03.09.2015 / Ankara
Hisarcıklıoğlu açılış oturumunda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2002'deki ilk başbakanlık döneminden bu yana, özel sektör dostu bir yaklaşım sergilediğini, Türkiye'nin gerçek bir piyasa ekonomisine dönüşmesinde bir çok reformu hayata geçirerek, önemli başarıya imza attığını ifade etti.
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN TIKLAYINIZ
M. Rifat Hisarcıklıoğlu, 61 ülkeden bin 100'ü aşkın kişinin katılacağı konferansta dünyanın en büyük iş örgütlerini ve en büyük üst yöneticilerini ağırladıklarına dikkati çekerek, B20 faaliyetlerine SOCAR, KOÇ Holding, Doğuş Grubu, Fiba Holding ve Vestel'in "stratejik partner" olarak destek verdiğini kaydetti.
Bu yıl G20 sürecini çok önemsediklerinin altını çizen Hisarcıklıoğlu, "G20, 8 ülke dünyayı yönetmeye yetmeyince ortaya çıkan bir mekanizmadır. Ben G20'yi, oluşmakta olan yeni dünyaya uyum sağlama çabası olarak görüyorum. Bu doğru adımı destekliyoruz" şeklinde konuştu.
Son 6 yıldır küresel büyümede istikrarın bir türlü yakalanamadığını, ABD ve Avrupa başta olmak üzere, merkez ülkelerde sorunlar olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
"Onlar toparlanmaya başladı. Ama, bugün de gelişmekte olan ülkeler sıkıntı yaşıyor. Geçmiş yıllarda, ticaret küresel büyümenin motoruydu. Şimdi ise ticaret istediğimiz gibi artmıyor. Bir başka deyişle, pasta istediğimiz hızda büyümüyor. Bu da bütün dünyada korumacı politikaları körüklüyor. Genç işsizlik oldukça yüksek seviyelerde. Bazı ülkelerde gelişmiş 20 ülkedeki gençlerin yüzde 40'ı işsiz durumda. Geçtiğimiz 30-40 yıllık dönemde, uygulanan kapsayıcı olmayan politikalar nedeniyle, dünyada eşitsizlikler artıyor. Eşitsizlik konusu, giderek ekonomik bir problem olmaktan çıkıp, toplumsal bir problem haline gelmeye başladı. Hatta son dönemde, tüm dünyada artan güvenlik açığının ve çatışmaların, artan eşitsizlik ve kapsayıcı olmayan politikalar ile yakından bağlantılı olduğu kanaatindeyim."
-"Küresel ekonomi yeni bir para politikasına geçiş yapıyor"
Hisarcıklıoğlu, iş dünyası olarak, kısa vadede yeni bir sorunla karşı karşıya olduklarını vurgulayarak, "Küresel ekonomi yeni bir para politikasına geçiş yapıyor" ifadesini kullandı.
ABD Merkez Bankasının muslukları kıstığı, başta Avrupa Merkez Bankası olmak üzere, bazı merkez bankalarının parasal genişlemeye gittiği günleri yaşadıklarını anımsatan Hisarcıklıoğlu, "Ulusal gibi görünen kararların etkileri küresel oluyor. Bu gelişmeler, bizler için son derece sıra dışı bir durum" diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, "kur savaşları" olarak adlandırılan bir dönemden geçildiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"En güçlü paraların yüzde 10'lar düzeyinde değer kaybının normal karşılandığı ilginç bir dönem. Tüm bunlar, küresel ekonomideki belirsizliklerin, hala ne kadar fazla olduğunu gözler önüne seriyor. Bu küresel sorunların çözümü için de küresel bir koordinasyon mekanizmasına ihtiyacımız var. G20 bu yüzden çok önemli. Çünkü hepimiz çok iyi biliyoruz ki küresel sorunlarımıza, küresel çözümleri ancak G20'de bulabiliriz ve G20 liderlerini etkileyebilecek, küresel gündemi yönlendirebilecek, çok önemli bir fırsat önümüzde duruyor. Umarım, kasım ayında Antalya'da, Sayın Cumhurbaşkanımızın misafiri olacak liderler, küresel ekonomiye yön verecek somut adımlar atacaklardır. Çünkü küresel iş dünyası olarak, G20 liderlerinin bizlere yol göstermesine ihtiyacımız var. Kısacası, deniz dalgalı, kaptanlara, dümende ihtiyacımız var."
-"Dünyanın etrafında 4 turdan fazla attık"
B20'nin süregelen çalışma alanları olan "ticaret, altyapı ve yatırımlar, büyümenin finansmanı, istihdam, KOBİ'ler ve yolsuzlukla mücadele" konusunda güçlü bir liderlik kadrosu kurduklarının altını çizen Hisarcıklıoğlu, "Ali Koç istihdamda, Güler Sabancı ticarette, Ferit Şahenk altyapıda, Hüsnü Özyeğin finansta, Ayhan Zeytinoğlu yolsuzlukla mücadelede, Melih Yurter KOBİ'lerde başı çektiler" dedi.
Hisarcıklıoğlu, B20'yi, hükümetin de destekleriyle ve sahiplenmesiyle KOBİ'lere de açtıklarının altını çizerek, hem G20'de hem de B20'de, "KOBİ'ler nasıl büyür", "Büyük şirketlerle nasıl ortaklılar kurar" meselesini, gündemin ana maddesi haline getirdiklerini kaydetti.
Dünya KOBİ Forumu (World SME Forum) adında, KOBİ'lerin sorunlarını sahiplenecek, KOBİ'lerin hamisi olacak uluslararası bir kurum kurduklarını anımsatan Hisarcıklıoğlu, B20'nin öncülüğünde, dünyanın en büyük iş örgütü ICC ile TOBB'un kurucu olduğu İstanbul merkezli bu yeni kuruluşa, tüm G20 hükümetlerinden, Dünya Bankası'ndan ve OECD'den destek bulduklarını belirtti.
Hisarcıklıoğlu, hem Türkiye'yi hem de B20'yi anlatmak için 9 aylık sürede 5 kıtada 12 büyük toplantı organize ettiklerini dile getirerek, "Toplamda 170 bin kilometre yol yaptık. Yani dünyanın etrafında 4 turdan fazla attık" ifadesini kullandı.
- G20'ye 19 talepten oluşan rapor
Tüm bu sürecin sonunda hazırladıkları 19 talepten oluşan B20 Raporu'nu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teslim edeceklerini anlatan Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanı'mızın taleplerimizi G20 liderlerine en etkili şekilde ileteceğinden ve bu taleplerin yerine getirilmesi için çaba göstereceğinden eminim. Sadece iş dünyası için değil, küresel ekonominin tüm aktörleri için fayda sağlayacak taleplerimiz var. Ticaret serbest olsun, önümüze duvarlar çekilmesin istiyoruz. Altyapı yatırımları şeffaf bir şekilde projelendirilsin ki finansman sağlamak kolay olsun istiyoruz. 2008 krizinden beri devam eden finansal reformlar tamamlansın ki piyasada belirsizlik ortadan kalksın istiyoruz. Hızla değişen teknolojiye adaptasyonu sağlayacak bir mesleki eğitim altyapımız olsun ki kadınlarımıza ve gençlerimize daha kolay iş bulalım istiyoruz. KOBİ'lerin küresel ekonomiye entegrasyonu için küresel politikalar geliştirilsin ki KOBİ'ler sahipsiz kalmasın istiyoruz. G20 Türkiye ve B20 Türkiye'nin çabaları sonucu, artık bin kişilik salonlara sığamaz olduk. Bu yoğunlukta bir katılıma, ilk kez Türkiye'nin G20, B20 dönem başkanlığında şahit oluyoruz. İki gün boyunca 21 oturumda, toplam 123 konuşmacıyla programımızı tamamlayacağız."
-B20 Türkiye’den 19 tavsiye
B20 Türkiye’nin küresel ekonominin sorunlarına yönelik 19 önerisi şöyle:
-DTÖ Ticareti Kolaylaştırma Anlaşmasının onaylanması ve yürürlüğe koyulması
-Küresel finansal reform gündeminin nihai hale getirilmesi ve onaylanması
- Kanunlar arasındaki bütünlüğün sağlanmasının vurgulanması ve finansal reform gündemindeki danışma sürecinin iyileştirilmesi
-G20’nin Şirketlerde Hak Sahipliği Şeffaflığı Prensipleri’nin uygulanması
- Ortak bir uluslar arası yatırım prensipleri setinin oluşturulması ve yabancı doğrudan yatırımın vergilendirilmesine ilişkin daha fazla şeffaflık ve uyumun gözetilmesi
- G20 büyüme hedefleriyle bağlantılı olarak ülkelere özel altyapı yatırımı stratejilerinin geliştirilmesi
- Altyapının menkul değer olarak geliştirilebilmesini kolaylaştırmak amacıyla altyapı yatırım ekosisteminin iyileştirilmesi
- Özellikle teknik, yönetsel ve girişimcilik becerilerini dikkate alacak biçimde, beceri açıklarını gidermeye yönelik programların geliştirilmesi ve finanse edilmesi
- İstihdam olanaklarını arttırmak için işgücü piyasalarını daha dinamik ve kapsayıcı yapacak kapsamlı yapısal reformların uygulanması
- Genç istihdamının ve kadınların istihdama katılım oranlarının arttırılması
- KOBİ kredi güvenilirliği ile ilgili verilerin daha şeffaf ve kolay erişilebilir yapılarak KOBİlere kredi sağlama konusundaki riskleri azaltacak bir takım finansal araçların daha etkin kullanılabilmesinin sağlanması
- Politika, düzenleme ve standartların desteklenerek ve uyumlaştırılarak KOBİlerin alternatif finansmana erişiminin genişletilmesi ve derinleştirilmesi
- KOBİlerin uluslar arası standartlara uyum sağlaması için destek verilmesi ve KOBİlerin uluslar arası pazarlara erişimlerinin kapasite geliştirme ve teknik yardım programlarıyla iyileştirilmesi
- 5 yıllık küresel geniş bant bağlantısı hedefinin G20 üyesi ülkelerin büyüme stratejilerine entegre edilmesi ve KOBİlerin dijital ekonomiye ve inovasyon ekosistemlerine erişiminin paydaş işbirliği aracılığıyla iyileştirilmesi
- Gelişen dijital ekonomi için küresel ticaret sisteminin iyileştirilmesi
- G20 ülkeleri için bir girişimcilik vizesi programı başlatılması
- Korumacılığın askıya konusundaki taahhütlerin yeniden vurgulanması, özellikle yerelleştirme önlemlerini de içeren ticarete tarife dışı engelleri barındıran mevcut korumacı önlemlerin geriye çekilmesi
- Beş yıl içerisinde kamu-özel işbirliği aracılığıyla tüm G20 ülkelerinde gümrük prosedürleri ve sınırlar arası geçiş sistemleri için kapsamlı bir dijital ortamın geliştirilmesi ve adapte edilmesi
- Kamu alımları dijitalleştirilmesi, High Level Reporting Mechanisms (iş omdusmanlarının) geliştirilmesi ve kamu alımları prosedürleri için iş uyumluluk programlarının teşvik edilmesi
-Cumhurbaşkanı Erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise konuşmasında, Türkiye'nin terör ve teröristle mücadelesini, tek başına kalsa da sonuna kadar sürdüreceğini belirterek, "Bazı ülkelerin kendi çıkarlarına göre terör örgütleri arasında ayrım yaparak kimine karşı mücadele ederken kimini de doğrudan veya dolaylı olarak desteklemesini huzurlarınızda bir kez daha şiddetle kınıyorum" dedi.
Erdoğan, TOBB'un ev sahipliğinde düzenlenen "B20 Türkiye Konferansı"nın açılış oturumunda yaptığı konuşmaya, konferansın başarılı geçmesini dileyerek başladı.
Mardin'in Dargeçit ilçesinde teröristlerin saldırısı sonucu şehit olan biri emniyet amiri dört polise Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, şehitlerin yakınlarına ve polis teşkilatına da başsağlığı dileğini iletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bin yıldır büyük mücadelelerle şehitlerimizin ve gazilerimizin fedakarlıklarıyla yaşadığımız bu vatan uğrunda dökülen tek damla kan, akıtılan tek damla gözyaşı boşa gitmemiştir. İnşallah bugün de boşa gitmeyecektir. Türkiye, terörle ve teröristle mücadelesini, tek başına kalsa da sonuna kadar sürdürecektir. Bazı ülkelerin kendi çıkarlarına göre terör örgütleri arasında ayrım yaparak kimine karşı mücadele ederken kimini de doğrudan veya dolaylı olarak desteklemesini huzurlarınızda bir kez daha şiddetle kınıyorum. Terör ateşinin, ilk olarak nerede alev alırsa alsın, sonunda mutlaka tüm dünyayı yakıp kavuran bir felakete dönüşeceği asla unutulmamalıdır. Terörle mücadele konusunda, Batı başta olmak üzere tüm dünyayı hassas olmaya, işbirliği yapmaya davet ediyorum" diye konuştu.
- "Küresel sorunlara, küresel çözümler bulunması gerekiyor"
G20'nin 1999'da kurulduğunu ve 2008'de liderler seviyesine yükseltildiğini anımsatan Erdoğan, platformun özellikle tüm dünyayı etkileyen küresel mali krizin atlatılmasında önemli rol oynadığını söyledi. Bu yıl, Türkiye'nin dönem başkanlığını yaptığı G20'nin küresel ekonomik politikaların belirlenmesinde en etkili diyalog mekanizmalarından biri haline geldiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008'den bu yana G20 zirvelerine katılmış birisi olarak kaydedilen ilerlemeyi yakından gördüğünü aktardı.
Erdoğan, G20'yi etkin kılan en önemli sebeplerden birinin, katılımcı ülke ve kuruluşların liderleriyle birlikte iş dünyası başta olmak üzere ekonomik ve sosyal tüm tarafları bir araya getirmesi olduğunu dile getirerek, "Bu süreçte yaptığım en önemli tespit, sadece tek tek ülkelerin çıkarlarının değil küresel ihtiyaçların da göz önünde bulundurularak alınan kararların çok daha etkili, çok daha çözüme dönük olduğudur. Küresel sorunlara, küresel çözümler bulunması gerekiyor. G20 platformunda, bu çerçevede her geçen yıl daha da güçlenen bir anlayış birliğinin oluştuğunu memnuniyetle görüyorum" değerlendirmesini yaptı.
- "G20'nin küresel barış ve istikrara da katkı yapmasını sağlamak zorundayız"
Her ekonomik gelişmenin ilgili ülke ile tüm dünyayı da etkilediği bir dönemde, bu anlayışla, birlikte hareket edilmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkelerin içine düştüğü sıkıntıları aşma yönündeki gayretlerinin güçlü bir iş birliğiyle desteklenmesinin, "bir takım oyunu" şeklinde sergilenmesinin sorunların daha kolay aşılmasını sağlayacağını kaydetti.
Erdoğan, "Türkiye olarak biz, 2008 yılındaki küresel finans krizini bu yaklaşımla aldığımız önlemler sayesinde sınırlı bir kayıpla atlattık. Dünyanın yeni bir küresel ekonomik sıkıntının eşiğinde olduğu şu günlerde aynı yolu hep birlikte takip etmek mecburiyetindeyiz. G20, bu ihtiyacı karşılayacak en önemli ekonomik işbirliği platformu olarak önümüzdeki dönemde çok daha büyük görevler ifa etme potansiyeline sahiptir" ifadesini kullandı.
Sadece bir ekonomik iş birliği zemini olarak işlemesi halinde G20'nin arzu edilen etkiye sahip olamayacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"G20'nin aynı zamanda küresel barış ve istikrara da katkı yapmasını sağlamak zorundayız. Çünkü küresel düzeyde barış, huzur, güven ortamı sağlanmadan ekonomik hedeflere ulaşılabilmesi mümkün değildir. Bu vasfıyla G20, aldığı kararlar ve sergilediği duruşla dünyadaki her bir bireyin hayatına doğrudan etki etme gücüne sahiptir. G20 liderleri olarak bu bilinçle hareket ediyoruz, etmek mecburiyetindeyiz.
Bu yapının en etkili ve en önemli unsurlarından olan B20 Açılım Grubu'nun da aynı anlayışla çalışmalarını sürdürdüğüne inanıyorum. Siyasi liderlerin ve iş dünyasının bu platformda gösterecekleri karşılıklı uyum ve iş birliği küresel sorunların çözümünü kolaylaştıracaktır. Bunun için platform mekanizmalarında geliştirilen politikaların ve gündeme getirilen önerilerin birbirlerini tamamlayıcı mahiyette olması şarttır."
- "KOBİ'lerle ilgili gelişmeleri yakından takip edeceğiz"
G20 platformunun en kapsayıcı açılım grubu olan B20'nin, bu yıl hem faaliyet alanını genişleterek hem de üye sayısını artırarak başarılı bir performans ortaya koyduğuna dikkati çeken Erdoğan, Dünya KOBİ Forumu, bölgesel istişare toplantıları, zirveler ve diğer pek çok etkinlikle güçlendirilen "B20 Türkiye"nin, artık küresel iş dünyasının en önemli platformlarından biri haline geldiğini söyledi.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na çalışmalara verdiği katkı dolayısıyla teşekkür eden Erdoğan, "Zor bir dönemden geçen küresel ekonominin yeni ve tüm dünya için umut vadeden bir gelişme düzeyine bir an önce ulaşmasını samimiyetle arzu ediyoruz. Antalya'da, kasım ayında düzenlenecek G20 Zirvesi'nde liderlere sunulacak önerilerin somutlaştırılacağı B20 Türkiye Konferansı'nın gündemindeki konuların hayata geçirilmesi için gelecek yıllarda da çaba göstereceklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk kez bu yıl gündeme getirilen KOBİ'lerle ilgili gelişmeleri çok yakından takip edeceklerine de vurgu yaptı.
- "Krizin fırsata dönüştürülmesi mümkün"
G20'nin en önemli hedefinin güçlü, dengeli ve sürdürülebilir bir küresel büyümenin sağlanması olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Küresel ekonomideki kırılganlığın devam ediyor olması, bu konudaki en önemli sorundur. Yaşanan krizin gerisinde yapısal değişimlerin de rolü olduğunu biliyoruz. Yaşanan krizin fırsata dönüştürülmesi ve değişim için yeni imkanların oluşturulmasına vesile olması mümkündür. Bilhassa gelişmekte olan ülkeler ve Asya bölgesi bu bakımdan tarihi bir fırsatla karşı karşıyadır.
Açık söylüyorum, bugün Pekin-İstanbul Hattı'nı dikkate almayan hiçbir ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel projenin başarıya ulaşma şansı yoktur. Bilhassa önümüzdeki 10 yılda ulaşımda, enerjide, ticarette ve diğer alanlarda yaşanacak değişimin merkezinde bu hat bulunacaktır. Londra'dan başlayıp Pekin'e kadar uzanan tarihi İpek Yolu'nun canlandırılması mahiyetindeki demiryolu projesini önümüzdeki yeni dönemin sembolü olarak kabul ediyoruz. Halen hizmette olan Marmaray ve Boğaz'da inşa edilen üçüncü köprünün üzerindeki demiryolu hattı bu muazzam projenin iki kıtayı birleştiren unsurlardır."
-Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz
Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bugün itibarıyla dünya ekonomisinin önündeki en büyük sorun olarak kredibilite açığını görüyoruz. Bu açığı ne kadar çabuk kapatırsak, o kadar hızlı güven oluşacaktır ve güçlü bir büyümeyi, sürdürebilir bir büyümeyi getirecektir" ifadelerini kullandı.
Yılmaz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ev sahipliğinde düzenlenen "B20 Türkiye Konferansı"nın açılış oturumunda bir konuşma yaptı.
En temel küresel ekonomik iş birliği platformu olan G20'ye 2010'dan itibaren yürütülen faaliyetler ile önemli katkılar sunan B20 açılım grubunun "Türkiye Konferansı"nın 2 gün süreceğini anlatan Yılmaz, toplantıda "küresel gelişmeler, temel makro konular, G20 ve B20 gündeminde sağlanan ilerlemeler ile B20'nin G20 liderlerine sunacağı tavsiyeler" de dahil olmak üzere çok kapsamlı bir gündemin bulunduğunu bildirdi.
"Geçtiğimiz sene aralık ayında G20 dönem başkanlığını devralır almaz, 2015 yılı gündemine ilişkin önceliklerimizi kamuoyuyla paylaştık ve bu yönde de hızla hareket ettik" diyen Yılmaz, gelinen noktada G20 gündeminde beklenen çıktıları yakalamak yönünde oldukça iyi bir mesafe alındığını söyledi.
- "Kapsayıcılık, uygulama ve yatırım" başlıkları
G20 gündeminin oldukça kapsamlı bir görünüm arz ettiğini belirten Yılmaz, "Biz de bu görünüme üç önemli başlıkla katkıda bulunmaya çalıştık. Bunlar 'kapsayıcılık', 'uygulama' ve 'yatırım' başlıkları. İngilizce ifadesiyle '3 I' (Inclusiveness, Implementation ve de Investment) diyoruz" dedi.
Bu 3 önceliğin G20 üyeleri arasında çok geniş bir kabul gördüğünü ve bunlara ilişkin geniş bir sahiplik oluştuğunu ifade eden Yılmaz, bunun da kendilerini çok memnun ettiğini dile getirdi. Yılmaz, şöyle devam etti:
"Birinci başlığımız 'kapsayıcılık'. Dünyadaki gelişmeden herkesin pay alması gerekiyor. Bazı kesimlerin dışında kaldığı, bazı kesimlerin yeterince yarar görmediği bir süreci, bir büyüme kalkınma sürecini, ne ülkemiz içinde ne dünyada hiçbirimiz arzu etmeyiz. Bu çerçevede de küçük ve orta boy işletmelerin yani KOBİ'lerin sorunlarına özel olarak eğildik. Yatay bir öncelik olarak KOBİ'leri belirledik ve her G20 gündem maddesinde buna yer verdik."
-"Yoğun KOBİ ilgisi G-20 gündeminde ilk defa yer aldı"
Bu konunun G20 üyeleri içerisinde de geniş kabul gördüğünü anlatan Yılmaz, "Şunu ifade etmek isterim ki, bu denli yoğun KOBİ ilgisi G20 gündeminde ilk defa yer almaktadır" dedi.
Uluslararası platformlarda KOBİ'lerin beklentilerini, görüşlerini ve şikayetlerini temsil etmek üzere Uluslararası Ticaret Odasıyla beraber Dünya KOBİ Forumu'nu kurduklarına işaret eden Yılmaz, bunun da kendilerinin G20 Dönem Başkanlığında en önemli yapılan çalışmalardan biri olduğunu söyledi.
Yılmaz, ayrıca KOBİ'lerin finansmana erişimini iyileştirmeye yönelik temel ilkeler seti ve KOBİ Finansmanı Ortak Eylem Planını da bu dönemde hazırlandıklarını hatırlatarak, bu çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
-"Büyümenin motoru yatırımlar"
Üçüncü başlığın ise "yatırımlar" olduğunu belirten Yılmaz, "Büyümenin motorunu yatırımlar oluşturuyor. Kamunun ve özel sektörün, içerideki yatırımcıların veya küresel yatırımcıların yaptığı yatırımlar. Dolayısıyla bu da sağlıklı, sürdürülebilir bir büyüme için vazgeçilmez önemde bir kavram" görüşüne yer verdi.
Yılmaz, "Bugün dünyada önemli bir dönemden geçiyoruz, aslında içinden geçtiğimiz bu dönem dünya finansal piyasalarındaki dalgalanmalar, bu yıl yapılacak zirveyi olduğundan da önemli bir konuma getirmiş durumda" ifadelerine yer verdi.