Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

TOBB Başkanı M.Rifat Hisarcıklıoğlu, dünyadaki olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye'nin, tarihinde ilk kez Çin'den sonra dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olduğunu belirterek, ''İşte bu müthiş başarı hikayesini yazan Türk özel sektörüdür, sanayicimizdir, girişimcimizdir. Zira, son bir yılda özel sektörümüz tam 140 milyar dolar yatırım yaptı'' dedi.

Hisarcıklıoğlu, TOBB ETÜ'de düzenlenen Ticaret ve Sanayi Odaları Konseyi, Sanayi Odaları Konseyi ve Yüksek Koordinasyon Kurulu toplantısında, bu hafta peş peşe iki iyi haberi birden aldıklarını söyledi.

İlk olarak, hafta başında 2011 yılı büyüme rakamlarının açıklandığını anımsatan Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin 2011 yılında yüzde 8,5 oranında büyüdüğünü, milli gelirin tarihinin en yüksek seviyesine çıkarak, 772 milyar dolara, kişi başına milli gelirin ise 10 bin 444 dolara ulaştığını ifade etti.

Bu dönemde, sanayi sektörünün yüzde 9 oranında büyüyerek, ekonominin itici gücü olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, ''Bir yanda batımızdaki Avrupa'da büyük bir ekonomik kriz yaşanıyor. Avrupa Birliği (AB) ekonomileri, küçülürken, AB vatandaşlarının hayat standardı düşüyor. Öbür taraftan, güneyimizdeki ülkeler siyasi sorunla boğuşuyor, yeni bir siyasal sistem kurmanın sancıları yaşanıyor. İşte Türkiye, bu ateş çemberinin tam ortasında, tam gaz yoluna devam ediyor'' dedi.

Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye'nin, tarihinde ilk kez Çin'den sonra dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
''İşte bu müthiş başarı hikayesini yazan Türk özel sektörüdür, sanayicimizdir, girişimcimizdir. Zira, son bir yılda özel sektörümüz tam 140 milyar dolar yatırım yaptı. Bunun 100 milyar doları makine ve teçhizat yatırımıdır. Sadece bir yıl içinde özel sektörümüz 1,1 milyon kişiye kayıtlı istihdam sağladı, 135 milyar dolar ihracat yaptı. Ben buradan tüm özel sektörümüze, sanayicilerimize, şirketlerimize teşekkür ediyorum.''

-Yeni Teşvik Sistemi-

İkinci müjdenin ise, Yeni Teşvik Sistemi olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, yeni sistemle şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı teşvik programının oluşturulduğunu ifade etti.
Yeni Teşvik Sistemindeki, özellikle 5 unsuru çok önemsediğini belirten Hisarcıklıoğlu, bu unsurları şöyle sıraladı:
''Teşvik sisteminde bölgelerin il bazında 6'ya ayrılması çok önemlidir. Bu sayede iller arasındaki dengesizlikler en aza indirilmiştir. Ekonomi yönetimimiz burada da bir ilki gerçekleştirmiş ve yeni ihtiyaçlara göre illerin bölgeler arasında geçiş yapabilmesinin önünü açık tutmuştur. Yeni Teşvik Sisteminde stratejik sektörlere, yatırım yerine bakılmaksızın, büyük teşvikler verilmesi çok önemli bir adımdır. Bu yatırımlarda bir yandan yüksek teknolojili sanayiye geçiş ve cari açığı azaltma hedefi gözetilmiş ama diğer yandan da büyük istihdam sağlayan geleneksel sektörlerimiz ihmal edilmemiştir. Özellikle bütün dünyada işsizlik sorununun hızla büyüdüğü bir dönemde istihdam yoğun sektörlerimize verilen bu desteğin sonuna kadar arkasındayız.

Yeni bir unsur olarak, faiz desteklerinin geniş bir kapsamla yer alması, özel sektörün yatırımlarını artıracak en önemli unsurlardan biridir. Zira ülkemizde firmaların en büyük sorunlarından biri de finansman maliyetlerinin yüksekliğidir. Özellikle Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) yapılacak yatırımlara ilave teşvik verilmesi vizyoner bir adımdır. Çünkü OSB'lerimiz, adeta sanayi tarlasına ekilmiş tohumlardır. Bugün Türkiye bölgesinin en büyük sanayi devi ise bunun altında yatan temel, Anadolu'da OSB'lerin kurulmasıdır. Bu teşvikte yer alan OSB desteği ve yatırım indirimi ile birlikte OSB'lerimiz birer silikon vadisine dönüşecektir. Son olarak, Türkiye'de ilk defa kapsamlı bir şekilde, ortaklık kurarak yatırım yapan firmalara ilave teşviklerin verilmesi, devrim niteliğinde bir anlayış değişikliğidir. Hükümetimiz bu konuda önemli bir kapı açtı. Özel sektör olarak biz de üzerimize düşeni yapmalı, 'Küçük olsun, benim olsun' anlayışını artık terk etmeliyiz.''

Yeni Teşvik Sistemi'nde bazı sorunlarla karşılaşılabileceğini, ancak eleştirmek yerine mevcut sistemden en iyi şekilde nasıl yararlanılacağını düşünmek gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, TOBB'un her türlü desteği vermeye hazır olduğunu ifade etti.

-''2023 hedeflerine yürekten inanıyoruz''-

Tüm ülkeler kendi sorunlarıyla boğuşurken, Türkiye'nin gözünü 2023'e çevirdiğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, özel sektör olarak 2023 hedeflerine yürekten inandıklarını söyledi.
Bu kapsamda, Yeni Türk Ticaret Kanunu'ndaki sorunlu alanların hızla revize edilerek, en kısa zamanda yürürlüğe girmesi gerektiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, ''Artan teknik ara eleman ihtiyacının karşılanması için, Mesleki Eğitim Sistemi hızla değiştirilmelidir. Sanayi odalarımız ile ticaret ve sanayi odalarımız ve OSB'lerimiz, mesleki eğitim sistemine hızla dahil edilmelidir. Odalarımız hem ihtiyaç duyulan alanlarda mesleki okul açarak sisteminin bir parçası olmalı, hem de ilin ihtiyaç duyduğu mesleklerin ve müfredatın belirlenmesinde rol almalıdır. Ticaret hayatına ve sanayide markalaşmaya yön veren Perakende Yasası hızla çıkarılmalıdır. Ben inanıyorum ki bu reformları hızla tamamladığımız takdirde, ne Türkiye;nin, ne de Türk özel sektörünün önünde hiçbir güç duramayacaktır'' diye konuştu.
TOBB Sanayi Odaları Konseyi Başkanı Nurettin Özdebir ile TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey Başkanı Hacı Osman Yıldırım da Yeni Teşvik Sistemi'nin tüm iş dünyasına önemli katkıları olacağını belirtti.

Konsey Başkanları, Yeni Türk Ticaret Kanunu'na ilişkin yapılmasını istedikleri değişiklikleri de dile getirdi.

-Başbakan Yardımcısı Ali Babacan

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise konuşmasında, ''Bizim istihdamı teşvikle ilgili ayrı bir teşvik çalışmamız olacak'' dedi.

Babacan, cari açığın çözümünü bazılarının kurda gördüğünü, bazılarının ise başka alanlarda gördüğünü belirterek, ''Bizim asıl problemimiz yapısal alanlarda'' dedi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Avrupa'da olup bitenlerin, Türkiye'nin de ders alması gereken gelişmeler olduğunu belirterek, ''Kendi düzenlemelerimizi yaparken, AB'nin zamanında düştüğü hatalara düşmemek için yoğun gayret göstermemiz gerekiyor'' dedi.


Babacan, TOBB ETÜ'de düzenlenen toplantıda TOBB'un, iş dünyasının en önemli çatı örgütü olduğunu söyledi.
TOBB'un çatı örgütü sıfatını, sadece tanımı ve faaliyetleri gereği kazanmadığını belirten Babacan, her alandaki etkinliği ve hükümetin politikalarına verdiği destekle, yaptığı eleştiri ve katkılarla hak ettiğini ifade etti.

Türkiye'nin önümüzdeki dönemli ilgili izleyeceği politikaların son derece önemli olduğunu vurgulayan Babacan, dünya ve Avrupa ekonomisinin son derece enteresan dönemlerden geçtiğini kaydetti.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ''Türkiye'de sağladığımız istikrar ve güven ortamı başlı başına Türkiye'ye yatırım için bir teşvik'' dedi.

Babacan, yeni teşvik sisteminin 2009'daki teşvik sistemini baz aldığını belirterek, ''Ama ona yeni ilave unsurlar ekliyor. Örneğin bölgesel, sektörel teşvik sistemi ile büyük ölçüde örtüşüyor'' dedi.

Yeni teşvik paketinde bir önceki teşvik sisteminin olumlu ve olumsuz yönlerini değerlendirerek hem eskisini revize etmek hem de bir adım ötesine götürmeyi amaçladıklarını kaydeden Babacan, ''Burada bölgeler son derece önemli. TÜİK bölgeler için yeni kriterler oluşturdu. Arkasından Kalkınma Bakanlığımız her bir il için sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksi oluşturdu. Burada sadece ekonomik kriterler değil, sosyal kriterler de var'' diye konuştu.

Sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeylerine göre durumu daha iyi olan illere daha az teşvik, daha kötü olan illere daha çok teşvik verdiklerini dile getiren Babacan, teşvik uygulamasında bir dengeleme çabasının gözetildiğini ifade etti.
Yeni teşvik paketinin amacının sadece bölgesel gelişmişlik farklarını azaltmak olmadığını belirten Babacan, amacın Türkiye'nin ihtiyacı olan alanlarda yatırım konusunda özel sektöre ''sinyal vermek'' olduğunu söyledi.

Özel sektörün en sonunda kendi kararını kendisinin vereceğini dile getiren Babacan, şunları kaydetti:
''Yaptığımız araştırmalarda, yatırım kararlarında teşvik sisteminin etkisi aşağı yukarı yarı yarıya. Yatırımcıların yarısı o teşvik olmasa da zaten o yatırımı yapacak. Bugün bakıyoruz, uzakdoğudan, Çin'den, Japonya'dan yatırımcılar Türkiye'ye geliyor. Avrupa'ya bakıyoruz. Avrupa'da işlerin kötü gittiğini gören Avrupalı yatırımcılar, Körfez'deki, Ortadoğu'daki sıkıntılar ve istikrarsız tablo... Buradaki güven havası zaten Türkiye'yi işaret ediyor. Dolayısıyla Türkiye'de sağladığımız istikrar ve güven ortamı başlı başına Türkiye'ye yatırım için bir teşvik.''
Bugün özel sektörün yaptığı yatırımların devletin yaptığı yatırımların 5 katı olduğunu belirten Babacan, büyümenin de bundan kaynaklandığına dikkati çekti.

-Stratejik yatırımlar-

Yeni teşvik sisteminin Organize Sanayi Bölgeleri'ne (OSB) sunduğu olanaklara da değinen Babacan, kurulu oldukları bölgenin bir alt sırasında bulunan bölgenin teşvikinin uygulanacak olmasının OSB'ler açısından önemli bir fırsat olduğunu ifade etti.

Stratejik yatırımlar adıyla anılan yeni bir kavramın da yeni teşvik sisteminin için de yer aldığını anımsatan Babacan, Türkiye'nin çok ithal ettiği ve ticaret açığı verdiği ürünlere yönelik yatırımların stratejik yatırım kapsamında değerlendirildiğini söyledi.

Söz konusu yatırımların yüzde 40 düzeyinde katma değer üretmesi ve anılan yatırımların en az 50 milyon liralık olması gerektiğini dile getiren Babacan, ''Bunu yaptığınız zaman zaten yatırıma katkı oranı yüzde 50 oluyor. Yani yatırımın yüzde 50'si kadar matrahtan indirme imkanı oluyor ve 6. bölgenin teşvikleri ne ise onlardan yararlanmış oluyor'' dedi.
Bazı alanlarda Türkiye'nin rekabet gücünün olmadığını anlatan Babacan, Türkiye'nin bazı ürünleri ithal etmeye devam edeceğini kaydetti.

Gemi inşa sanayi ve deniz nakliyatı sektörlerine teşvik paketinde yoğun olarak yer verdiklerini de anlatan Babacan, bu sektörlerin krizin en çok etkilediği sektörler olduğuna dikkati çekti. 
Madencilik sektörünün de son derece önemli olduğunu belirten Babacan, Türkiye'nin hammadde fiyatları ile bakıldığında bu konuda daha çok ilerlemesi gerektiğini, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile bir araya gelerek yatırımların kolaylaştırılması konusunda çalışma yapmayı düşündüklerini bildirdi.
Eğitim konusunun Türkiye ekonomisinin geleceği için bir numaralı mesele olduğunu ifade eden Babacan, sermaye ve insan gücünün ekonomi için iki önemli bileşen olduklarını vurguladı.

İnsan gücü bileşeninin ancak eğitimle daha iyi hale gelebileceğini dile getiren Babacan, Türkiye'nin ancak eğitimli bir nüfusla katma değeri yüksek ürünler üreten bir ülke haline gelebileceğini söyledi.
Yeni Türk Ticaret Kanunu'na da değinen Babacan, bu konunun çok önemli olduğunu ve ertelemek istemediklerini kaydetti.
Yasanın ertelenmesi konusunda talepler geldiğini aktaran Babacan, ''Komple erteleme yerine 'düzeltelim' diyoruz. Bununla ilgili Adalet Bakanlığımız ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığımız çalışıyor'' dedi.

-''Dedemin öğüdü...''

Yeni TTK'da sermaye şirketlerinin bilgilerinin internetten yayımlanmasına ilişkin eleştirileri de değerlendiren Babacan, ''Rahmetli dedemin bir öğüdü vardı. 'Oğlum' derdi. 'Ticaret eşittir sırdır.' Şimdi, ticari sır kavramını korumazsak Türkiye'de, bankacılık sırrı kavramını korumazsak, devlet sırrı kavramını korumazsak... Bu ülkenin yönetimi bir kaosa dönüşebilir'' ifadesini kullandı.

​