının Türkiye merkezli karşılanmasına
yönelik küresel bir bilgilendirme projesi, küresel oyuncuların hemen hepsinin
ülkemize gelmelerini cazip kılacaktır. Bu strateji uygulanırken Türkiye’nin potansiyeli
yüksek olan pazarlara, sadece coğrafi konum olarak değil, kültürel yakınlığının da bir
avantaj olacağı vurgusu yapılmalıdır.
Müteahhitlerle İşbirliği:
15. İş hacmi açısından dünyanın önde gelen büyük oyuncularından biri haline gelmiş
olan Türk inşaat müteahhitlik sektörü ile iklimlendirme sektörü arasında var olan
iletişim seviyesi daha da artırılmalıdır. Bu kapsamda, „Türk Müteahitler Birliği“ ile
işbirlikleri oluşturulmalıdır. Türk müteahitlerinin iş yaptıkları ülkelerde,
iklimlendirme sektörü firmalarının servis ağları kurmaları, işbirliği için ciddi bir zemin
oluşturacaktır.