TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Nükleer enerji TOBB’da masaya yatırıldı


24.01.2018 / Ankara



TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz, nükleer enerjide kaybedilen zamanı telafi etmek istediklerini söyledi.​

“Nükleer Sektörde Kalite Yönetim Sistemi, Standartlar ve Nükleer Güvenlik Kültürü” konulu seminer TOBB İkiz Kulelerde gerçekleştirildi. Türk firmalarının Sinop ve diğer nükleer santral projelerinde kullanılan ürün standartları, tedarikçilerde aranan özellikler ve nükleer sektörde bütünleşik kalite yönetimi konusunda Japon uzmanlar bilgilendirmede bulunduğu seminerin açılışında konuşan TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz, nükleer teknolojinin yeni bir teknoloji olmadığına vurgu yaptı. Yavuz, “Ancak her geçen gün geliştirilmeye muhtaç, sonu olmayan bir teknoloji. Günümüzde 31 ülkedeki 450 adet nükleer reaktör dünya elektrik enerjisi talebinin %11’ini karşılamaktadır. Buna ilave olarak 15 ülkede 60 reaktör ise halen inşaat halindedir.  

Başta Çin, Rusya ve Hindistan olmak üzere pek çok ülke önümüzdeki 15 yıllık süreçte nükleer kapasiteyi artırmayı planlamaktadır. Biz ülke olarak bu konuda geç kaldık” dedi.

 

-Kaybedilen zaman telafi edilecek

 

Türkiye’de nükleer santral kurulmasına yönelik ilk çalışmaların 1960’lı yıllarda başladığını ifade eden Faik Yavuz, ancak birçok nedenle nükleer santral inşasına yönelik ihale girişimlerinden sonuç alınamadığını hatırlattı. Bu kaybedilen zamanı telafi etmekte kararlı olduklarının altını çizen Faik Yavuz şöyle konuştu:

 

“12 Mayıs 2010 tarihinde Rusya Federasyonu ile imzalanan hükümetler arası anlaşma kapsamında, Mersin-Akkuyu sahasında, her biri 1200 Megavat gücünde 4 adet reaktör kurulması için çalışmalar yürütülmektedir.  İkinci nükleer santral için 3 Mayıs 2013 tarihinde Japonya ile hükümetler arası anlaşma imzalanmıştır.  Japonya ile yapılan anlaşma uyarınca Sinop-İnceburun sahasında, yine 4 adet Fransız-Japon ortak tasarımı reaktör kurulması planlanmaktadır. Akkuyu ve Sinop Projelerine ilaveten, 3. bir nükleer santralin inşaatına başlanabilmesi amacıyla yer seçim çalışmaları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından sürdürülmektedir.

 

Nükleer santraller, yüksek ilk yatırım maliyetlerine rağmen düşük işletme giderleri ve uzun ömürleri ile elektrik üretiminde öne çıkmaktadır. Ama bundan daha önemlisi, sahip olduğu yüksek teknoloji ile ülkelerin bilimsel çalışmaları ve endüstrilerine de önemli katkılar sunmaktadır. 4 adet reaktör kurulmasının ilk yatırım maliyeti yaklaşık 20 milyar dolarıdır.

Yani ülkemizde atılmakta olan adımlar toplam 60 milyar dolarlık bir yatırıma tekabül etmektedir. Bu sebeple, sanayicilerimizin öncelikle ülkemizdeki projelerde yer alarak tecrübe kazanmaları büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde kazanılan tecrübe, uzun vadede dünyadaki diğer nükleer santral projelerinde de Türk şirketlerinin tedarikçi olabilmelerine zemin hazırlayacaktır. Yaklaşık 550 bin parçadan oluşan nükleer santraller; inşaat, elektrik-elektronik ve makine imalat sanayi gibi pek çok sektördeki yerli sanayiye dinamizm kazandıracaktır.

Yani ülkemizdeki nükleer santraller sadece enerji üretmeyecek. Ülkemizin sanayi çeşitlenmesinden-teknoloji transferine, malzeme üretiminden-istihdama kadar ekonominin her alanına ivme kazandıracaktır. Ulusal kalkınma hamlesinin itici gücü olarak Nükleer Sektör, Türkiye’yi cari açıktan kurtarabilecek önemli bir etken olacaktır.”

 

-Güvenlik ve kalite üst seviyede olmalı

 

Nükleer sektörün; havacılık, uzay ve savunma sanayi gibi hassas endüstri kolları içerisinde olduğu için güvenlik ve kalite gereksinimi en üst seviyede hissettiğini açıklayan Yavuz, bu nedenle, buradaki teknolojik dönüşümden faydalanmanın sabırlı ve uzun vadeli bir planlama gerektirdiğini bildirdi.

 

Dünyadaki başarılı ülke tecrübelerinden yararlanmanın önemine işaret eden TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Faik Yavuz, “Biz TOBB olarak bu kapsamda büyük çaba sarf ediyoruz. İşte bugün ve yarın burada yapılacak toplantı ve sunumların temel amacı da budur. Yerli firmalarımızın nükleer projelerde daha fazla tedarikçi olmasını istiyorsak, bu hassas sektördeki süreç ve gereklilikler konusunda çok iyi bilgilendirmeliyiz” diye konuştu. 


-"Hedefimiz proje altyapılarının yerelleştirilmesi"

 

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir ise, ASO koordinatörlüğünde kurulması planlanan İleri Teknoloji ve Nükleer Eğitim Merkezi Projesi kapsamında dünyadaki iyi uygulama örneklerini titiz bir şekilde incelediklerini ve sektörde öncü birçok ülkede ilgili merkezlere ziyaretler gerçekleştirdiklerini kaydetti. Özdebir, "Stratejimiz, mevcut yerli sanayi altyapısını nükleer sektör için verimli kılmak ve mükerrer yatırımları önlemek, benzer faaliyet yürüten firmaların ortak çalışmaları ile sinerji yaratmak olacaktır. Böylelikle Türk sanayisi nükleer sektörde rekabet gücü kazanacak ve yakın çevremizde planlanan nükleer santral projelerinde de uluslararası avantaj kazanacaktır. Hedefimiz Türkiye'de kurulması planlanan nükleer santral projelerinin ve bu projelerin altyapılarının mümkün olduğunca yerelleştirilmesidir. Nükleer endüstriye özel malzeme ve imalat teknolojilerinin kümelenme birlikteliği üyelerince geliştirilmesi ile teknoloji edinimi, tasarım ve imalat kabiliyeti kazanımı sağlanacaktır. Ülkemizde oluşturulacak bu tecrübe, uzun vadede dünyadaki diğer nükleer santral projelerinde de Türk sanayisinin tedarikçi olmasına zemin hazırlayacaktır" ifadelerini kullandı.

 

Seminerde Japonya Büyükelçiliği Ekonomik İlişkiler Müsteşarı Taich Noda da yer aldı. 









Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA