21.05.2019 / İstanbul
Ticari ortaklar arasındaki işbirliğini geliştirme ve tedarik zincirinin etkinliğini artırma amaçlı standartlar ve çözümler geliştiren, Uluslararası GS1 Organizasyonu Genel Kurulu İstanbul Çırağan Sarayı’nda yapıldı. Toplantı, Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak, GS1 Türkiye’nin kurucusu TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Migros Türk A.Ş. Genel Müdürü Özgür Tort, GS1 Yönetim Kurulu Başkanı ve Johnson & Johnson Başkan Yardımcısı Kathyn Wengel ile GS1 Genel Müdürü Miguel Lopera’nın açılış konuşmalarıyla başladı.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu konuşmasında, İstanbul’un 3 büyük imparatorluğa başkentlik yapmış, dünyada 2 kıtada yerleşik tek şehir olduğunu belirterek, “Napolyon, ‘dünya bir tek ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu’ diyerek, İstanbul’un stratejik önemini vurgulamıştır.İstanbul; 82 milyar dolar ihracat hacmi, 240 milyar dolara ulaşan milli geliriyle, 130 ülkeyi geçen bir ekonomik büyüklüğe sahiptir.Yılda 11 milyona yaklaşan yabancı turist sayısıyla, dünyanın en çok ziyaret edilen ilk 10 şehri arasında yer almaktadır.Geçen ay açılan ve dünyanın en büyüklerinden biri olan, İstanbul Yeni Havalimanı, İstanbul’u küresel bir transit merkezi haline de getirecektir.İşte tüm bu nedenlerle, sizleri, hem eski dünyanın, hem de günümüz dünyasının merkez şehri, İstanbul’da bir araya getirmekten dolayı büyük mutluluk duyuyorum” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin yılda 170 milyar dolar mal, 50 milyar dolar hizmet ihracatı gerçekleştirdiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “İtalya ile Çin arasında, en büyük sanayi üretim hacmine sahibiz. Avrupa Birliği’nin 6. büyük ticaret ortağıyız. Otomotiv, beyaz eşya, tekstil ve gıda başta olmak üzere pek çok sektörde, Avrupa’nın birinci tedarikçisiyiz. Son 20 senede, ülkemize gelen, pek çoğu Avrupa ve ABD kaynaklı, uluslararası doğrudan yatırım yaklaşık 210 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir” dedi.
Uluslararası GS1 Organizasyonu’nun, ortaya koyduğu standartlar ve çözümlerle, tedarik zinciri yönetiminde, bilgi teknolojilerinin etkin biçimde kullanımını sağladığını anlatan TOBB Başkanı şöyle devam etti: “Yani ticaretin küresel dili haline geliyor. Eskiden ticaretle uğraşmak, üretmek, pazarlamak, satmak, sadece fiziki emek isteyen bir işti. Şimdi; sanayi 4.0, nesnelerin interneti, kendi kendini yöneten fabrikalar, kendi kendine sipariş veren buzdolapları, kasasız alışveriş, online satın alıp, başka bir ülkedeki mağazada fiziksel değiştirmek isteyen müşteriler var. Yani iş hayatı artık dijital ortamda. Tüketicimiz de orada. Firmalar da. Alışveriş, tedarik ve lojistik de artık dijitalde. Tüm bunlar, tedarik zincirinin sorunlarını çözecek; üretici, dağıtıcı ve satıcı firmalara destek olacak bir yapıya ihtiyaç duyuyor. İşte, hem sağlam küresel standartları koyma, hem de firmalara çözüm olacak sistemleri geliştirme kapasitesiyle GS1, tüm bunların üstesinden gelebilecek, tek uluslararası organizasyondur.
GS1 Sistemleri, 170 ülkede 2 milyona yakın işletme tarafından kullanılmaktadır. GS1 aynı zamanda, geliştirdiği standartlarla küresel boyutta e-ticaretin altyapısını oluşturmaktadır. GS1 Organizasyonunun, kamuoyunca yaygın biçimde bilinen bilgi standartlarından biri, ürünlerin üzerinde bulunan barkod numaralarıdır”.
Hisarcıklıoğlu, dünyanın ilk standart kanununun Anadolu coğrafyasında ortaya çıktığını vurgulayarak, “1502 yılında yürürlüğe giren, Kanunname-i İhtisab-ı Bursa (Bursa Belediyesi Kanunu), dünyanın ilk standart kanunu olarak kabul edilmektedir. Bu kanunda; hayvan ürünleri, sebze-meyve, tuz, ekmek, sanayi ürünleri, tahıl ürünleri, orman ve deri ürünlerinin satışları, konulacak fiyatlar ve kalite nitelikleri, bir standarda bağlanmıştır. 5 asır sonra şimdi, hem daha fazla bilgiye ulaşmak, hem de bilgi kirliliğiyle mücadele etmek durumundayız. İşte, GS1’in barkod sistemi sayesinde, firmalarımız, alışveriş hacminden, ürün tercihine, tedarikten lojistiğe kadar her alanda, bilgiye kolayca ve hızla ulaşabiliyor” dedi.
GS1’in var olma sebebinin sadece standartların oluşturulmasıyla sınırlı kalmaması gerektiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Firmalara çözüm olacak sistemlerin geliştirilmesi, firmaların servis sağlayıcısı olarak yapılanması; GS1’in ilerideki başarısı için şarttır. Özetle artık hem iş hayatı, hem de bireysel hayat hızla dijitale doğru evrilmektedir. Teknolojiye ayak uydurmak, tedarik zincirini dönüştürmek hepimiz için zorunlu. Zira 2019, perakende satış için dönüşüm yılı olacak. Teknoloji, angajman kurallarını değiştirecek. Tüketiciler, müşteriler, her zamankinden daha fazlasını talep edecek. Bu nedenle, 2019’u dijital hamle yılı olarak kullanmalıyız” şeklinde konuştu.