TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Giresunlu kadın girişimciler fındığa alternatif ceviz bahçeleri kurdu


23.02.2020 / Giresun



Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Giresun Kadın Girişimciler Kurulu üyeleri çalışmalarını basınla paylaştı. TOBB Giresun Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Türkan Hocaoğlu, fındığa alternatif olarak ceviz bahçeleri kurduklarını anlattı. Türkan Hocaoğlu, "İki ilçede ceviz bahçeleri kurduk. Her türlü eğitime de dahil olduk. Nerede bir eğitim var, biz kurul olarak oradayız" dedi.​

TOBB, 2007 yılında kadın girişimci potansiyelinin geliştirilmesi, daha donanımlı hale getirilmesi ve girişimcilik kültürünün gelişmesine öncülük etmek üzere TOBB Kadın Girişimciler Kurulunu (KGK) kurdu. TOBB KGK, Türkiye'nin 81 ilinde girişimcilik ekosistemini kadınlar için daha elverişli hale getirmek için her yıl yüzlerce faaliyet gerçekleştiriyor. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu'nun kadınların iş dünyasında hak ettikleri yeri almalarını sağlamak için kurduğu TOBB KGK sayesinde kadınlar arasında girişimciliğin bir kariyer seçeneği olarak önemi her geçen gün artıyor. 7 bin üyesi ile Türkiye'nin en geniş kadın girişimci ağı olan TOBB KGK'nın kurul üyeleri iş kadınları, profesyonel yöneticiler, girişimcilik konusunda akademik çalışma yapan akademisyenler ile bu sahada bölgesel ya da ulusal ölçekte faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşu yöneticilerinden ve girişimciliği destekleyen kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinden oluşuyor. Kadın Girişimciler Kurulunun Türkiye'nin 81 ilinde temsilcilikleri bulunuyor. TOBB İl Kadın Girişimciler Kurulları seçimle iş başına gelen 15 kişilik yönetim kurulundan oluşuyor.


- TOBB Giresun Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Türkan Hocaoğlu

 

TOBB Giresun Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Türkan Hocaoğlu, zorluklara karşın girişimcilikten hiç vazgeçmemiş. 1968 Giresun doğumlu olan Hocaoğlu, "Meslek lisesi mezunuyum. Ailede girişimci olan kimse yok. Sadece babamın 'Benim kızımın cesareti bende olsa Giresun'u satın alırım' sözü beni cesaretlendiriyordu. O dönemde buralarda kadınların çalıştırılmasına genel olarak sıcak bakılmıyordu. Yine de iş aradım, yılmadım ve bir muhasebe bürosunda iş buldum" dedi. Hocaoğlu, hikâyesinin devamım şöyle anlattı: "İşin mutfağından geliyorum. Çalıştığım yerde muhasebeyi, sigortayı öğrendim. Ancak 12 yıllık iş hayatımın sonunda, eşimin kefilliğinden dolayı yüklü bir borcun altına girdik ve ABD'ye gitmek zorunda kaldım. Orada her işi yaptım. Çocuk baktım, lokantada çalıştım. Eşimi ve iki çocuğumu bıraktım, para kazanmaya gittim. Yıl 2000. Bana dediler ki, 'ABD'nin taşından toprağından dolar akıyor.' 20 saat lokantada çalışıyordum. Ama bir süre soma zor oldu. Çocuklarım, eşim burada kalmış, ben orada mücadele ediyorum. Döndüm geri. O borcu ödedik ve kendi işyerimi açtım. Muhasebe üzerine çalışmaya başladım. Eşim de sigortacı. Şu anda işlerim iyi, yoğunluktan müşteri kabul edemiyorum. Doğruluk, dürüstlük, güven çok önemli, iş hayatımda bunu gördüm. Yeri geldiğinde bir sözünüz bile yeterli oluyor. Gençlere de örnek olmaya çalışıyoruz. 30 yıldır piyasadayım. Farklı bü hayat hikâyem olduğuna inanıyorum ve rol model olmaya çalışıyorum."

 

-Fındığa alternatif oluşturduk

 

Hocaoğlu, kurul olarak yaptıkları çalışmaları da şöyle anlattı: "Kurulda benim ikinci dönemim. Daha önceki dönemde fındığa alternatif olarak ceviz projesi yaptık. İki ilçede ceviz bahçeleri kurduk. Her turlu eğitime de dâhil olduk. Nerede bir eğitim var, biz kurul olarak oradayız. LÖSEV’e destek ve bu alanda farkındalık için kanser haftasında, saçımı tamamen kazıttım. Bütün kurulumuzun da desteklediği bir proje oldu. Geri dönüşleri çok güzel oldu. Giresun'un birçok ilçesinden insanlar geldi ve 'Biz bunu yaşıyorduk, ama siz cesaret verdiniz' dediler. Pilot okullarımız var ve birçok çalışma yürütüyoruz.”

 

-Şemsiye kutuları bırakacağız

 

“Bir şemsiye de sen bırak diye bir projemiz var. Kurul olarak, şehrin belli noktalarına şemsiye kutuları bırakacağız. Giresun, yağmurlu bir şehir. Buralarda şemsiyeler olacak. İnsanlar ihtiyaçları olduğunda kullansınlar, soma diğer bir kutuya bıraksınlar. Şiddetin her türlüsüne karşıyız. 8 Mart'ta kadınlara şiddete hayır demek için kendi ellerimizle siyah güller yapıp dağıttık. Giresun Üniversitesi'yle ilişkilerimiz çok iyi. Onlardan eğitim anlamında destek görüyoruz. Huzurevlerine gidiyoruz. Yazar buluşmalarımız var. Her ay bir yazarımızın kitabım okuyor, biraz teknolojiden uzak kalıyoruz. Aynı zamanda TOBB Batı Karadeniz Bölge temsilcisiyim. Son söz olarak teşekkür etmek istiyorum. TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu'nun kadın girişimcilere katkısı yadsınamaz. Ona teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. Giresun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız Hasan Çakırmelikoğlu da desteğini esirgemiyor, teşvik ediyor. Oda personeli ve ekibimiz de her türlü desteği veriyor, iyi ki varlar."

 

-Nasıl girişimci oldular?

 

Serra Yamak Gülen: “Mimarım. İstanbul’da özel bir üniversitede okudum. İstanbul ve Ankara'da çeşitli işyerlerinde tecrübe kazandım. Ailemizde de girişimcilik var. Giresun'da bir asırdır esnaflık yapan bir ailenin kızıyım. Giresun'a döndükten soma da, kendi ofisimde çalışmaya başladım. Şu anda iç mimar olan eşimle birlikte, mimarlık, iç mimarlık ve dekorasyon işleri yapıyoruz. Giresun'da 4. yılımıza girdik.”

 

Aynur Akçay: “Saray Halı bayisiyim. 1993 ten bu yana bu işi yapıyoruz. Eşim öğretmen. Onunla beraber başladık. Ama o öğretmen olduğu için işlerin başına ben geçtim. Yıllar içinde taşıma işine de yöneldik. Bu işte ilk servis işini kuranlardan biri biziz. Halen eşim öğretmenlik yapıyor, ben de işleri yürütüyorum.”

 

Hava Aydın: “1963 doğumluyum. Lise tahsilimi Almanya'da yaptım. Biraz ev hanımlığı yaptım. 10 senenin sonunda Türkan Hanım'ın da baskısıyla eşimle beraber sigorta işine başladık. Sigorta ve muhasebe isme yöneldik. Daha soma sağlıklı yaşam işine de girdik. Burada da 5-6 yıl faaliyet gösterdik. Ama esas işimiz sigorta ve halen bu alanda faaliyet gösteriyoruz.”

 

Yurdanur Karaca Şenel: “1979 Giresun doğumluyum. 2001 yılında telekomünikasyon sektöründe işe başladım. 2002 yılında telekom bayiliği açtım. Bu süreçte ailemin çok desteğini gördüm. Birkaç yıl sonra da, ailemin işlettiği yurtta çalışmaya başladım. Son 4 yıldır kafe restoranım var, onu işletiyorum. Mutfağa da sık sık giriyorum. Daha çok öğrencilere yönelik yemekler hazırlıyoruz. Kendi işini yapmak çok farklı. Aslında ben bir işe giriyorum, 3 yıl işletip, başka bir sektöre geçiyorum. Bakalım bu sefer nasıl olacak?

 

Seher Ataün: “1967 doğumluyum. Şanslıyım. Ticaret yapan bir ailede doğdum ve ticaret yapan biriyle evlendim. 1993 yılında evlendim. Özel bir bankada çalışıyordum. Başka birinin yanında çalışmak zor geldi. 'Neden kendi işimizi yapmayalım' dedim. Eşim beyaz eşya sektöründeydi, ben de mobilya işine girdim. Geldiğimiz noktada ödemeler işine o bakıyor, pazarlama işine ben bakıyorum. Giresun'da 3 şubemiz var. Ailecek ticareti seviyoruz.”


Hamdiye Konar: “1964 Giresun doğumluyum. 30 yıl bankacılıktan sonra emekli oldum. Ev hayatından sıkılınca, araştırdım. Bu süreçte apartman yöneticiliğine soyundum. Dışarıdan da teklifler gelmeye başladı. Ne yapabiliriz diye düşündüm. Sertifikalı eğitimler aldım ve apartman site yöneticiliği işine giriştim. Şu anda 39 binaya hizmet veriyoruz. Şirketimde 6 kişi çalışıyor. Bir apartmanda olabilecek A'dan Z'ye tüm hizmetleri veriyoruz. Sürekli de apartman sakinleriyle whatsapp üzerinden iletişim halindeyiz.”

 

İlknur Ayyıldız: “1975 doğumluyum. Fason üretim yapan bir tekstil fabrikasının ortağıyım. Fabrikanın muhasebe ve finansmanı bende, 3 ortağız. 100 çalışanımız var ve çoğunluğu kadın. 2000 yılında çalışmaya başladım, soma fabrikaya ortak oldum. Şimdi işleri büyütmek için Giresun 2. Organize Sanayi'de devam eden bir inşaatımız var. Bölge halkına daha çok istihdam olanağı sağlamak istiyoruz.”

 

Nurşen Diş: “Lise ikide erkek kardeşimle butikte çalışmaya başladık. Önce babamızın da desteğiyle bir kaset stüdyosunu satın aldık. Daha soma emlak ofisi açtık. Çok genç yaşta başladık, ama bahçelere gittik geldik, kendi müşteri portföyümüzü oluşturduk. Bir gün ‘sokaklarda niye fındık satmayalım’ diye bir fikir oluştu. Arabalarımızı satıp, Giresun'un girişinde işyeri kiraladık. Yeşil fındık satmaya başladık, insanlar bize çok inanmadı, ama bir çuval fındığı dakikasında sattık. Bir süre soma tur şirketleriyle anlaşmalar yapıp turizm işine girdik, İzmir’e de bir ofis açtık. Kardeşim İzmir'e taşındı. Emlak, turizm, fındık yakın zamana kadar hepsini birlikte yürüttük. Benim hayat felsefem şu: Bir işi ilk yapacaksın, çoğalınca da bırakacaksın. Bu nedenle fındık işini bıraktım. Bu arada komşumun hikâyesini yazdım. Özürlü bir kadınla, bir öğretmenin hikâyesini anlatan bir kitap ve ikinci baskısını yaptı, ikinci kitabıma da başladım. Şimdi ise yeni hayallerim var. Kendi köyümde bir butik otel yapmak istiyorum. Kafeterya ve kahvaltı evi açacağım. Yeğenlerimle birlikte bu projeyi hayata geçirmek istiyoruz.”

 

 






Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA