Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Hisarcıklıoğlu, dünya ekonomisinin 6 yıldır uzun dönem ortalamasının altında bir hızla büyüdüğünü ve bu yıl da durumun aynı olacağını söyledi.

Türkiye'nin küresel ölçekte yavaş büyümenin yanı sıra bölgesel istikrarsızlığın etkilerini de hissedeceğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, "Türkiye ekonomisi dünya ekonomisinin ayrılmaz bir parçasıdır. Dünyada Brexit ve Trump'ın ardından küresel yavaş büyümeye bir de ek belirsizlikler eklendi. Şimdi bir nevi daha önce haritası çıkarılmamış bir alandan geçiyoruz. Sürprizlere hazırlıklı olmak lazım." diye konuştu.

Türkiye'nin dışa açılarak, dünya ekonomisinin ayrılmaz bir parçası haline gelerek zenginleştiğinin unutulmaması gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, 1980'lerde kişi başına yaklaşık bin 500 dolar olan milli gelirin bugünlerde 10 bin dolara bu sayede çıktığını vurguladı. Hisarcıklıoğlu, "Ne zaman ki küresel kriz ortaya çıktı, işler zorlaşmaya başladı. Neden? ABD'nin krize girmesi bir dert, krizden çıkması ise ayrı bir dert. 2008'de ilkini yaşadık, şimdi ikincinin etkilerini hissedeceğimiz bir sürecin içindeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Elimizdekini korumak zorundayız"

Türkiye'nin bundan sonraki ekonomik sıçrayışına hazırlık yapmak üzere elindekini korumak zorunda olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin bugün geldiği noktadan daha iyi bir yere ulaşabilmesi için bir geçiş döneminde bulunduğunu söyledi.

Hisarcıklıoğlu, ekonomik yavaşlamanın sadece Türkiye'nin derdi olmadığının altını çizerek, "Küresel yavaşlama, küresel belirsizlikler herkesin derdi. Ancak bu dönem de geçecek. Şimdi dünyanın yeniden kurulduğu, dengelerin yeniden tesis edildiği bir geçiş sürecinin içindeyiz. Toz duman dağıldığında, adımlarımızı kararlı ve hızlı bir biçimde atabilmek için bugünlerde gücümüzü korumaya ihtiyacımız var doğrusu." ifadelerini kullandı.

- "Hükümet önemli destekler sağlıyor"

Hükümetin mevcut olanı, bir başka deyişle iş dünyasının gücünü koruma noktasında özel sektöre önemli destekler sağladığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:

"Bugüne kadar istihdamda en önemli sıkıntılardan biri istihdam üzerindeki vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primi gibi maddi yüklerdi. OECD hesaplarına göre Türkiye'de istihdam yükü yüzde 38,3. Yani bir işverenin brüt ücret maliyetinin yüzde 38'ini vergi ve prim yükleri oluşturuyor. Bu noktada hükümetimiz devrim niteliğinde tarihi bir karar alarak yeni istihdamda bu yükü sıfırlıyor. Bu kapsamda tüm işverenlere bu yılın sonuna kadar özel bir imkan sunuluyor. İşverenler 2017'de işe aldıkları her çalışan için bu teşvikten yararlanabilecek. Örnek vermek gerekirse normalde asgari ücretin toplam maliyeti 2 bin 178 lira. Bunun 773 lirası devlete vergi ve prim olarak ödeniyor. Çalışanın eline net bin 405 lira kalıyor. Şimdi devletimiz diyor ki 'Bu 773 lirayı biz karşılıyoruz.' Dolayısıyla maliyetiniz 2 bin 178 liradan bin 404 liraya düşüyor. Yani işverenin istihdam maliyeti bir anda yüzde 35 azaltılmış oluyor."

- "Birçok soruna önlem alındı"

Hükümetin, TOBB olarak gündeme getirdikleri birçok soruna önlem aldığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, finansmana erişimde tüm taşınırların teminat olarak gösterilmesinin önü açıldığını, artık girişimcilerin finansmana erişimde teminat gösterirken daha rahat hareket edebildiklerini söyledi.

Vergi ve SGK prim borçlarının yapılandırılması ile taksit ödemede gecikenler için yeni bir yapılandırma yapılmasının iş dünyası açısından önemli bir adım olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, vergisini düzenli ödeyene yüzde 5 indirim yapılmasının da iş dünyasının en çok talep ettiği konular arasında yer aldığını, hükümetin bu konuda da adım attığını dile getirdi.

Beyaz eşyada ÖTV'nin kaldırılması, mobilyada KDV'nin düşürülmesinin de iç piyasanın hareketlenmesi açısından güzel adımlar olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, "TOBB olarak tüm oda ve borsalar ile DenizBank ve Ziraat Bankası ile başlattığımız Nefes Kredisi'nin ardından KOSGEB tarafından verilen faizsiz kredi desteği KOBİ'ler için önemli bir finansman kaynağı oldu. İş dünyası olarak yaşadığımız başka sorunlar yok mu? Tabii ki var. Bu sorunları ilgili bakanlara aktarıp çözüm arayışımız sürüyor." dedi.

- Özel sektöre istihdam seferberliği çağrısı

"Madem ki hükümetimiz olanı koruma noktasında bize önemli destek vermekten çekinmiyor, yanımızda duruyor. Bizim de bu noktada üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor." ifadelerini kullanan Hisarcıklıoğlu, bu anlamda ülkenin beşeri sermayesinin kayba uğramadan bir sonraki döneme aktarılmasına katkı sağlamaları gerektiğini kaydetti.

İstihdam seferberliğini de bu çerçevede gördüğünü vurgulayan Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde başlattığımız istihdam seferberliğinin bu çerçevede Anadolu'nun işçi-işveren ilişkisi kültürüne son derece uygun olduğu kanaatindeyim. Özel sektörümüze sesleniyorum. Türkiye'nin geleceğine sen de en az artı bir istihdam sağla. Hükümetimizin desteği ile bu istihdam seferberliği inşallah başarıya ulaşacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu basına açıkladı. 1-20 Şubat arasında yaklaşık 103 bin kişiye istihdam sağlandı. Türkiye genelinden ve bazı şirketlerden gelen ilk bilgiler de istihdam seferberliğinin başarıya ulaşacağının işaretlerini veriyor.

Türkiye'nin tüm iş adamlarını, iş kadınlarını istihdam seferberliğine katılmaya çağırıyorum. Hatırlar mısınız? Bir dönemin reklam sloganı vardı, 'Evdeki huzur, zenginlik budur.' Ben de ülkenin zenginliği, işsizlerin evdeki huzuru için bütün girişimcilerimizi istihdam seferberliğine destek vermeye davet ediyorum. Gün safları sıklaştırma, el ele, omuz omuza verme günü. İşçi, işveren hep birlikte çalışma günü. Ayrılmaz bir parçası olduğumuz küresel ekonomi ve bölgesel istikrarsızlıktan kaynaklı yaşanan sıkıntıları ancak birlikte durursak aşabiliriz."