TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Halim Mete: “Bilişim alanında yapılanlar Türkiye’ye daha fazla zenginlik getirecek”


11.08.2017 / Ankara



TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete, Bilişim Sektörü Buluşması’nda yaptığı konuşmada, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün her fırsatta özel sektör merkezli bir büyüme modelinden başka çare olmadığını dile getirdiğini anlatarak, “Bizlerin hakkını her ortamda bizler kadar savunuyor. Ziya Paşa’nın güzel bir sözü var: Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde” dedi.​

Mete, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının son dönemde çok önemli adımlar attığını vurgulayarak, “Üretimin üzerindeki maliyet yükünü azaltan, idari engelleri hafifleten sanayi destek paketi hazırladı. Buluş yapan ve teknoloji üretenlerin haklarını güvence altına alan patent yasasını çıkardı. ARGE merkezi kurulumunu kolaylaştıran, yenilikçilik ekosistemini güçlendiren çok önemli bir ARGE düzenlemesini hayata geçirdi. Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecine uyumu kolaylaştırmayı amaçlayan ve Birliğimizin de bir parçası olduğu Sanayide Dijital Dönüşüm Platformunu kurdu. Sanayimizin gelişimi için atılan bu son derece önemli adımlar için başta sayın Bakanımıza, çalışma arkadaşlarına ve Bakanlığımıza şükranlarımızı sunuyoruz” ifadelerini kullandı. 

Yazılımcıların sanayici kimliğini kazanmasıyla birlikte firmaların devlet teşviklerinden artık daha etkin bir şekilde faydalanabileceğine dikkat çeken Halim Mete, sektöre verilen her ilave desteğin, küresel ölçekte söz sahibi yazılım şirketleri çıkarabilmeye büyük katkı vereceğini söyledi.

 

Bilişim alanında yapılanların Türkiye’ye daha fazla zenginlik getireceğini söyleyen Mete şunları kaydetti: “Gerçekten de dünyada baş döndürücü hızda gerçekleşen bir teknolojik dönüşüm yaşanıyor. Zengin ülkelerin geçtiği yollardan yürüyerek zenginleşmek artık mümkün değil. Devir, eskiyi parlatıp yeniden piyasaya sürme devri değil. Eskinin yerine yenisini koyma, ihtiyaçları yeniden tanımlama, yenilik yapma devri. “Büyük balık, küçük balığı yutar” sözü geçerliliğini yitirdi. Artık “hızlı balık, yavaş balığı yutuyor”. Mazisi 10 yılı bile bulmayan genç şirketlerin, 100 yıllık dünya markalarının iş modellerini yıkıp geçmesi bunun göstergesi.

 

“Uber ve Tesla”, otomotiv endüstrisini değiştirdi. Uber’in bir tane Taksi’si yok, değeri 50 milyar dolar.  Tesla’nın şirket değeriyse BMW’yi geçti. “Airbnb”, konaklama sektörünü geliştirdi.  Sahip olduğu bir tane otel yok, değeri 25 milyar dolar. “Whatsapp” telekom altyapısına sahip değil, ama değeri 20 milyar dolar.  “Alibaba”, toptan ve perakende ticaretini değiştirdi. Stokta ürün tutmuyor, değeri 200 milyar dolar. “Facebook yazılı ve görsel medyayı dönüştürdü. İçerik oluşturmak için 1 kişi çalıştırmıyor, değeri 200 milyar dolar.

 

Buradaki büyük kazancın sermayesi bilişim! Teknoloji, bilişim, mobil uygulama ekonomide yeni bir çağ başlattı.  Önümüzdeki 25 yılda mevcut mesleklerin yüzde 47’si ortadan kalkacak. Elbette yok olan mesleklerin yerine yenileri gelecek. Ancak tüm bu yeni meslekler yeni sanayi devrimi teknolojilerini, uygulama ve geliştirme becerilerini gerektirecek”.

 

Dijital dönüşümün, Türkiye’nin zenginleşmesi için çok büyük bir fırsat olduğuna vurgu yapan Mete, “Dijital dönüşüm ekonomi gündeminin temeli olmalı. Yeni nesilleri, dijital dönüşüme uygun becerilerle yetiştirebilirsek, Türkiye’nin dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alacağına yürekten inanıyorum” dedi.

 

Mete, Türkiye’yi dijital dönüşüm sürecine hazırlamak için kamunun, firmaların, üniversitelerin ve sivil toplumun birlikte çalışmasının önemine değinerek şöyle devam etti: “Kamu, uygun yasal çerçeve ve desteklerle firmaların gelişmesine katkı sunmalı. Firmalar, eski iş yapma biçimlerini yeni ekonomiye uyumlu bir şekilde gözden geçirmeli. Üniversiteler, yeni ekonomiyi doğru okumalı ve müfredatlarını ona göre şekillendirmeli. Sivil toplum ise kamu ve özel sektör arasındaki işbirliğini kuvvetlendirecek ve toplumun bilinçlenmesini sağlayacak adımları atmalı”.

 

-Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü

 

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ise Üretim Reform Paketi ile birlikte bilişim teknolojisi ve yazılım üreten işletmelerin, Sanayi Sicil Kanunu kapsamına alındığını belirterek, "Paketle, yazılımcılarımızı sanayici kapsamına aldık. Artık yazılımcılar, sanayicilerin elde ettikleri tüm haklardan faydalanacaklar. Bu paketin sunduğu imkanları, özellikle genç girişimcilerimizin takip etmelerini istiyorum." dedi.

 

Şirketlerin ayakta kalabilmesi ve piyasanın etkin aktörleri olabilmesinin teknolojiye ne oranda yatırım yaptıklarına bağlı olduğuna işaret eden Özlü, iş dünyasına ve girişimcilere teknolojiye yatırım yapmaları çağrısında bulundu.

 

Sanayileşme politikalarını, Sanayi Devrimi’nin gereklerine göre yeniden güncellediklerini ve kurguladıklarını anlatan Özlü, dijital değişime ayak uydurmanın, yazılıma bilişime yatırım yapmanın tercih değil, zorunluluk olduğunu vurguladı.

 

Bilişim ve yazılım sektörlerinin yaşadığı sorunların farkında olduklarını da dile getiren Özlü, "Bu sektörlerin nitelikli iş gücü açığı, Ar-Ge teşviklerinin uygulanmasında yaşanan sorunlar, fiyat odaklı ihale süreçleri gibi problemler yaşadığınızı biliyoruz. Bu alanlarda çalışmalar yapmak ve ilerleme kaydetmek durumundayız. Bu amaçla, Bilgi Teknolojileri ve yazılım sanayimizin cirosunun en kısa sürede iki katına çıkarılmasını hedefleyen, 'Bilgi Teknolojileri ve Yazılım Sanayi Programı' çalışmasını başlattık. Hem kamunun hem şirketlerin hem de bilişim ve yazılım sektörünün çok daha fazla proje üretmesi gerekmektedir." şeklinde konuştu.

 

-Yazılım Sektör Meclisi Başkanı Elmas

 

TOBB Türkiye Yazılım Sektör Meclisi Başkanı Melek Bar Elmas da Gartner verilerine göre dünya yazılım pazarının 2016 yılında % 6 büyüyerek 333 Milyar Dolar’a ulaştığını, 2017’de ise % 7 büyüme ve 357 Milyar Dolar olmasının beklendiğini aktardı.

 

TÜBİSAD araştırma sonuçlarına göre Türkiye yazılım pazarının büyüklüğünün 2016 yılında % 16 büyüme ile 12 milyar liraya ulaştığını aktaran Elmas, “Bu da yaklaşık 4 Milyar dolar anlamına gelir ki dünya pazarının % 1’i eder. Yazılım sektörü sadece iktisaden değil stratejik olarak da büyük önem taşıyor. Yazılımlar tarafından yönetilen bir dünyada yaşıyoruz. Yaptığımız telefon konuşmalarından finansal işlemlere kadar her şey yazılımların kontrolünde. Evlerin kontrolü bile artık onlarda. Bizden sonraki nesil belki de dijital olmayan hiç bir şey kullanmayacak. Gelecek; teknoloji, yazılım ve donanım alanında güçlü olanlar tarafından kontrol edilecek. Ülkelerde ikiye ayrılacak, teknoloji üretenler ve başkalarının ürettiklerini alıp kullananlar. Bizler ilk kategoride olmak istiyoruz” dedi.

 

Elmas, yazılımcıların sanayici olarak kabul edilmesinin kendileri için yeni bir başlangıç olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Yazılım diğer sanayi dallarından farklılıklar taşıyor. Bu nedenle şimdi kapasite raporundan başlayarak sektörel düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Bakanlığımızın şimdiye kadar verdiği güçlü desteği, bu süreçte de kesintisiz sürdüreceğine yürekten inanıyorum.

 

Öte yandan tüm devlet teşkilatımızda Bilişim ve Yazılım’ın önemi, özellikle 15 Temmuz’dan sonra daha da iyi anlaşıldı. Her birim kendi açısından çok güzel ve iyi niyetli çalışmalar yapıyor. Ancak yapılan çalışmaların bütüne bakıldığında çelişkiler içermesi sonuca ulaşmamızı zorlaştırıyor.

 

Bu çabaların somut sonuçlara dönüşebilmesi için sağlıklı koordinasyonu sağlayacak Sivil Toplum, Üniversite, Özel Sektör’ü de içerecek geniş katılımlı bir üst birime ihtiyacımız var. Böyle bir yapılanmanın sektöre ve ülkemizin Sayısal Dönüşümü’ne büyük ivme kazandıracağını biliyoruz”.






Adınız Soyadınız
E-Posta Adresiniz
Kullanıcının E-Posta Adresi
Gönderenin Notu
Mesajınız Gönderilmiştir
İlginiz için teşekkür ederiz
ARAMA