05.06.2012 / Ankara
HABER VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ.
TOBB, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası ile Antalya Ticaret Borsası’nın destekleriyle 20 – 24 Haziran 2012 tarihlerinde Antalya’da “3. Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı”nın tanıtım toplantısı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Osman Budak ile Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır’ın katılımıyla TOBB’da yapıldı.
Toplantıda bir konuşma yapan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Antalya Expo Center’da yapacağımız fuarda, Türkiye’nin dört bir tarafından, illerimizin ve ilçelerimizin yöresel ürünleri, marka değerleri tanıtılacak. Bu fuar, gerçekten benim çok önemsediğim bir mesele. Bizim petrolümüz ve doğalgazımız yok. Ama topraklarımızdan çok daha kıymetli zenginlikler fışkırıyor. Abartmıyorum, bizim topraklarımızdan, her yöreye özgü, nadide, ticari değeri son derece yüksek yöresel ürünler fışkırıyor. 3 bin’den fazla yöresel ürünümüz var. Bunlar sadece gıda ürünleri de değil. El emeği, göz nuru işçilikle, sanayi ürünleri, el sanatları; tekstil, kilim, oymacılık. Aklınıza ne gelirse. Emin olun bu zenginlik, bu kalite başka bir milletin elinde olsaydı, sırf bu markalarla zengin olurdu. Anadolu’da güzel bir tabir var; ‘sen işlersen mal işler, insan öyle genişler.’ Yani sen malının değerini bilirsen, malın para eder. Ama düne kadar ne yazık ki biz bu zenginliği yeterince kullanamadık. Bırakın kullanmayı, düne kadar biz elimizdeki ürünlerin ticari değerinin farkında bile değildik” şeklinde konuştu.
-"Avrupa’da yoğurdu bilen yoktu"
50 yıl önce Avrupa’da yoğurdu bilenin olmadığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Benim babaannem yoğurtla reçeli karıştırır bize yedirirdi. Şimdi Fransızlar yoğurdu aldı, meyveli yoğurt diye paketledi bize satıyor, bizim çocuklarımıza yediriyor. Bunu yapan şirket yılda 20 milyar dolara yakın ciro yapıyor. Benim büyükannemin aklı ile parayı Fransız kazanıyor. Öbür taraftan kahvaltı gevreğine bakın. Hiç unutmuyorum sütü çok sevmediğimiz için babaannem sütün içine gevrek ekmeği doğrar, sabahları bize yedirirdi. Bu adet Anadolu’daki pek çok ailede de vardı. Sorun bakın. Şimdi kahvaltılık gevreği ambalajlayıp satan şirket, dünyanın en büyük 200 firmasından biri oldu. Düşünebiliyor musunuz? Bizim annelerimizin yıllar önce bulduğu iş nereye geldi” dedi.
Fark edilmeyen noktanın bu olduğuna işaret eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Yani biz günlük hayatın içinde kullandığımız bu yöresel ürünlerin, yöresel yemeklerin para edeceğini, bunların tüm dünyaya pazarlanabileceğini algılayamadık. Yani israf haramdır kültüründen geliyoruz, ama elimizdeki büyük bir hazineyi tam anlamıyla israf ediyoruz. Çünkü ürünlerimizi markalaştırdığınız ve tanıttığınız zaman para ediyor. Ama biz Anadolu topraklarında yetişen pek çok ürünü ne yazık ki daha ambalajlayamadık bile” ifadelerini kullandı.
-"İşi tersine çevireceğiz"
“Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı” ile, bu işi tersine çevirmek istediklerini vurgulayan Hisarcıklıoğlu şu noktalara değindi: “Bir yandan ürünlerin tanıtımını sağlarken, diğer yandan bu ürünlerin markaya ve ticari değere dönüşmelerini sağlıyoruz. Aslında bu Fuar maya tuttu. Bakın geçen sene Fuarımıza Van’dan katılan yerel bir lokumcu, tam 80 otele ürünlerini satmaya başladı. 80 otel demek, bu lokumların yabancı turistlerle buluşması, yani dünyaya açılması demektir. Yine, geçen yıl fuarımıza katılan Gelibolu Mevlevi tatlısı, Türk Hava Yollarının sağlayıcı firması ile anlaşarak menüye girdi. Yani, yılda 30 milyondan fazla yerli-yabancı artık Gelibolu’nun Mevlevi tatlısını yiyor.
Daha geçen ay içinde Alaşehir Ticaret ve Sanayi Odamızla THY arasında bir protokol imzaladık. Bundan sonra THY iç hat uçuşlarında Alaşehir Sultani üzümü dağıtılmaya başlandı. Şimdi düşünün bu işlerin o şehre ne kadar büyük katkısı olacak. O şehrin çiftçisi kazanacak, esnafı kazanacak. O şehir marka olacak. Yani bu Fuar, yöresel değerlerimizin hem ürün haline gelmesi, hem markalaşması, hem de pazarlanması açısından çok önemli bir fırsat oluyor. O yüzden ben şunu özellikle duyurmanızı istiyorum. Tüm şehirlerimize, firmalarımıza sesleniyorum: gelin! Bu işte para var! Bu fuarda markalaşma var. İşte örnekler ortada. Bu fırsatı kaçırmayın.”
-“Fuarı bir adım ileriye götürdük”
“Fuarı bu yıl bir adım ileriye götürdük” diyen Hisarcıklıoğlu, geçen yıl 80 olan katılımcı sayısının, bu yıl 150’ye ulaştığını kaydetti. Hisarcıklıoğlu, geçen yıl 32 bin 500 kişinin ziyaret ettiği Fuarın, bu yıl 100 bin yerli ve yabancı yabancının ziyaret etmesini beklediklerini söyledi.
TOBB Başkanı, “Bunun için, fuar tarihlerinde tur operatörleri ile görüşerek, Antalya Havaalanına inen misafirlerin Fuarı ziyaret etmelerini de sağlıyoruz. Ayrıca, bu sene özellikle otellerimizin ve perakende satış zincirlerinin satın alma bölümlerini davet ederek, tanıtımlar yapacağız. Katılımcı firmalara hem coğrafi tescil, hem de markalaşma ve pazarlama konularında eğitimler de vereceğiz. Bizi sevindiren önemli bir nokta da, fuara katılan firmaların yüzde 25’ini kadın girişimcilerimizin oluşturuyor olması. Ben inanıyorum ki, bu işe kadın eli değdikçe, bu işin bereketi de artacak” dedi.
-“Fuar kırsal kalkınma ve yerinde istihdam olarak algılanmalı”
Daha sonra bir gazetecinin yapılacak fuarın doğuş fikrini sorması üzerine TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu “Bu fikrin babası Antalya Ticaret Borsası ile Antalya Ticaret Sanayi Odası. Türkiye’yi ziyaretlerim sırasında yöresel ürünleri görüyoruz. Gittiğiniz zaman görüyorsunuz ki her il hatta her ilçede farklı bir ürün var. Bunları gördüktün sonra yurt dışında aynı zenginliğin olmadığını görüyoruz. Bu fikirde Antalya’dan çıkınca hep beraber bu işi geliştirdik” dedi.
-Diğer konuşmacılar
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Antalya Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Çetin Osman Budak da Türkiye'de marka konusunda gelişmişliğin belli bir noktada olduğunu, aralarında kısa mesafe olan ilçelerde bile yöresel markaların bulunduğunu söyledi. Budak, yöresel markalar için özel teşvik programı yapılmasını istedi.
Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır da yöresel ürünlerin kırsal kalkınma ve yerinde istihdam sağladığını belirterek, ''Biz ürünlerimizin hakkını korursak, ticari değer haline getirirsek pozitif sonuçlar alırız'' dedi.
Forum Fuarcılık AŞ Genel Müdürü Bilgin Aygül ise coğrafi işaret alan ürünlerin dünya pazarlarına açılmasını istediklerini dile getirdi.