28.12.2017 / Ankara
TOBB Deniz Ticaret Odaları Konsey Toplantısı, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın katılımıyla TOBB İkiz Kuleler’de gerçekleştirildi.
Toplantının açılışında konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, toplantıda hem sektörün geleceğini istişare edeceklerini hem de önerilerini ileteceklerini söyledi.
Hükümet ile yaptıkları istişarelerden pek çok olumlu netice aldıklarını belirten Hisarcıklıoğlu, “Finansman konusunda, önce TOBB Nefes Kredisini çıkardık. Yıllık yüzde 9,90 faizle, yani piyasadaki en düşük oranla, firmalarımızın kredi kullanmasını sağladık. Sonra KOSGEB, sıfır faizli işletme kredisi verdi. Arkasından da Kredi Garanti Fonu’na tarihi bir destek sağlandı. Bu 3 kanaldan tam 653 bin firmamız faydalandı, 232 milyar lira kredi kullandılar. Yani her 2 üyemizden 1’ine, ucuz finansman temin etmiş olduk” dedi.
Finansmandan sonra en büyük sıkıntının istihdam maliyetleri olduğuna vurgu yapan TOBB Başkanı şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde istihdam seferberliği başlattık. 81 ildeki odalarımız ve borsalarımız aktif bir şekilde çalıştı ve tarihi bir başarı elde edildi. 1,5 milyona yakın ilave istihdam sağlandı. İstihdam maliyeti düşen firmalarımız kazandı, iş sahibi olan vatandaş kazandı, artan alım gücüyle tüm ülke kazandı.
Üçüncü olarak, yine bu konseylerde ve YOİKK platformunda dile getirdiğimiz, yatırım ortamıyla ilgili pek çok sıkıntı çözüldü. Böylece özel sektörün yatırımları yeniden hız kazandı. Son 2 yılın en güçlü yatırım artışı, geçtiğimiz 3 ayda yaşandı. Geçen seneye göre 55 milyar lira daha fazla yatırım yapıldı”.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin büyümede ilk 9 ay itibariyle, yüzde 7,4’lük müthiş bir performansa ulaştıklarını, tüm bu başarılılarda Bakan Arslan’ın da büyük payı olduğunu söyledi.
“Ulaşım olmadan, ne fabrika çalışır, ne de ürünler pazara ulaşır” diyen Hisarcıklıoğlu, Bakan Arslan’a lojistik maliyetlerini azaltmada gösterdiği kararlı çalışmalar nedeniyle teşekkür etti.
TOBB Başkanı, içerde ve dışarda karşılarına çıkarılan her türlü sıkıntıya rağmen, Türkiye ekonomisi ve reel sektörünün sağlam ve dinamik olduğunu, şimdiki hedeflerinin bu performansı artırmak olduğunu söyledi.
2018’de küresel büyüme ve ticaretin, 2017’den daha iyi olmasının beklendiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, “Son 7 senenin en yüksek küresel büyüme oranı yakalanabilir. Biz de bundan payımızı almalıyız. Bunun için de, küresel ticarette en stratejik sektör konumundaki denizcilikte, "lider denizci ülkeler" arasına girmeliyiz. Bu elbette kolay bir iş değil. Zira küresel rekabetin ve hatta acımasız rekabetin, en üst seviyede görüldüğü sektör, denizciliktir. Hem ayakta kalacaksın, hem de ülkemiz bayrağını tüm denizlerde dalgalandıracaksın. Dolayısıyla, burada sektörümüzü temsil eden, tüm konsey üyesi denizcilerimiz de, ayrı bir tebriği hak ediyor” dedi.
Türk denizciliğinin son dönemde uygulanan doğru politikalarla iyi bir ivme yakaladığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu şunları kaydetti: “Bu konseyde dile getirmiş olduğumuz, ÖTV'siz yakıt uygulamasının, hükümetimizce başlatılması sayesinde, kabotaj taşımacılığı canlandı. Son 10 senede (2006-2016), limanlardaki kabotaj yük elleçlemesi, 30 milyon tondan, 53 milyon tona yükseldi. Deniz ticaret filomuz da büyüdü. 10 sene evvel dünyada 19. sıradayken, geçen sene 15. sıraya yükseldik. Filomuzun büyümesiyle ihracatımızdaki denizyolunun payı da son 15 yılda yüzde 47’den yüzde 57’ye çıktı.
Denizyolu ile yaptığımız ihracat tutarı 17 milyar dolardan 80 milyar dolara ulaştı. 2002 yılında 37 olan faal tersane sayısı, 79'a ulaştı. 49 yıllığına kiralanmış tersanelerin kira süresinin bitmesine 18 yıl kalmıştı. Bu süre, talebimiz üzerine, tekrardan 49 yıla çıkarıldı. Böylece tersanelerimizin geleceği daha iyi görmesi, daha iyi plan yapması, kredi derecelerinin de artması sağlandı.
Bununla birlikte, Karadeniz’de faaliyet gösteren 15 civarındaki tersane için de, bu uygulamanın yapılmasını bekliyoruz. Gemi inşa sektörünün 5. bölge teşviklerine alınmasıyla da sektör nefes aldı. Bunun yanı sıra, Denizcilik Sanayi Strateji Belgesi hazırlamalıyız. Böylece Türkiye Sanayi Stratejisi içinde, gemi inşa ve yan sanayilerimiz de, stratejik sektörler arasına dahil olabilecek.
Türk Uluslararası Gemi Sicili'ne kaydedilecek gemilere ve yatlara ilişkin tüm belgeler üzerindeki damga vergisi ve BSMV de kaldırıldı. Böylece Türk bayrağı taşımak teşvik edildi. Yarım kalan gemi yatırımları için, Kredi Garanti Fonu'ndan kefalet desteği sağlandı. Gemi inşa sanayiinde, sadece kendimize yeterli olmanın ötesinde, bütün dünyaya her tür gemi ihraç edebilir hale geldik”.
Hisarcıklıoğlu, Bakan Arslan’ın liderliğinde, devletin denizcilik sektörüne katkıları ve destekleri ile Türk denizciliğinin dünyada ilk 15 ülke içine girdiğini ve denizci ülke unvanına kavuştuğunu söyledi.
Bunun önemli bir başarı olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “Daha alacağımız çok mesafe de var. Zira denizcilik aynı zamanda milli varlığımız ve milli servetimiz. Denizcilik sektörümüzün canlılığını ve işlerliğini korumalıyız. Yoksa artan ticaret hacmi, yabancı taşıma şirketlerine yarayacak. Son 1 senede navlun için ödediğimiz para, 10 milyar dolara yakın. Bu kadar büyük tutar, niye her sene yurtdışına gitsin? Niye ülkemizde, mili şirketlerimizde kalıp, ülkemiz ekonomisine kazandırılmasın? Türkiye'nin gemi ekipman ihracatı 50 milyon dolar. Avrupa'daki 22 bin gemi ekipmanı firması, 241 bin kişiye istihdam sağlıyor ve 12 milyar avro ihracat yapıyor. Sadece ticari gemi inşa eden 300 Avrupalı işletmenin ulaştığı toplam üretim değeriyse 35 milyar avro. 500 milyar dolar ihracat hedefine uygun şekilde, gemi inşa sanayimizi, deniz taşımacılığını, limanlarımızı, daha da fazla büyütmeli, desteklemeliyiz”.
Hisarcıklıoğlu, denizcilik sektörü, Türkiye’nin yıldız sektörlerinden biri haline geldiğini, gemi inşa sanayinde, dünyada tanınan marka haline geldiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Her türlü gemiyi anahtar teslim yapacak durumdayız. Bizim gemi ve yat ihracatımız, bu sene yaklaşık yüzde 60 artışla, 1 milyar 350 milyon dolar seviyesine ulaşacak görünüyor. Gemi inşa sektöründe, tek bir askeri geminin yerli olarak inşa edilmesinden devletin sağladığı tasarruf 300 milyon Euro. O halde Deniz filomuzu, tersanelerimizi, gemi sanayimizi güçlendirmeliyiz. Gemi filosunu geliştirmenin yolu da, önce tersanelerimizi güçlendirmekten geçiyor. Deniz filomuzu yenilemek için, yeni imkânlar, destekler gerekiyor. Rusya ile artan ticaretimizi dikkate alarak, koster filomuzu yenileme projesi öncelikle devreye alınmalı. Sektörümüzün büyümesi önünde en büyük sıkıntı, hala finansman temininde. Kolay bayraklı gemiler finansa daha rahat ulaşıyor. Bu konuda mevzuat ve uygulamalarla ilgili yapılabilecekler var. Deniz turizmi konusunda alacağımız çok yol var. Özellikle kurvaziyer turizminde hak ettiğimiz payı alamıyoruz”.
Adınız Soyadınız | |
E-Posta Adresiniz | |
Kullanıcının E-Posta Adresi | |
Gönderenin Notu |